Leman Sam’ı namlunun hedefine oturtan adama!

Mustafa Mutlu; Nasıl ki siz ''insan''sanız Bülent Bey. Siz Leman Sam'ı hedef haline getirerek büyük bir suç işliyorsunuz!

Leman Sam bu ülkenin dik duran, iktidarlara boyun eğmeyen, iyiden, güzelden yana tavır koyan, zalime karşı mazlumun yanında duran ve bulduğu her fırsatta “Kral Çıplak” diyen bir ses sanatçısıdır.

Bayramdan önce bir sosyal paylaşım sitesinde paylaşımda bulundu ve “Benim için IŞİD ile, bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır” dedi!

Sen misin diyen?

Duymadığı hakaret kalmadı...

Neymiş; “Nasıl olur da böyle bir açıklama yaparmış?”

***

Bugüne kadar aklına gelen her saçmalığı “demeç” olarak veren Bülent Arınç bile onu “zavallı” ilan etmiş...

“İnsan bile sayılmayan, Müslüman olduğunu konuşmayacağımız bir cellatlar grubunun yaptığı işle kurban kesmeyi yan yana getiren bu zavallıyı huzurlarınızda kınıyorum!” demiş...

***

Bu sözleri söyleyen kim?

Sözüm ona “ileri demokrasi”yi getirdiklerini söyleyen AKP iktidarının “kronik” Başbakan Yardımcısı...

“Kronik” diyorum; çünkü yıllar geçtikçe iyileşip düzeleceğine, daha da kötüleşiyor.

Durulacağına, köpürüyor.

Hakaretten, küfürden kaçacağına beterlerini ediyor!

***

Yıllarca bu ülkede “inanç, düşünce ve ifade özgürlükleri”nin arkasına en çok kim sığındı?

Elbette, AKP!

Türbanı, inanç özgürlüğü gerekçesiyle ilkokula kadar sokmadı mı?

Kreşlerde bile mescit açmadı mı?

İnsanları çarşafa, cübbeye sokmadı mı?

Bütün kamu kurumlarını türbanlı kadınlarla doldurmadı mı?

Öğretmen kadrosunun önemli bir bölümüne imamları atamadı mı?

Tüm bunları yaparken kendisini uyaranları “İnanç özgürlüğüne aykırı davranıyorsunuz. Nasıl olur da bizim inancımıza, düşüncemize, yaşama biçimimize karışmaya cesaret edersiniz” diye susturmadı mı?

Peki; bu parti şimdi ne yapıyor?

Leman Sam’ın “inanç özgürlüğünü” ağzına tıkmaya kalkışıyor!

Düşüncesini özgürce açıklamaya çalışan bu sanatçıyı, “aşağılayarak” yandaşlarına “hedef” gösteriyor.

Bununla da kalmayıp can güvenliğini tehlikeye atıyor.

***

Nasıl ki siz “insan”sanız Bülent Bey...

Nasıl ki sizin “insan” olmaktan kaynaklanan inanç, düşünce ve ifade özgürlüklerinize biz yıllardır katlandıysak...

Nasıl ki bu özgürlükleri yıllardır dibine kadar kullanıp ülkeyi Arabistan’a döndürdüyseniz...

Bilin ki sizin gibi düşünmeyenlerin de inanma ya da inanmama, düşünce ve ifade özgürlükleri var!

Leman Hanım’ın sözlerini yanlış bulabilirsiniz...

Hatta o sözler sizi deliye çevirmiş bile olabilir...

Ancak bir siyasetçi olarak size düşen görev, “Hanımefendi öyle inanıyorsa kendisine saygı duyarız ama biz onun gibi düşünmüyoruz” deyip geçmektir.

Siz ise onu hedef haline getirerek büyük bir suç işliyorsunuz!

Siyasi iktidar olmanın getirdiği gücü kullanarak, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin her insana tanıdığı “inanç, düşence ve ifade özgürlükleri”ni yok sayıyorsunuz!

***

Bu nedenle kınanacak biri varsa, o da sizsiniz beyefendi...

Bu sözleriniz sizin sözüm ona “özgürlükçü” maskenizi düşürdü.

Elbette çok yakında “demokrat” maskeniz de düşecek...

Az kaldı Bülent Bey...

O güne kadar sakın durmayın, hakarete ve aşağılamaya devam edin!

İTİRAF!

Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Twitter konusunda Türkiye’nin hata yaptığını itiraf etmiş...

“Keşke Twitter’ı kapatmasaydık. Yanlış oldu. Zaten herkes bir yoldan ulaştı. Şimdi oluşan yanlış algıyı düzeltmeye çalışıyoruz” demiş...

Hem de Cumhurbaşkanı’nın internet hakkındaki kin dolu sözlerinin basına yansımasından sadece üç gün sonra!

Kendisini bu yürekli çıkışı nedeniyle kutluyor ve şimdiden “Geçmiş olsun” diyorum.

Çünkü “siyaset macerası”nın bu sözlerden sonra, kısa bir zaman dilimi içinde “sonlanacağına” eminim!

Umarım yanılırım!

GÜNÜN SORUSU

Dinci terör örgütü IŞİD’le savaşan eli kanlı PKK, Türkiye’den tanksavar istemiş... Sorum bu talepte bulunan PKK’nın yüzsüz yöneticilerine:

Başka emriniz var mı?

İŞÇİLERİN 246 TRİLYON LİRASINI KAYBETMİŞLER!

Sayıştay denetçileri, İşsizlik Sigortası Fonu’na aktarılmak için işçiden kesilen yaklaşık 246 milyon liranın ‘kaybolduğunu’ ortaya çıkarmış...

Ayrıca Fon’u yöneten İŞKUR’un birçok giderinin yasadışı bir şekilde Fon gelirlerinden karşılandığı ortaya çıkmış...

Ah ulan, ah!

Bu devlet, vatandaş 1 liralık borcunu ödemeyi unutunca evini haczetmeye kalkar da; kendisini soyup soğana çeviren alçakları nedense bir türlü bulup hesap sormaz!

İŞKUR yetkilileri:

O 246 milyon lira ve Fon’un gelirlerinden yaptığınız diğer harcamalar sizin namus borcunuzdur.

O paraları çalanları bulup hakim karşısına çıkaracaksınız...

Usulsüz harcama yaptıysanız hesap vereceksiniz...

Bugün değilse, yarın...

Bundan hiç kuşkunuz olmasın!

GÜNÜN İSYANI

AKP, “üç dönem şartı”na takılan milletvekillerinin yeni bir parti kurmaya kalkışmaması için, onların çocuklarını milletvekili yapmaya hazırlanıyormuş... İsyanım AKP seçmenine:

Sizi köle olmayı kabul ettiğiniz sürece, bu adamların torunlarının torunları bile sizi yönetir!

Mustafa Mutlu - Aydınlık