Tarih:
06.10.2012
Konuşmak yasak vekil olmak serbest!
Mustafa Mutlu yazdı, ''Madem onlara 'seçilme hakkı' verecek kadar güveniyorsunuz; o zaman 'ne dediklerini' de dinleyin...''
Terördü, savaştı derken halkı oyalayacak yeni bir “tartışma başlığı” gerekiyordu; bunu da her zamanki gibi Başbakan önümüze koydu:“Milletvekili seçilme yaşı 18 olsun...”
Peki neden?
Onun yanıtını da veriyor:
“Bugün Batı ülkelerinin içerisinde 18 seçilme yaşı var. Bizde niye olmasın? 18’i verdiğiniz zaman herkes seçilecek diye de bir şey yok.”
***
Desteklersiniz ya da karşı çıkarsınız... Kimseye “Neden öyle düşünüyorsun?” diyecek hâlimiz yok...
Ancak Başbakan, bu öneriyi dün Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi’nde dile getirirken, konuştuğu binanın yakınında slogan atan biri kız iki öğrenci apar topar gözaltına alındı.
İkisi de 18’den büyüktü.
Sadece o iki genç değil son on yılda binlerce genç, “devlet büyüklerini protesto ettikleri” gerekçesiyle coplandı, yerlerde sürüklendi, biber gazıyla etkisiz hâle getirildi.
Yine aynı nedenle binlercesi gözaltına alındı, tutuklandı.
Sadece parasız üniversite istedikleri ve üniversite harçlarını yüksek buldukları için pankart açan onlarca genç, bugün hâlâ cezaevinde...
***
Tamam; “seçilme yaşını” düşürün, hatta 18 yetmez, 12’ye indirin...
Eminim çocuklar en azından kaybetmedikleri saflıklarıyla, bu ülkeyi bazı büyüklerden çok daha iyi yönetecektir!
Ama madem onlara “seçilme hakkı” verecek kadar güveniyorsunuz; o zaman “ne dediklerini” de dinleyin...
Yani, kendilerini özgürce ifade etme hakkı tanıyın!
Siz üniversite kürsüsünde siyaset yaparken, dışarıda bağıran gençlerin, sırf “düşüncelerini ifade etme haklarını kullandıkları için” zulüm görmesini engelleyin!
Bırakın; istedikleri gibi konuşsunlar!
Tepkilerini özgürce dile getirebilsinler!
Yaşadıkları güçlükleri anlatabilsinler!
***
Ama hem bunları yaptırmayacaksınız; hem de 21 yaşın altındaki gençlerin istedikleri internet sitelerine girmelerinin, diledikleri eğlence mekânlarında özgürce eğlenmelerinin bile yasak olduğu bir ülkede, “seçilme yaşını 18’e indirme vaadi”yle gönülleri fethedeceksiniz...
***
Bazı Batılı ülkeler, gençlerine 18 yaşında seçilme olanağı tanımış olabilir... Ama bir de uygulamaya bakın:
Hangisinde, 18 yaşında seçilmiş tek vekil var?
Kanada’da 19 yaşında bir çocuk seçimlerde aday gösterilip seçilince, tüm dünya basınına haber oldu...
Unutmayın; 18 yaşındaki bir genç sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde henüz öğrencidir.
Yani kendisini yetiştirme sürecinin tam ortasındadır.
Ekonomik bağımsızlığını kazanmamış, henüz kendi hayatını bile kuramamıştır.
Onu milletvekili seçmek, en azından “eğitimini aksatmak” anlamına gelir ve ona yapılacak en büyük haksızlıktır!
Bu yüzden sırf “daha demokrat” görünmek için böyle bir öneriyi gündeme getirmek bile yanlıştır!
***
Kısacası...
Siz önce bizim çocuklarımızı “Konuşuyorlar, bağırıyorlar, çağırıyorlar” diye coplamayın, yerlerde sürüklemeyin, saçlarını çekmeyin, gözlerine biber gazı sıkmayın, gözaltına almayın, tutuklamayın, hapislere tıkmayın...
Sonrasına bakarız!
*****
Boş okul!
“Dört artı dört artı dört”lük yeni eğitim sistemi uyarınca bin 141 imam hatip ortaokulu açılmış... Bu okullardan 73’üne bir öğrenci bile kayıt yaptırmamış...
Onlarca okulun öğrenci sayısı ise 10’un altında kalmış...
Normal ortaokullarda öğrenci sayısı binlerle ifade edilirken, imam hatip ortaokullarının yurt genelindeki öğrenci sayısı ortalama 100’ü zor bulmuş... Yani sınıf başına 8-10 öğrenci zor düşmüş!
Bu ne anlama geliyor?
“Milli irade”, dayatmaya “Hayır” dedi, milyarlarca liraya mal olan düzenleme “sınıfta kaldı...”
Böyle bir hesaplama hatası özel sektörde olsa, hatayı yapan yönetici hemen işten kovulur!
Çok merak ediyorum; acaba kaç milletvekili, kaç bakan, yeni açılan bu ortaokullara çocuklarını ya da torunlarını yazdırdı?
*****
Günün sorusu
Ne yazık ki bu ülkede Atatürk büstlerinin kırılmasına ya da tahrip edilmesine yabancı değiliz. Bazı yobazlar bunu onlarca yıldır yapar. Ama ilk kez bir Atatürk büstü yerinden sökülüp, E-5 Karayolu’nun Avcılar Kavşağı’nda yol kenarına atılı halde bulunmuş... Biliyoruz ki bir ülkede devlet adamlarının heykelleri, büstleri; ya darbelerde ya da devrimlerde sökülüp atılır... Sorum size:
Bizdekinin nedeni sizce ne olabilir?
*****
Adalet yerine geldi!
Geçen yıl sınavlarda ortaya çıkan başta şifre olmak üzere skandallarla ilgili kimseye bir şey olmadı.
Sorumlular hâlâ görevlerinde, üstelik müthiş bir korunma altındalar. “Ben adamımı harcamam” mantığının şefkatli kollarına emanetler.
Ama yine de “hiçbir şey yapılmıyor” değil... Skandalların sorumluları hiçbir şey olmamış gibi davranırken, bunları protesto edenlere hadleri bildiriliyor.
Örneğin Balıkesir’de Eğitim- Sen üyesi 45 öğretmene bir buçuk yıl hapis cezası verildi!
Neyse ki mahkeme insaflı davranarak cezaları beş yıl erteledi. Öğretmenler uslu durup önümüzdeki beş yıl bu tür protestolara katılmazlarsa hapse girmekten kurtulacaklar.
Böylelikle Türkiye tipi adalet bir kere daha kendini göstermiş oldu.
Suça bir şey yapamıyoruz ama hiç olmazsa bu suçu eleştirenleri yakalayıp cezalandırıyoruz.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları