Tarih:
28.06.2014
Kahramanlık ne zaman bu kadar kolaylaştı?
Mustafa Mutlu; Olsa, olsa partilerinden ihraç edilirler; hepsi bu...
Dünkü Aydınlık'ın manşet haberinin başlığı "BİZ VARIZ", üst başlığı ise "20 KAHRAMAN MİLLETVEKİLİ YOK MU?"ydu...Konu CHP'den, Ekmeleddin İhsanoğlu dışında bir başka cumhurbaşkanı adayı gösterecek 20 milletvekilinin hâlâ çıkmamış olmasıydı.
***
Gazete hazırlanırken üst başlıktan rahatsız oldum ve bunu bizim arkadaşlara, "Kahramanlık bu kadar kolay mı?" diye sorarak aktardım.
Bana göre üst başlık, "20 ONURLU MİLLETVEKİLİ YOK MU?" olmalıydı.
Çünkü laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletinden yana olan ve Atatürk ilke ve devrimlerinden sapmayan bir cumhurbaşkanı adayı bulup çıkarmak, Atatürk'ün partisinin milletvekilleri için "kahramanlık" vesilesi değil; onur meselesi olmalıydı.
Böyle bir aday için hazırlanacak öneri dilekçesine imza koymak kimseyi kahramanlaştırmazdı... Olsa olsa, onursuzlaşmasını engelleyebilirdi.
***
Dedim ya; bu düşüncelerimi gazeteyi hazırlayan arkadaşlara uzun uzun anlattım. Dün sabah gazeteyi elime alınca neye uğradığımı şaşırdım.
İtirazım dikkate alınmamıştı.
"20 KAHRAMAN MİLLETVEKİLİ YOK MU?" üst başlığı yerli yerinde duruyordu.
***
Büyük Türkçe Sözlüğü açıp bakın, "kahraman" sözcüğünün karşısında şunlar yazar:
"Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit..."
İyi de bu olayın "tehlikeli" tarafı ne?
Kılıçdaroğlu'nun adayının dışında, halkın istediği ve beklediği gibi bir ismi aday gösteren vekillerinin başlarına en kötü ihtimalle ne gelebilir ki?..
Olsa, olsa partilerinden ihraç edilirler; hepsi bu...
Dikkat edin, "Yeniden seçilme şansını kaybederler" bile diyemiyorum.
Çünkü böylesine onurlu davranabilen bir milletvekilini, bu halk, bağımsız da olsa ne yapar eder tekrar seçip Meclis'e gönderir.
***
Peki; CHP'den ihraç edilmeyi göze almak, neden "kahramanlık" sayılıyor?
İlkelerinden, kimliğinden, hedeflerinden ve hatta Atatürk'ten sapmış bir partide kalmak çok mu matah bir şey?
***
Tekrar ediyorum:
İnsanların hayatlarıyla, özgürlükleriyle, çocuklarının ekmek paralarıyla "bedel" ödediği böyle bir dönemde, yirmi milletvekilinin zaten yapmaları gereken şeyi yapıp bir dilekçeye imza koymaları, asla kahramanlık falan değildir!
Gerçek kahramanlığı ve kahramanları, en iyi bu gazeteyi hazırlayan ve çıkaran kadrolar bilir.
O yüzden özellikle bu kadronun, kahramanlık gibi bir kavramın içini boşaltmaya, ucuzlaştırmaya kesinlikle hakkı yoktur!
KOMİSYON!
AKP, dört eski bakan hakkında kurulan Soruşturma Komisyonu'na nihayet üye bildiriminde bulunmuş...
Ancak küçük (!) bir sorun var:
Bildiğiniz gibi bu tür komisyonlarda görev alacak vekillerin, soruşturulacak konuda hiç konuşmamış olması gerekiyor.
Oysa Komisyon'a önerilen isimler arasında yer alan Hamza Dağ, TBMM Genel Kurulu'nda 27 Şubat'ta yaptığı konuşmada "17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunu lanetleyerek, bunun bir darbe olduğunu" söylemişti.
İşte; ileri demokrasi dedikleri böyle bir şey:
Muhalefete yasak olan, iktidara serbest!
Gelin, böyle oluşturulan bir Komisyon'un kararından hayır bekleyin!
GÜNÜN SORUSU
Başbakan'ın becerikli damadı Berat Albayrak yeni bir şirket kurmuş. Bu şirket sanatsal gösteri merkezi işletecekmiş... Sorum ortaya:
Kapatılması düşünülen operaların, balelerin, tiyatroların binaları, "ucuz tarifeden" bu arkadaşa mı servis edilecek?
EVLİLİK KONGRESİ, ZENGİNLEŞEN MİLLETVEKİLİ VE IŞİD REHİNELERİ!
IŞİD'in rehin tuttuğu 90 Türk'ten haber alınamıyor. Böyle bir şey başka bir ülkenin başına gelseydi; o ülkenin hükümeti istifa etmek zorunda kalırdı. Bizimkiler ise hiçbir şey yapmadıkları, bir de beceriksizliklerini gizlemek için yayın ve konuşma yasakları getiriyorlar.
Peki; başka ne yapıyorlar?
Evleniyorlar ve eğleniyorlar efendim.
Devletin ve AKP'nin zirvesi önceki akşam AKP Grup Başkanvekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'ın düğününde buluştu.
Düğün dediğime bakmayın; bu, aslında bir "evlilik kongresi"ydi!
Çünkü herkes katılabilsin, olabildiğince fazla takı gelsin diye, Ankara Ticaret Odası'nın üç bin iki yüz kişilik Congresium'unda yapıldı...
Mahir Ünal sadece evlenmekle kalmadı; bunu kongre salonunda büyük bir kalabalık eşliğinde yaparak "zenginler kervanı"na da katıldı.
Öyle ya 3 bin kişi geline bin altı yüz adet Ata Lira takmış olsa, toplanan para aşağı yukarı bir milyon lirayı bulmuştur!
***
Neyse canım onlar erdi muradına ya... IŞİD, rehineleri bırakmasa da olur!
GÜNÜN İSYANI
Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var ya; "iyi haberler" pompalanmaya başlandı. Dün gazetelerde yer alan bu türden bir habere göre, AB ülkelerine vizesiz seyahat etmemiz için sadece üç buçuk yılımız kalmış... İsyanım bu haberi gazetecilerin kulağına fısıldayan Dışişleri bürokratlarına...
Hadi oradan kifayetsiz muhterisler! Biz bu "üç buçuk" yıl masalını tam kırk yıldır dinliyoruz!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları