loading
close
SON DAKİKALAR

Lilyumlu, papyonlu saltanat!

Mustafa Mutlu
Tarih: 11.07.2013

Mustafa Mutlu, 'Beyoğlu Belediyesi, Ramazan nedeniyle Taksim Meydanı’nı kapattı...'

Lilyum, iri beyaz yapraklı bir tür zambaktır... Ülkemiz çiçekçilerinin “vurgun” araçlarından biridir.

Çünkü tanesi bugünlerde ortalama 20 liradan satılmaktadır.

Beyoğlu Belediyesi, Ramazan nedeniyle Taksim Meydanı’nı kapattı...

Koca meydana beyaz örtülü, şık, yüzlerce yemek masası kurdurdu.

Her biri onar kişilik olan bu büyük yuvarlak masaları, beş yıldızlı otel lüksüyle donattı.

Ortasına da birer vazo içinde lilyum koydurttu...


İftar mı israf mı?

AKP’li hanımlar ve beyler, bu masaların çevresine dizildi.

Beyaz gömlekli, papyonlu garsonlar, bu “israf sofrası”nın başındaki beleşçi yandaşlara gece boyunca hizmet etti.

Şık kutular içinde hazırlanan iftariyeler, papyonlu garsonlar tarafından masalara servis edildi. Suyu bitenin bardağına su konuldu.

Masaların etrafındaki bin kadar AKP’li, iftar saati gelene kadar kameralara poz verdi.

Sonra da hep birlikte beleş kumanyalara saldırdı.


Gariban yutkundu!

Aralarında, başkalarının iftarına muhtaç tek bir kişi bile yoktu.

Hepsi o meydana lüks arabalarıyla gelmişti.

Onlar, yılın ilk iftarını böylesine bir şatafat içinde “eda” ederken, oruçtan değil ama parasızlıktan mideleri sürekli zil çalan onlarca gariban, kendilerini yalanarak ve yutkunarak izledi.

Kara elbiseli, kara gözlüklü iri yarı korumalar, bu gariban takımının iftar sofralarına yaklaşmaması ve “görüntü kirliliği” yaratmaması için ellerinden geleni yaptı. Asıl güvenlik ise bir aydır Taksim Meydanı’nın etrafını saran on bine yakın gariban polis memuru tarafından sağlandı. Yani ortalama on polis memuru, bir AKP’li iftarcıyı korudu!

Sonra da o AKP’liler, lüks iftarlarını bitirip AKP’li beylerin verdiği lüks çiçeklerini ellerine alarak, lüks arabalarına binip lüks evlerine gittiler.

Böylece Taksim’in görüp göreceği en “lüks” eyleme imza attılar!

Dindeki yeri...

Beyoğlu Belediyesi’nin Taksim Meydanı’nda gerçekleştirdiği siyasi içerikli bu iftar; dinimizin ruhuna ve geleneklerimize aykırı...

Çünkü:

Ramazan ihtimamdır (özen); bunlar ihtişama dönüştürdüler.

Ramazan nefsin terbiye edilmesidir; bunlar ülkenin görüp görebileceği en büyük terbiyesizliğe ve görgüsüzlüğe imza attılar.

Ramazan paylaşmaktır; bunlar etraflarındaki açları görmezden geldiler.

Ramazan tevazudur; bunlar soyluluk yarışına girdiler.

Ramazan açların ve yoksulların hâlini anlamaktır; bunlar tokların ve zenginlerin hâlini anladılar!

Ramazan hoşgörüdür; bunlar Taksim direnişçilerinin kendi ceplerinden kurdukları halk sofralarıyla inatlaştılar.

Ramazan gerekirse az ama helal beslenmektir; bunlar belediyenin esnaftan zorla topladığı “sponsorluk bedelleri”yle alınan “haram”ları yediler.

Ramazan barıştır; bunlar kavgayı devam ettirmek için kullandılar.

Vicdanlara havale...

Lilyum, iri beyaz yapraklı bir tür zambaktır...

Taksim’de kurulan lilyumlu iftar sofralarında oruçlarını açan AKP’lileri ve bu etkinliğin mimarı olan Beyoğlu Belediyesi’ni gerçek dindarların vicdanlarına havale ediyorum.

Hani, kuraldır; yiyene “Afiyet olsun” denir ya...

Artık bunlara ne dersiniz, ona da siz karar verin!



TMMOB!

İktidar 11 yılda bütün kurumları yandaşlaştırdı... Sadece üç kuruma söz geçiremedi:

Türkiye Tabipler Birliği...

Türkiye Barolar Birliği...

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği!

Bu üç kurum; son Gezi Direnişi’nde tavrını açıkça ortaya koydu.

Hükümet de hiç vakit kaybetmedi; önce bu kurumların bazı yöneticilerini gözaltına aldırdı, sonra da “yasa torbası”na, 300 bin üyeli TMMOB’yi bitirecek düzenlemeler koydu. Mimar ve mühendis odalarının tüm yetkileri ve gelirleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na geçti.

Hükümetin amacı, “örgütlü” muhalefeti bitirmek...

Ancak ben bu üç kurumun pes edeceğine asla inanmıyorum.


GÜNÜN SORUSU

Mühendis ve mimar odalarının tüm yetkilerini bir gecede ellerinden alan AKP’li milletvekillerinin tam 39’unun “mühendis” olduğunu ve bu düzenlemeye birinin bile “Hayır” oyu vermediğini biliyor musunuz?


Palalı saldırgana prim!


Ankara’da Ethem Sarısülük’ü öldüren polisin serbest bırakılıp, bir de “para ödülü” almasından sonra sıra iktidar yandaşı sivil saldırganların da ödüllendirilmesine geldi.

Gezi Parkı protestocularına pala ile saldıran, bir kadını tekmeleyip, biri polis iki kişiyi yaralayan Sabri Çelebi, esnaf olarak eylemlerden zarar gördüğü gerekçesiyle “terör mağduru” sayılacakmış... Belgeleyebildiği her zararı devlet tarafından karşılanacakmış...

Bunun adı, “teşvik primi”dir!

Katilleri, canileri cezalandırmak yerine ödüllendiren devlet anlayışının tek bir amacı vardır:

Kargaşayı tırmandırmak!

Onlara söyleyeceğim tek söz var:

Allah sizin adaletinizin aynısını, kendi çocuklarınıza da nasip etsin! Amin...

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları