Herkes kafasına göre yasa çıkarabilir mi?

Mustafa Mutlu, 'Taraftarınız bu statta siyasi içerikli slogan atmayacak!'

Beşiktaş, yeni sezonda maçlarını Kasımpaşa’daki Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda oynayacak...

Ancak Kasımpaşaspor, stadı Beşiktaş’a kiralarken bir şart öne sürmüş...

Taraftarınız bu statta siyasi içerikli slogan atmayacak!

Yani Gezi Direnişi’nden söz edilmeyecek, Başbakan hakkında protesto gösterisinde bulunulmayacak.

Çünkü malum, Kasımpaşa Başbakan’ın semti.

Kulüp başkanı da bu yüzden,”ben bu statta başbakan‘a laf söyletmem arkadaş” diyor.

İyi de sana ne arkadaş?

Hangi ticari ya da sportif sözleşmeye bugüne kadar böylesine siyasi bir “madde” konuldu?

Bu ülkenin yasası, anayasası yok mu?

Hepimizin uymak zorunda olduğu kurallar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yaptığı yasalarla zaten konulmuyor mu?

Sen TBMM’nin üstünde bir güç müsün ki onun yaptığı yasaların üstüne “yasa” çıkarıyorsun?

Kim oluyorsun da “devlet içinde devlet” olmaya soyunuyorsun?

Saçma gerekçe...

İşin daha vahimi ne biliyor musunuz?

Beşiktaş Kulübü, bu “yasa dışı” dayatmayı kabul etmekle kalmamış; kombine bilet alan taraftarlarına sözleşme imzalatarak, “statta siyasi slogan atılmamasını” garanti altına almış!

Gelen tepkiler üzerine de bu tür taahhütnamelerin on yıldır alındığını belirterek, “Biz masumuz” demeye getirmiş!

Neymiş efendim; amaç, Başbakan’a hakaret edilmesini önlemekmiş...

Bu nasıl anlayış?

Eğer suçsa...

Başbakan’a statta hakaret etmek yasak da sokakta etmek serbest mi?

Kendisi iki yıl önce Galatasaray’ın stadının açılışında ıslıklanmadı mı?

Dünya Basketbol Şampiyonası’nın finalinde benzer bir durumla karşılaşmadı mı?

Daha bir hafta önce Fenerbahçe Stadı’ndaki hazırlık maçında protesto edilmedi mi?

Eğer Başbakan’ı spor salonlarında ya da statlarda protesto etmek suç olsaydı; bu protestolara katılan on binlerce kişi tutuklanıp içeri atılmaz mıydı?

Herhangi bir davranış yasalara göre suç kapsamına giriyorsa, her yerde suçtur...

Yok değilse, bu tür özel sözleşmelerle insanlara “dayatmalarda bulunmak”, “özel statü” ilan etmektir.

Yani; devlet içinde devlet kurmaktır.

Ve bu, anayasal bir suçtur!

Aman, dikkat!

Kısacası... Bu sözleşmeyi Beşiktaş’a dayatan Kasımpaşaspor ve taraftarına dayatan Beşiktaş yöneticileri, anayasal bir suç işlemektedir!

Kasımpaşalılar Başbakan’ı sevebilir...

Ancak demokratik olgunluk, kendileri gibi düşünmeyenlere saygı göstermelerini gerektirir.

Eğer bu tür “özel sözleşmeler” artarsa, Türkiye Cumhuriyeti, hiç layık olmadığı bir bataklığa sürüklenir.

Yapılacak tek şey var: Anayasanın ve yasaların hakkıyla uygulanmasını sağlamak.

Suçla eleştiriyi ayırt etmek.

Suç işlendiği zaman kimsenin gözünün yaşına bakmadan hesap sormak ama demokratik sınırlar içersindeki eleştirilere de saygı duymak...

Ancak hem bunları yapmayacaksınız hem de kafanıza göre yasa koyup uygulamaya kalkışacaksınız.

İşte bu olmaz!

Bugunkü siyasi yapı içinde yadırganmasa da...

Olmaz kardeşim, olmaz!

Ceza!

Yüksek Öğrenim KYK Genel Müdürlüğü, üniversite öğrencilerinin 2013-2014 öğretim yılında burs ve öğrenim kredisi alabilmeleri için gereken şartları açıklamış...

Buna göre direniş, boykot, işgal, duvara yazı yazma, resim yapma, slogan atma gibi davranışlarda bulunan öğrencilere kredi verilmeyecekmiş...

Bu karar Gezi Direnişi’ne katılan öğrencileri de kapsayacakmış...

Amaç ortada:

Muhalefeti sindirmek ve tek tip insan yetiştirmek!

Bu ayrımcı tavrı protesto etmek için hepinizi Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği gibi “dinci siyasete değil, insana odaklı” kurumlara bağış yapmaya davet ediyorum.

GÜNÜN SORUSU

CHP Milletvekili Oktay Ekşi, “Gezi’de polis şiddetine uğrayan gazetecileri” sormuş; Bülent Arınç da, “Bize bu konuda hiçbir başvuru olmadı” diye yanıt vermiş... Sorum Arınç’a:

Şiddeti görebilmeniz için örneğin gazeteci Ahmet Şık’ın “kanlar içindeki kafasıyla” bizzat size mi “başvurması” gerekiyordu?


Bu ülkede cami yakıldı!

İktidardakiler ve yandaşları yıllardır cami üzerinden siyaset yapıyor.

En son Gezi Direnişi sırasında da Dolmabahçe Camii’nde içki içildiğini iddia ettiler ama bunu kanıtlayamadılar.

Geçtiğimiz pazar günü Şırnak’ta ne olmuş biliyor musunuz?

Teröristler, Yeni Mahalle’deki Külliye Camii’ni kısmen de olsa yakmış!

Üstelik bu ilk de değil...

Çünkü aynı cami, üç ay önce de benzer bir saldırıya uğramış...

Peki, siz hiç iktidardakilerin cami yakan bu teröristlere tek kelime kötü söz söylediğini duydunuz mu?

İyi de neden söylemiyorlar, neden onları da yerden yere vurmuyorlar?

Bunun yanıtı belli:

“Aman Barış Süreci darbe yemesin!”

Sevsinler böyle barış sürecini!

Muastafa Mutlu - Vatan