loading
close
Dolar: TL
Euro: TL
Sterlin: TL
SON DAKİKALAR

Hukuksuzluk uçurumundan bir haykırış!

Mustafa Mutlu
Tarih: 22.04.2013

Mustafa Mutlu, 'Mustafa bu kez bir tiyatro oyunuyla çıkıyor karşımıza'

Mustafa Balbay beş yıla yakın bir süredir cezaevinde...

“Yazamasın, anlatamasın” diye kendisini içeri tıkanlara inat; bıkmadan, usanmadan yazmaya ve anlatmaya devam ediyor.

Konu yine aynı:

Haksız, hukuksuz bir yargılama!

Ama Mustafa bu kez bir tiyatro oyunuyla çıkıyor karşımıza:

Karakterleri de konusu da bire bir gerçek olan bir oyunla!

Anlattığı olay bir mahkeme salonunda geçiyor...

Polisler, savcılar, yargıçlar, avukatlar, sanıklar!

Yani son beş yılının tam 2 bin 700 saatini, diğer bir deyişle 112 tam gününü “mahkeme salonunda hâkim karşısında” geçiren Balbay, kendi yaşadıklarını ve tanık olduklarını kaleme almış...

Bunun için uydurmasına da yaratmasına da gerek kalmamış:

Çünkü polisler, hâkimler, savcılar sağ olsunlar (!) öyle güzel “uydurmuşlar” ki; Mustafa’ya sadece bunların arasından seçim yapmak düşmüş!

Sonuçta mahkeme salonunda yaşanan ve çoğuna o duruşmaları izleyenlerin de bizzat tanık olduğu yüzlerce gerçek skeçten oluşan bir “oyun” çıkmış!

Bu oyunu bu ülkede, böyle bir dönemde oynamaya cesaret edebilecek tiyatro topluluğu varsa; tüm elemanlarını şimdiden yürekten kutluyorum!

İpin uzunluğu önemli!

Mustafa’nın kitabının “son söz”ü de oyun kadar çarpıcı... Şöyle diyor:

“Bir insan, yaşamı boyunca hiç suç işlemeyeceğine dair söz verebilir. Öyle bir yaşam şekli belirler ve bu sözünü tutabilir.

Ancak yaşamı boyunca hiç yargılanmayacağına dair söz veremez! Hiç beklemediği bir anda hiç beklemediği bir suçlamayla yargıç karşısına çıkabilir. Yüzde yüz masum olduğunu, mutlaka aklanacağını düşünse bile bunun gerçekleşmesi zaman alabilir. Ama gecikmemesi gerekir.

Evrensel kabul gören gerçek odur ki geciken adalet, adalet değildir.

Üstelik kişi adaleti tutuklu olarak bekliyorsa, adalet arayışı yerini zulme bırakır.

Dava uzadıkça uzarsa, duruşma salonu dev bir işkence odasına dönüşür.

Dava siyasi bir hal alırsa, hukuk tam bir intikam aracı haline gelir (...).

Marco Polo, ünlü Geziler Kitabı’nda, ‘Gördüklerimin tümünü yazmadım, zira inanmayabilirlerdi’ diyor.

Türkiye’deki yargılamalarda yaşananların çoğu da gerçekten inanılacak gibi değildir.

Bu oyunda aktarılanlar, gerçek olaylardan esinlenilerek kaleme alındı.

Böylesi olumsuzlukları insanlara anlatmak için yazılan her sözcük umuda açılan bir penceredir. İnsan umut ettikçe hayata bağlanır, çözümler üretir (...).

Bir uçuruma yuvarlandığınızda asıl olan uçurumun derinliği değil, sizi kurtarmaya gelenlerin uzattığı ipin uzunluğudur.

Bu oyun, Türkiye’nin düştüğü hukuksuzluk uçurumundan bir haykırıştır.”

YARGITATÖR ****

(Öyle büyük bir yalan üret ki kimse karşı çıkamasın!)

Türü: Tiyatro

Yazan: Mustafa Balbay

Yayımcı: Cumhuriyet Kitapları

Baskı tarihi: Mart 2013

Sayfa sayısı: 128

Fiyatı: 12 lira

İnternet fiyatı: D&R 10.99, İdefix 9 lira.

Kişisel not: Mustafa’yla yakınlığımı biliyorsunuz... O özgürken, kırk yılda bir karşılaştığımızda selamlaştığım meslektaşlarımdan biriydi; şimdi ise kardeşim...


‘Atatürk Arapça Kur’an’ı yasakladı’ diyenler haklı mı?

Tarihçi Sinan Meydan, görevleri AKP-PKK işbirliğini övmek olan “akil insanlar”ın piyasa sürüldüğü şu günlerde; Atatürk’ün “akıllı projeler”ini anlattığı Akl-ı Kemal’in dördüncü cildini yayınladı.

Dizinin bu cildinde Atatürk’ün “Uçak Sanayii”, “Dinde Öze Dönüş” ile “Tarih ve Dil Tezleri” projeleri anlatılıyor.

Meydan, bu kitapta Atatürk düşmanlarının öteden beri tekrarlayıp durdukları, “Atatürk Kur’an’ın orijinal Arapça metnini yasaklamıştır” iddiasını da çürütüyor. Bu bölümden kısa bir alıntı yapmak istiyorum:

“Evet, Atatürk din dilinin Türkçeleştirilmesine büyük bir önem vermiş, bu konuda çok ciddi çalışmalar yapmış, Kur’an’ı, duaları, hutbeyi, ezanı Türkçeye tercüme ettirmiş, camilerde Türkçe Kur’an, Türkçe dua, Türkçe hutbe ve Türkçe ezan okutmuştur. Bütün bunları, Müslüman Türk insanının dinini anlayarak, bilerek yaşaması için yapmıştır. Ancak Atatürk hiçbir zaman Kur’an’ın orijinal Arapça metnini yasaklamayı düşünmemiş, bu konuda hiçbir çalışma yapmamış ve yaptırmamıştır. Camilerde Kur’an’ın önce Arapça orijinali, sonra Türkçe tercümeleri okunmuştur. Atatürk, hafızlara bunun için bizzat talimat vermiştir.”

AKL-I KEMAL-4 ****

(Atatürk’ün akıllı projeleri)

Türü: Tiyatro

Yazan: Sinan Meydan

Yayımcı: İnkılâp Kitabevi

Baskı tarihi: Mart 2013

Sayfa sayısı: 488

Fiyatı: 21 lira

İnternet fiyatı: D&R 15.49, İdefix 15.75 lira.

Kişisel not: Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini karalamak ve Atatürk devrimlerini karartmak için yemin etmiş satılmış tarihçiler korosuna inat, gerçekleri yazmaya ve söylemeye devam eden genç tarihçi Sinan Meydan’ı tanımaktan gurur duyuyorum.

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları