loading
close
SON DAKİKALAR

Heykel ve ülke!

Mustafa Mutlu
Tarih: 14.11.2012

Mustafa Mutlu, ''Heykeller ülkelerin kartvizitidir! Kartvizitimizi yırtmaya kalkanlar, yeni kartvizit siparişlerini matbaaya verdiler bile...''

Devir öyle bir devir ki... Anlamak mümkün değil! Ülkenin en yetkili yöneticisi, yine ülkenin en önemli heykeltıraşının yaptığı heykeli “Ucube” ilan ediyor... Adamları, verilen talimatı hemen hayata geçirip, halkın vergilerinden ayrılan yüz binlerce lirayla o sanat eserini yıktırıyor!

Ülkenin kurucusunun heykelleri tahrip ediliyor; resimleri, fotoğrafları okul duvarlarından toplanıp çöpe atılıyor; hatta onun adını taşıyan okulların ismi değiştiriliyor!

Ve ülkenin en büyük terör örgütünün lideri için yeni bir kampanya başlatılıyor:

“Apo’nun heykelini yaptıracağız!”

Kim söylüyor bunu?

Ülkenin Meclisi‘nde temsil edilen bir siyasi partinin lideri, yani BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş...

***


Ülkenin savcıları, milyonlarca kişinin katıldığı “Cumhuriyet Bayramı” kutlaması için soruşturma başlatıyor...

Ama...

Müebbete mahkûm edilen ülkenin katilini kahramanlaştıran, posterlerini Kurultay salonuna asan, şimdi de “Heykelini yaptıracağız” diye meydan okuyan “siyasi parti” hakkında hiçbir işlem yapmıyor!

Ülkenin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, yasalarda yazılı olan görevini hatırlayıp, ülkeyi bölmek isteyenler için dava bile açamıyor...

Ülkenin bir gazetecisinin ısrarla sorduğu, “Bu parti hakkında neden dava açamıyorsunuz, neden korkuyorsunuz? Düpedüz devleti bölmek istiyorlar, görmüyor musunuz? Madem bugün böyle bir dava açmıyorsunuz, o zaman geçmişte aynı suçu işleyen partileri neden kapattınız?” şeklindeki soruları bile aylardır görmezden geliyor!

***


Biliyorum; bu yazıda ülke sözünü çok fazla kullandım!

Biliyorum; aynı sözcüğün bu kadar çok yinelenmesi, yazının tadını kaçırdı, okunurluğunu zorlaştırdı...

Ama ne yalan söyleyeyim; her ülke dediğimde içim sızlıyor bugünlerde...

Belki bugünkü ülkeden son kez söz edebildiğimi düşünüyorum!

O yüzden yazdıkça yazasım geliyor:

Ülke, ülke, ülke...

Eğer siz hâlâ benim bu rahatsızlığımı anlayamayanlardansanız ve tepkimi abartılı buluyorsanız; heykellere bakın!

Hangileri yıkılıyor?

Hangileri kaldırılıyor?

Hangileri yapılıyor?

Unutmayın; heykeller ülkelerin kartvizitidir!

Bizim kartvizitimizi yırtmaya kalkanlar, yeni kartvizit siparişlerini matbaaya verdiler bile...

Yine de görmüyorsanız, umarım bir gün ülkesiz kalmazsınız!

*****


Günün sorusu

Başbakan iki gün önce memleketi Rize‘de kendi adını taşıyan üniversitenin açılış töreninde, “Bugün görüyorsunuz, milletin vicdanında mahkûm edilenlerin isimleri, bir bir tabelalardan indiriliyor. Çünkü bu isimleri tabelalar değil, millet yaşatır” dedi. Ben Kenan Evren‘i kastettiğini düşünüyorum ama e-posta gönderen okurlara göre kastettiği kişi, Mustafa kemal Atatürk... Sorum kendisine:

Ben mi haklıyım, okurlarım mı?

*****


Lale Mansur’a bir vatandaş tepkisi...

“Yetmez ama evet”çi arkadaşlardan tiyatro sanatçısı Lale Mansur, 11 Kasım‘da Habertürk TV‘deki “Söz Sizde” isimli programa katıldı. Bir gün önce ellerindeki Türk bayraklarıyla ve Atatürk posterleriyle Anıtkabir‘i ziyaret eden milyonlar konusunda ilginç bir yorum yaptı:

“Tıpkı Kuzey Kore’deki gibi lidere tapıyorlar...”

Bu sözler o programı izleyen binlerce kişinin büyük tepkisine neden oldu. Ancak Habertürk‘ü arayanlar, tahmin edebileceğiniz gibi hiçbir şekilde tepkilerinin yayınlanmasını başaramadılar.

Bu izleyicilerden biri de Kadıköy‘de oturan okurumuz Münire İzgi...

Bakın Münire Hanım bana gönderdiği mektupta, Lale Hanım‘a nasıl yanıt veriyor:

“Evet Lale Hanım... Tıpkı Kuzey Kore’deki gibi bir tapınma durumu var... Ama Bunu sizler yapıyorsunuz!

Kuzey Kore’deki insanlar sizin deyişinizle ‘lidere tapınıyorlar’ ama bunu o lideri sevdikleri için değil, iktidar gücü karşısında korktukları için yapıyorlar. Eğer liderine ‘tapındığını’ göstermezse belki işsiz kalacak, öldürülecek, hapse atılacak...

2012 Türkiye’sinde, 74 yıl önce vefat eden Mustafa Kemal Atatürk’e ‘sevgi ve saygı sunma’nın ise bir getirisi yok; aksine zararı var!

Biber gazı, tazyikli su yiyebilirsiniz; dövülüp hastanelere düşebilirsiniz... Hatta cezaevine bile atılabilirsiniz!

‘Atatürkçü’ diye mimlenip işinizden olabilirsiniz... Terfi alamayabilirsiniz... Ömür boyu iş bulamayabilirsiniz... Şirketiniz yok edilebilir... Yoksul ve aç ölebilirsiniz!

Gördüğünüz gibi, sizin tapınma olarak nitelendirdiğiniz bu durumun, Kuzey Kore’deki tapınmayla hiçbir benzerliği yok... Sizin bugün aşağıladığınız bu sevgi, öylesine içten ki insanlar tüm bunları göze alıyorlar.

Oysa Lale Hanım; siz, evrensel güce ve karar vericilere tapıyorsunuz. Emperyalizmin her söylediği ve verdiği karar sizin için mutlak doğru...

Bu tapınmayı belki inanarak, belki de alıştığınız yaşam standartlarını kaybetmemek uğruna yapıyorsunuz...

Doğru tercihte bulunmuşsunuz:

Tapınmaya devam!”

***


Bu sütunların Habertürk TV‘den bir farkı var: Biz her türlü yanıt hakkına saygılıyız!

Lale Mansur‘un eğer yukarıdaki mektuba karşı söyleyebileceği bir şey varsa, yayınlamaya hazırım.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları