loading
close
SON DAKİKALAR

‘Kuru bir yaprak’ ve kışkırtıcılık!

Mustafa Mutlu
Tarih: 12.05.2013

Mustafa Mutlu, 'Ak(g)il insanlar Manisa'da Kentin en lüks otelinde yapılmış toplantı. Salonu kim tutmuş, parasını kim ödemiş belli değil!'

Ak(g)il insanlar dün Manisa’da basın mensuplarıyla bir araya gelmiş... Kentin en lüks otelinde yapılmış toplantı... Salonu kim tutmuş, parasını kim ödemiş belli değil!

Heyet Başkanı Bay Taha Erdem Ak(g)il, konuşmasına başladığı sırada Manisa Günebakış Gazetesi’nin imtiyaz sahibi Mevlüt Çırakoğlu söz istemiş ve salonda neden Türk bayrağı olmadığını sormuş... Ak(g)il insanlar “Bayrak da nedir ki?” diye düşünürken, o yanında getirdiği bayrağı salona asmak istemiş...

Bunun üzerine Bay Baskın Oran Ak(g)il avaz avaz bağırmaya ve Çırakoğlu’nun provokasyon (kışkırtma) yaptığını haykırmaya başlamış...

Bunun üzerine ak(g)il beyleri korumakla görevli polis, Türk bayrağını korumanın kendi işi olmadığına karar vermiş ve bayrağı toplayıp Mevlüt Çırakoğlu’nu salonun dışına atmış...

Bayrak, huzurdur!

Dünyada bugün tam 222 devlet var. Hepsi de mutlaka birer bayrağa sahip! Ve her devlet, kendi bayrağına saygıyı temel koşul olarak kabul eder.

Bayrak sadece “egemenliğin” değil, aynı zamanda “birliğin” ve “huzur”un simgesidir çünkü...

Dikkat edin; hangi coğrafyada birden fazla “bayrak” varsa, orada karmaşa vardır!

Kabul edilen bayrağın açtırılmadığı ülkelerde ise mutlaka bir başka bayrak geliyor demektir!

İşte; tüm bu nedenlerle devletler, egemen oldukları topraklarda kendi bayraklarını asla tartışma konusu ettirmezler.

Bu yüzden “egemen devletin bayrağını o topraklarda asmak ya da açmak” değil, bunu engellemek asıl büyük kışkırtıcılıktır...

Bizdeki durum!

Kahrolarak söylemeliyim ki bizde durum artık “tartışmalı...”

Eline Türk bayrağı alıp Ata’sını anmak için Anıtkabir’e gitmek “kışkırtıcılık” olarak sunuluyor...

Diyarbakır’daki meydanda PKK bayrakları uçuşurken, Türk bayrağı asmak ya da açmak “kışkırtıcılık” oluyor...

Dinci-bölücü ittifakını “barış süreci” olarak sunan ve savunan ak(g)il insanların toplantısında, hem de Manisa’da Türk bayrağının asılmasını isteyen gazeteci “kışkırtıcılık” yapmakla suçlanıyor...

Meslektaşım Mevlüt Çırakoğlu’nu hiç tanımam... Ama “aşırı milliyetçi” falan olduğunu da sanmıyorum.

Yaptığı tek şey, “Türk bayrağı”nın onurunu korumak, onu “yok sayan” zihniyeti deşifre etmek, oynanan sinsi oyunu gözler önüne sermek...

Ve ‘kuru yaprak!’

Sözüm dün Mevlüt Çırakoğlu’nu “provokasyon” yapmakla suçlayan Bay Baskın Oran Ak(g)il’e: İlle de bir “kışkırtıcı” görmek istiyorsanız, aynaya bakın... Diyeceksiniz ki, “Ben sosyalistim... Benim bayrak gibi bir derdim yok...”

Hadi canım siz de!

Hangi sosyalist, “dinci-ırkçı koalisyon”a taşeronluk yapmayı kabul eder?

Ya da hangi sosyalist ülkenin bayrağı yok?

Hadi; sıkıysa aynı tepkiyi Çin’de Çin bayrağı, Küba’da Küba bayrağı için de gösterin...

Ya da PKK’nın paçavrasını da toplatın gittiğiniz yerlerden!

Sizin bu tavrınızın “sosyalizm”le falan ilişkisi yok Bay Baskın Oran Ak(g)il... Tek derdiniz “PKK”ya yer açmak! Bayrağımızın temsil ettiği egemenliğimizi, birliğimizi, dirliğimizi tartışılır hale getirmek... Bu coğrafyaya yüzlerce yıl sonra bir başka bayrağın daha gölgesini düşürmeye çalışmak... Sizin düştüğünüz duruma üzülmem de...

Canımı sıkan şey hâlâ “sosyalist” kimliğini kullanmanız...

Oysa siz artık sadece iktidarın emrine girmeyi kabul etmiş kuru bir yapraksınız...

Yardımmış!

Dünkü “Günün Sorusu”nda Adalet Bakanlığı’nın “yersizlik” yüzünden, KKTC’ye mahkûm “ihraç” etmeye hazırlandığını yazmış ve “Hükümlü ihraç edeceğinize, yargılamaları hızlandırmak için “hâkim” ithal etmeniz daha kolay olmaz mı?” diye sormuştum.

Bakanlıktan yanıt geldi:

KKTC’ye cezaevi inşa edileceği doğruymuş... Ancak bu cezaevine sadece KKTC’de yaşayan hükümlü ve tutuklular konulacakmış... Türkiye’den hükümlü gönderilmesi ise söz konusu olmayacakmış...

Bilginize...


GÜNÜN SORUSU

Suriyeli sığınmacıların akın ettiği Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde meydana gelen patlamalarda 43 kişi öldü, çok sayıda vatandaşımız yaralandı... Sorum bizi Suriye’deki “iç savaş”ta taraf yapanlara:

Buyurun beyler, ne diyeceksiniz? Yoksa suçlu yine Ergenekon mu?


Üç parti döndü; ama...

CHP, MHP ve BDP; AKP’nin Meclis’e getirdiği “milletvekillerine kıyak yasası”na verdikleri desteği geri çekmiş...

Neden?

Çünkü Başbakan, kamuoyunda oluşan tepkiler üzerine kendi kurmaylarını arayarak, “Bu teklif neyin nesidir? Yeniden bakalım” demiş...

Yani... Başbakan bunu demese, muhalefet partileri de bu ayıplı tekliften vazgeçmeyecekmiş!

Demek ki; bu partilerin hiçbirinin programları, Genel Başkanları, yönetim kadroları önemli değilmiş...

Önemli olan “vekil bey”lerin çıkarları ve Başbakan’ın ne dediğiymiş!

O, vekillerin çıkarına olan bir yasa teklifine onay veriyorsa; hepsi sazan gibi üzerine atlıyor. Geri duruyorsa, onlar da çekiliyor!

Yıllardır yazıyorum:

Bu ülkedeki sorun “iktidar” değil, “muhalefet” sorunu...

Siyaset, böylesine çıkarcı zihniyetlerin tekelindeyken, gerçek kurtuluşun mucize olacağını çok iyi biliyorum!

Sadece çocuk doğuran değil, anneliğin hakkını veren tüm kadınların Anneler Günü kutlu olsun...

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları