Kılıçdaroğlu’na açık mektup

Mustafa Mutlu; Bu müdahaleler sırasında çok sayıda CHP Milletvekili, olması gereken yerde, vatandaşların arasındaydı. Eksik olan tek şey, sizin varlığınızdı!

CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu...
Geçen yıl 1 Haziran’da Kadıköy’de mitinginiz vardı. İptal ettiniz. Size de yakışan buydu.
Çünkü Taksim’de kan gövdeyi götürüyordu. Polis, Tayyip Erdoğan’ın verdiği talimatla Gezi direnişçilerinin üzerine gaz fişeği, plastik mermi yağdırıyor, kimyasal katkılı ve basınçlı su sıkıyordu.
Bazı gençlerin gözü çıkmıştı; ellerinde Türk Bayrağı taşıyan engelli vatandaşlar bile polis şiddetinden paylarını alıyordu.
Siz; işte böyle bir ortamda yanınıza milletvekillerinizi ve bazı sanatçıları alarak Dolmabahçe’den Taksim’e yürüdünüz.
Meydana geldiğinizi duyan polis, yaralanmanıza yol açarak büyük bir skandala neden olmamak için apar topar gitti.
İşte; Gezi Parkı, o dakika kurtuldu.
Yirmi gün boyunca her dilden, dinden, mezhepten, ırktan ve cinsten insanın dayanışmasına, o sayede ev sahipliği yapabildi.
Siz de halkın gözünde işte o zaman büyüdünüz.
***
Aradan bir yıl geçti Sayın Kemal Kılıçdaroğlu...
Gezi Direnişi’nin başladığı 31 Mayıs’ın yıldönümünde polis yine Başbakan’ın emir ve tahrikiyle harekete geçti.
Vapur, metro seferleri yasaklandı, Taksim ve civarında kuş uçurtulmadı.
Resmi açıklamalara göre tam 25 bin polis, Meydan’a çıkmak isteyebilecek göstericilere hadlerini bildirmek (!) için sokak başlarına yerleştirildi.
Buna karşın yine de çok sayıda vatandaş Taksim’e ulaşmak için şansını denedi.
Polis de anında gazlı, sulu, plastik mermili müdahalede bulundu.
Bu müdahaleler sırasında çok sayıda CHP Milletvekili, olması gereken yerde, vatandaşların arasındaydı...
Eksik olan tek şey, sizin varlığınızdı!
***
Geçen yıl Gezi Direnişi’nin halkın zaferiyle sonuçlanmasında en kritik aşama, 1 Haziran günü sizin gelmenizle birlikte polisin Meydan’dan çekildiği andır...
Aynı şiddet, aynı faşizm, aynı kafa bu yıl da vardı...
Olacağı da bir yıl önceden belliydi!
Nedendir bilmiyorum; bu yıl İstanbul’a gelmediniz.
Geçen yıl yaptığınızı yapıp Taksim’e çıkmadınız.
Halkın arasına girmediniz.
Hadi; Taksim’e gelmediniz, bari Kızılay’a gitseydiniz...
Onu da yapmadınız.
***
Şimdi çok basit sorularım var size:
Geçen yıl Taksim’e gittiğiniz için pişman mısınız?
Değilseniz...
Bu yıl neden bu şiddete seyirci kaldınız?
Neden meydanlara...
O meydanlardaki partililerinize...
İfade ve gösteri haklarına...
Yasalara ve Anayasa’ya sahip çıkmadınız?
***
Sayın Genel Başkan...
Beni yıllardır tanırsınız; sokağın sorduğu soruları aktarırım “Kral Çıplak” diyerek... Söyleyin:
Bu ülkenin demokrasiye inanan gençlerinin, kadınlarının şiddet gördüğü, 250 vatandaşın gö-zaltına alındığı o saatlerde ne yapıyordunuz?
MUİZNİEKS!
Avrupa Komisyonu İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks, polisin Gezi Direnişi’nin yıldönümünde uyguladığı şiddete sert tepki göstermiş ve “Polisin görevini kötüye kullanması, hukukun egemenliğine doğrudan tehdittir; kınıyorum” demiş...
Mr. Muiznieks...
Sorunlarımıza gösterdiğiniz yakın ilgiden dolayı teşekkür ederiz. Ancak bilmenizde yarar var:
Bu polise, şiddet kullanma talimatını bizzat bu ülkenin Başbakan’ı verdi; onu da sizin AB’nizin liderleri bu hale getirdi.
Biz yıllardır Türkiye’de demokratikleşme adı altında faşizm uygulandığını yazıp söylerken, sizinkiler kendisine ve partiye methiye düzdü, gaz verdi!
Yani; bugün bu ülkede dökülen her damla kanda, sizin de parmak iziniz var Mr. Muiznieks...
Bunu da patronlarınıza aynen bildiriniz!
GÜNÜN SORUSU
AKP, dört bakanla ilgili yolsuzluk iddialarını soruşturmak için kurulması kararlaştırılan komisyona hâlâ isim bildirmemiş... Meclis Başkanı Cemil Çiçek de, “Tankım topum yok ki... Beklemek zorundayım” diye dert yanmış. Sorum kendisine:
Kullandığınız şu “acz” dolu ifadeler, Meclis’in saygınlığına saldırı değil midir?
YALOVA’DAN ALINACAK DERS!
Yalova’da CHP’nin adayı Vefa Salman başkan seçildi ama seçimi CHP değil, CHP’nin adayını destekleyen “koalisyon” kazandı.
İptal edilen seçimde AKP’nin adayı Yakup Bilgin Koçal sadece 6 oy gerideydi.
O seçimlerde 224 oy alan HEPAR, 93 oy alan İşçi Partisi ve 55 oy alan DYP adayları, CHP adayı lehine çekildi.
Böylece Vefa Salman, önceki gün yeniden yapılan seçimlerde 228 oy farkla öne geçti.
***
Umarım bu sonuç CHP’ye ders olur ve önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine “tek başına girmek” gibi bir çılgınlık yapmaz...
Çünkü tablo ortada; bir oy, bir oy!
GÜNÜN İSYANI!
Gezi Direnişi sırasında Antalya’da gözaltına alınan ve aylarca cezaevinde tutulan “kırmızı fularlı kız” Ayşe Deniz Karacagil’in 98 yıla kadar hapsi istenmiş. Çünkü üst aramasında EGO Toplu Ulaşım Kartı (!) bulunmuş... Ayrıca taktığı kırmızı fular, sosyalizmi simgeliyormuş... Tüm bunlar da bu kızcağızın terörist olduğunun kanıtıymış! İsyanım savcıya:
!?!

Mustafa Mutlu - Aydınlık