'İskambil kâğıdı gibi yıkılacaklar!'

Mustafa Mutlu; Laiklik olmadan kadın erkek eşitliği, demokrasi, kuvvetler ayrılığı sistemi olmaz.

"Avrupa'nın din adına yaşadığı üç yüz yıllık vahşetin sonunda artık 'Sezar'ın hakkını Sezar'a, Allah'ın hakkını Allah'a vermek', yani 'din işleriyle dünya işlerinin birbirinden ayrı tutulması gerektiği zorunlu hale geldiği için, laiklik kabul edilmiştir.

Laiklik olmadan kadın erkek eşitliği, demokrasi, kuvvetler ayrılığı sistemi olmaz.

Olduğu söylense bile bu sadece yalandır, kandırmacadır.

Durum böyleyken, Türkiye'mizde laiklik düşmanı, Mustafa Kemal Atatürk düşmanı ve "Türk" sözünün düşmanı bir yönetim, "dindar ve kindar bir gençlik yetiştirmek", yeni ve laiklik karşıtı bir devlet düzeni yaratmak için kendi diktatörlüğünü oluşturmaktadır.

Hangi din, siyasal düzen haline getirilmek istenirse istensin orada mutlaka diktatörlük, insan hakları ihlali, günlük yaşama müdahale, tek tip ve tek inançlı insan yetiştirme, baskı ve terör oluşur.

Bunu yaşayarak gördük. Bütün dünya gördü.

Nerede "ılımlı İslam" düzeni dayatıldıysa, orada kan gövdeyi götürdü.

Arap dünyasının aklı başına gelmeye başladı.

Ben hep söylüyordum; eğer Batılı emperyalist ülkeler Türkiye'yi çağdışı sistemlere yöneltmek için içişlerine müdahale edip teröre boğmasalardı ve Türkiye'nin fert başına düşen milli gelirini otuz bin dolara çıkarabilseydik, tüm Arap ülkelerindeki krallık ve dikta rejimleri iskambil kâğıdından yapılmış kaleler gibi yıkılıp giderdi.

Aklın, özgür düşüncenin ve bilimin temeli olan "Laiklik Devrimi" Tunus'tan başlamıştır. Darısı diğer ülkelerin başına...

Bizde elimizdeki laik, demokratik, kadın-erkek eşitliğine dayalı Türkiye Cumhuriyeti'ni bölmek ve yıkmak isteyen bu iktidara "Dur" diyerek dünyadaki çağdaş, bağımsız, özgür ülkelerden birisi olmaktan çıkmamalıyız.

Kısacası; iskambil kâğıtları yıkılıp gidecekler...

Tabii ki tarihin çöplüğüne!"

***

Yukarıdaki satırları, CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın, "Direne Direne Kazanacağız" isimli son kitabındaki "İskambil Kâğıdı Gibi Yıkılacaklar" isimli bölümden aldım.

Gürkut Acar bu kitabında, AKP'nin hukuk, millet, milliyetçilik, laiklik, egemenlik, barış gibi kavramlarda bilerek-isteyerek yaptığı yozlaşmayı anlatıyor.

Önsözünü Yargıtay Onursal Başsavcısı Vural Savaş'ın yazdığı kitap, günümüze dair olayları irdeleyen 156 ayrı makaleden oluşuyor.

Kurgu sağlam, dil akıcı, üslup kucaklayıcı...

Böyle olunca da ortaya kolay okunan, ufuk açıcı bir kitap çıkmış...

Bana göre kitabın tek yanlışı, ismi...

Çünkü bu "slogan" isim, böylesine derin içerikli bir kitabı, "yeterince" anlatmıyor.

Ancak ne yazık ki yazarlar, genellikle yayıncılardan gelen ve satışa yönelik kaygılarla önerilen bu tür isimlere direnemiyorlar...

Oysa bu kitap; çok daha özgün ve kapsayıcı bir ismi hak ediyor.

DİRENE DİRENE KAZANACAĞIZ!

Türü: Denemeler

Yazan: Gürkut Acar

Yayınevi: Bilgi Yayınevi

Baskı tarihi: 2014, Mart

Sayfa sayısı: 502

Fiyatı: 25 lira.

Not: Yazarla tanışmıyorum.

YENİ BİR YAZAR KEŞFEDİN!

Hasan Cüneyt Bozkurt henüz 32 yaşında genç bir edebiyatçı...

Halen bir ilköğretim okulunda sınıf öğretmeni olarak çalışıyor.

Öyküleri çeşitli ödüllere değer bulundu.

İlk romanı "On Otuz"u da okumuş ve özellikle anlatımdaki cesareti nedeniyle yazarı kıskanmıştım.

Yazar, "Sözcükten Resimler" isimli yeni kitabında cesaret konusunda bir adım daha ileri gitmiş...

Konu derseniz; zaten başlı başına olay!

Küçük bir ipucu vereyim:

Bir yayınevinde editör olsanız... Ve bir psikoloğun gönderdiği bir zarftan, kimliği belli olmayan bir yazarın yazdığı muhteşem bir roman çıksa, ne hissedersiniz?

Anlayacağınız gibi "Sözcükten Resimler", bir "roman içi roman..."

Şişirilen "vitrin yazarları"nın bayat konulu romanlarını okumaktan bıktıysanız; yeni ama güçlü bir kalemi keşfetmek, eminim ki size de iyi gelecek!

SÖZCÜKTEN RESİMLER

Türü: Roman

Yazan: Hasan Cüneyt Bozkurt

Yayınevi: Geniş Kitaplık

Baskı tarihi: 2014, Şubat

Sayfa sayısı: 192

Not: Yazarla tanışmıyorum.

BEŞ YÜZ YIL ÖNCE ÖLEN BİR KADINA MEKTUP YAZMAK!

Egeli Kadın Yazarlar Platformu'nun (EKYAZ) üyeleri, Türk edebiyatındaki kadın yazar ve şairlerin sayısının azlığına üzülmüşler ve var olanlara vefalarını göstermek için de ilginç bir projeye imza atmışlar.

Yirmi dört kadın edebiyatçı, artık aramızda olmayan, ancak bir zamanlar çok önemli işlere imza atan yirmi altı edebiyatçı ya da düşün kadınına mektup yazmış...

Ortaya inanamayacağınız kadar farklı bir lezzete sahip olan "anıt" bir kitap çıkmış!

Düşünsenize; toplumcu şair Arzu K. Ayçiçek 2014 yılında oturmuş, Divan Edebiyatı'nın ilk kadın şairlerinden biri olan Mihri Hatun'a (1460-1506) mektup yazıyor...

Kimler yok ki mektup yazılanlar arasında?

Halide Edip Adıvar, Muazzez Tahsin Berkant, Sıdıka Avar, Suat Derviş, Adalet Cimcoz, Behice Boran, Neriman Hikmet, Kerime Nadir, Nezihe Araz, Sevim Burak, Sevgi Soysal, Tomris Uyar, Tezer Özlü, Duygu Asena ve daha birçok kadın edebiyatçı...

***

Ben bu "proje kitabı" zevkle ve çok şey öğrenerek okudum.

Proje sahibi olan ve derlemeyi yapan Emine Azboz başta olmak üzere emeği geçen bütün Egeli kadın yazarları gönülden kutluyorum. Bu kitabı her yerde bulamazsınız; bu nedenle yayınevinin telefon numarasını da künyede yayınlıyorum.

GÜNYÜZÜ MEKTUPLARI

Türü: Mektup

Proje-Derleme: Emine Azboz

Yürütme Kurulu: Çiğdem Ülker, Emine Azboz, Saime Bircan Sak, Sultan Su Esen

Yayınevi: Yakın Kitabevi (0232-421 81 69)

Baskı tarihi: 2014, Nisan

Sayfa sayısı: 268