Kuyruklu yıldıza giden Rosetta’yı da enişteniz mi buldu?

Mustafa Mutlu; Erdoğan, Amerika kıtasını Müslümanlar’ın bulduğunu söyledi ya. Cemaat ondan aşağı kalır mı?

Erdoğan, Amerika kıtasını Müslümanlar’ın bulduğunu söyledi ya... Cemaat ondan aşağı kalır mı?

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık da “Dünyanın yuvarlak olduğunu Müslümanlar keşfetti” diyerek gündem değiştirme çabalarına katkıda bulundu.

***

Dünyada bilimin, teknolojinin kalbi gerçekten de bir zamanlar İslam coğrafyasında atıyordu. İslami kaynaklara göre:

Ali Kuşçu, ayın şekillerini anlatan ilk kitabı yazdı.

Ammar Musuli, ilk defa katarakt ameliyatını yaptı.

Battani, trigonometriyi buldu.

Biruni, dünyanın döndüğünü ve yerçekimini Newton’dan önce ispat etti.

Cabir bin Hayyan, atom bombası fikrinin babasıdır.

Cezeri, bilgisayarın icadını sağlayan bilgilere sekiz asır önce ulaştı.

Demiri, ilk zooloji ansiklopedisini yazdı.

Ebu Bekir Razî, kızıl, kızamık ve çiçeğin ayrı hastalıklar olduğunu kanıtladı.

Ebu Kâmil Şuca, Avrupa’ya matematiği öğretti.

Ebül-Vefa, tanjant, kotanjant, sekant, kosekantı buldu.

Farabi, “ses”i fizik bilimine göre açıkladı.

Gıyasüddin Cemşid, ondalık kesir sistemini buldu.

İbni Cessar, cüzzamın nedenini keşfetti.

İbni Firnas, Wright kardeşlerden bin sene önce ilk uçan aracı yapıp uçtu.

İbni Haldun, sosyolojiyi kurdu.

İbni Karaka, dokuz yüz yıl önce ilk torna tezgahını yaptı.

İbni Sina, bazı hastalıkların mikroplardan bulaştığını buldu.

İbni Türk, cebirin temelini attı.

Kambur Vesim, verem mikrobunu R. Koch’dan 150 yıl önce keşfetti.

M. Akşemseddin, Pasteur’den 400 yıl önce mikrobu buldu.

Nurüddin Batruci, güneş merkezli sistemi Kopernik’ten önce kurdu.

Piri Reis, 400 yıl önce bugünküne çok yakın dünya haritasını çizdi.

***

Tamam, bunların hepsi doğru olabilir de... Sen bunlara sahip çıkabildin mi kardeşim?

O gün bilime ve teknolojiye kafa yoran Müslüman dedelerinin izinden gidebildin mi?

Dört yüz yıldır, insanlığa hizmet edecek tek buluşa imza atabildin mi?

Hepsini bırak; kahveni, İskender kebabını, baklavanı Yunan’a, lavaşını Ermeni’ye kaptırmadın mı?

***

Geçmişte ne yaptığın değil, bugün nerede olduğun önemlidir kuzucuk!

Gözünü aç da bak:

Adamlar Churyumov-Gerasimenko Kuyrukluyıldızı’na Rosetta isimli uzay aracı gönderip hayatın oluşumuna dair bilgi toplamaya çalışıyor; sen bilimsel araştırma bütçesinden para tırtıklayıp TÜBİTAK’a cami dikiyorsun!

Büyük bir ihtimalle senin torunlarının torunları da iki yüz yıl sonra çıkıp “Rosetta’yı gönderenlerin enişteleri aslında Müslüman’dı” diyecek...

***

Olay bundan ibarettir ve Amerika’yı kimin keşfettiğinden daha çok, bugün orada kimin yaşadığı önemlidir!

HUBER! (36)

On birinci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tarabya’daki Huber Köşkü’nü tam üç aydır yasalara ve geleneklere aykırı bir şekilde işgal ediyor.

Aylık yüz binlerce lirayı bulan harcamaları da devlete ödetiyor.

Sorduğum soruları da görmezden gelip yanıt bile vermiyor!

Sadece ondan değil, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da açıklama gelmiyor!

Hatta bu sorulara kızıp “Sana ne kardeşim, keyfimizin kahyası mısın?” diye saldırmıyor bile...

Öyle bir yerden “yakaladım” ki; İstiklal Marşı söyletmeden asla bırakmam!

Bunun ne olduğunu da... Bilenler bilmeyenler anlatıversin artık!

GÜNÜN SORUSU

Dünyadaki bir milyar iki yüz milyon katoliğin ruhani lideri Papa Franciscus resmi bir ziyaret için geldiği ülkemizde, kendisine tahsis edilen lüks makam aracına binmeyi reddetmiş... Mütevazı bir araçla dolaşmış... Sorum kendisine:

Bu tavrınızın nedenini önceki akşam gittiğiniz KaçAk Saray’dakilere de anlattınız mı?

OĞLUMU ÖLDÜRDÜM AMA SÖZ, ON ÇOCUK YAPACAĞIM!

Yalova’da CHP’li belediyenin imza attığı kepazeliği biliyorsunuz!

Tıpkı AKP’liler gibi, bir kavşak yapımı için her biri asırlık olan 18 çınarı kesti.

Seçimlerde Yalova’yı AKP’nin elinden almak için canını dişine takıp çalışan Yalova Milletvekili Muharrem İnce de herkes gibi bu aptallığa çok üzülmüş... Önceki akşam bir televizyon kanalına çıktı ve şunları söyledi:

“Sadece Yalovalılardan, Türkiye’den değil tüm insanlıktan özür diliyorum. Ben bu kentin milletvekili olarak Karayolları’nın tehdidine boyun eğerek işlem yapan Belediye’ye bunu telafi ettireceğim. Kesilen 18 çınar ağacının yerine 1800 çınar ağacı dikilecek.”

***

Bu saatten sonra ne yazık ki yapılacak başka bir şey yok da... Ben yine de AKP’lilerin de çok sık söylediği, “Kesilenlerin yerine yüz kat fazla ağaç dikeceğiz” sözlerinden fena halde rahatsız oluyorum.

Bir katil düşünün, karısını, çocuğunu öldürmüş; geçiyor hakimin karşısına, “Bana bir fırsat daha verin. Göreceksiniz, dört kadınla birlikte birden evlenip bir değil on çocuk yapacağım” diyor...

Ne kadar saçma değil mi?

Eee, o zaman bu örnekteki “kadının” ve “çocuğun” yerine “ağaç”ı koyanlar da saçmalamış olmuyor mu?

GÜNÜN İSYANI

Bir yıl önceki Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu kapsamında gözaltına alınıp serbest bırakılan müteahhit Ali Ağaoğlu, yaptığı açıklamada “görgüsüzlükten keyif aldığını” söylemiş... Söz “tek gecelik ilişkilere” gelince de “Bana çapkın diyorlar. Öyle olsam İstanbul’u tespih gibi dizerim” demiş... İsyanım ona:

Haddini bil ve İstanbul’da yaşayan milyonlarca insanın namusuna dil uzatma... Bu kentte yaşayan herkes, senin kokuşmuş paran için namusunu satmaz! Eğer böyle saçmalamaya devam edersen bir gün o İstanbul seni tespih gibi dizer!

Mustafa Mutlu - Aydınlık