‘KorkmaLa BizizÇARŞI’

Mustafa Mutlu; Dünyada da sadece halkıyla bir araya gelmekten korkan siyasetçilerin kullandığı bir yöntemdir!

Beşiktaş İnönü Stadı’nın yerine yapılan Vodafone Arena Stadyumu’nun protokol açılışı önceki gün, “halk açılışı” ise dün yapıldı.
Peki; nedir, “protokol açılışı?”
Dünyanın başka yerinde böyle bir uygulama var mı?
***
“Protokol açılışı”, halkı açılış törenine almamanın, kalabalıklardan kaçmanın, protestolardan korunmanın AKP’cedeki adıdır!
Dünyada da sadece halkıyla bir araya gelmekten korkan siyasetçilerin kullandığı bir yöntemdir!
***
Neymiş; Galatasaray’ın stadının açılışında seyirciler Erdoğan’ı ıslıklamış da... Beşiktaş Yönetim Kurulu, böyle “tatsız” bir olayın yinelenmemesi için çareyi “seyircisiz açılış töreni” düzenlemekte bulmuş...
Yönetim Kurulu falan, bahane...
“Talebesiz Maarif” şahane!
***
Protokol törenine katılanlar, sadece “ensesi kalınlar...”
Bir de onları görüntüleyecek olan basın mensupları!
“Ensesi en kalınlar” sahaya çıkmış; Cumhurbaşkanı’nı pohpohlayan konuşmalar yapmış...
Sonra rugan ayakkabılarıyla yeşil çimleri ezip top çevirmiş!
Soner Yalçın’ın son kitabında, gençliğinde çok iyi topçu olduğunu yazdığı Ahmet Bey bunu bile becerememiş... Bütün topları ıskalamış!
Açıp Soner’e, “Çuvalladın kardeş, bırak iyi topçu olmayı; adam topa bile vuramıyor. Atılan her pası ıskaladı” dedim;
Soner’in yanıtı, “Numaradan yapmıştır. Hiç, Cumhurbaşkanı’nın olduğu yerde, ondan daha iyi topçu olduğunu gösterir mi? Öyle yaparsa, koltuğunun gideceğini bilmez mi?” oldu.
***
Bir de “ağlak medya patronu”nun oğlu, AKP’nin topçubaşısı Yıldırım Demirören var...
O da çıkmış kürsüye; Recep Tayyip Erdoğan’ı överken “Beşiktaş Başkanı” demiş...
Ne yapsın saf çocuk; Recep Tayyip aşkıyla (!) o kadar dolu ki, ona göre her yerin başkanı, Erdoğan...
Bir zamanlar kendisi de büyük bir talihsizlik sonucu o koltuğa oturan Yıldırım’ın yaptığına aslında “gaf” falan değil, saçmalamak denir...
Çünkü bu ülkede cumhurbaşkanı olunabilir ama Şeref Bey’in (Görkey), Hakkı Yeten’in, Süleyman Seba’nın koltuğuna oturmak için “halk” olmak gerekir.
Bırakın halk olmayı; halkından kaçan birinin adını, gaf sonucu da olsa “Beşiktaş Başkanlığı”yla bir araya getirmek büyük bir skandaldır!
***
Gelelim Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’a:
Koskoca Beşiktaş Başkanı, elbette Cumhurbaşkanı’na saygısızlık etmeyecek de... Halktan kaçma kararının altına da imza atmayacak!
Elbette, devlete ve makama duyduğu saygı gereği “kibar” olacak da... Bunu yalakalığa dönüştürmeyecek...
Bay Fikret, konuşmasındaki yağ dozunu o kadar abartmış ki tam 13 kez “Sayın Cumhurbaşkanımız, Halkın Cumhurbaşkanı” demiş...
Buna Recep Tayyip Erdoğan bile dayanamamış ve bir pusula gönderip konuşmayı kısa kestirmiş...
***
Sözü uzatmaya gerek yok:
Gerçek Beşiktaş, stada alınmayan ama açılışın yapıldığı saatlerde Twitter’dan, “KorkmaLa BizizÇARŞI” etiketiyle mesajlar yağdıran, Beşiktaş Meydanı’nda toplanıp “Şerefine Tayyip” tezahüratı yapan taraftardır.
Bu yüzden Fikret Orman’a düşen...
Yağcı Yönetim Kurulu’nu da alarak Avustralya’ya gitmek ve Aborjinlerin arasında münzevi yaşama sığınmaktır!

İNÖNÜ!
Beşiktaş Yönetim Kurulu, yeni stadın resmi açılışını halktan, yani Beşiktaşlılardan kaçırmakla kalmadı; büyük bir küstahlığa imza atarak kapısındaki tabeladan İnönü ismini kazıdı!
Daha önce defalarca, “İnönü kalkmayacak” sözü verildiği halde, stadın adını Vodafone Arena Stadyumu olarak değiştirdi.
Tabelada ne yazarsa yazsın o stadın adı İnönü’dür ve eminim “Çarşı”, Beşiktaş yönetiminin bu ayıbını bir şekilde temizleyecektir.

GÜNÜN SORUSU
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Edip Asaf Bekaroğlu, paraşütle CHP’ye Genel Başkan Yardımcısı yapılan Saadet Partili Mehmet Bekaroğlu’nun oğlu... Tecavüz skandallarına ev sahipliği yapan Ensar Vakfı’nda birçok kez seminer verdiği ortaya çıkmış... Sorum şaşıranlara:
Ne yani; Kemalist olmasını mı bekliyordunuz?

Sahibi belirsiz para!
Yıllardır ülkemize, göndereni ve alıcısı bilinmeyen milyarlarca dolar para geliyor. Hem de her ay!
Bu para, ekonomi yöneticilerini sevindiriyor. Çünkü cari açık, bu sayede düşük çıkıyor. AKP hükümetleri, bu para sayesinde başarılıymış gibi görünüyor!
Bu yüzden de kimsenin aklına bu paranın kaynağını araştırmak falan gelmiyor!
Gidin bir bankaya; 150 bin liranın üzerinde bir miktarda para yatırmaya çalışın... Yatıramazsınız! Gişedeki görevli, parayı nereden getirdiğinizi kanıtlamanızı ister!
Ancak sadece geçen Şubat ayında ülkeye 2 milyar 878 milyon dolar kaynağı ve sahibi belirsiz para geliyor; kimse bunu araştırmıyor!
Ne demokrasi ama...
Sadece “çok büyük” para babalarını koruyor!

SÖZ SİZDE (156+284)
Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz. Sıra “Çarşı”dan Mustafa Kemal Çetiner’de:
“Abdullah Bey...
Biz yokken stadımıza gelmişsiniz...
Bir de biz varken bekleriz!
Sizin için çok güzel bir Huber Marşı besteledik.
Mutlaka dinlemelisiniz.”

GÜNÜN İSYANI
İsyanım, Hayvanları Koruma Yasası’nda değişiklik öngören tasarı komisyonda görüşülürken söz alan ve “Hayvanlara tecavüz edenlere verilmesi öngörülen 6 ay ile 4 yıl arasındaki hapis cezası çok fazla” diye itiraz eden AKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ’a:
Hayırdır; hangi sapığı koruyorsun?

Mustafa Mutlu - Aydınlık