Tarih:
10.04.2013
Luis Ayala da yargılanacak mı?
Mustafa Mutlu, ''Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala’nın gözlerinin önünde gerçekleşiyor''.
Dünkü gazeteler, önceki gün Silivri‘deki mahkemenin dışında yaşanan akıl almaz olayların haber ve fotoğraflarıyla doluydu. Mahkeme salonunun dışında yapılan zulmü anlatacak durumda değilim; çünkü “içeride”ydim.Saat yedi olmadan duruşma salonuna girdim. Yurdun dört bir yanından gelen gözlemci avukatlarla ve sanık yakınlarıyla tanıştım.
Yaptığı muhteşem savunmalarla adını hukuk tarihine yazdıran genç Teğmen Mehmet Ali Çelebi’yi ilk kez gördüm örneğin. Sarılıp, öpüştük...
Ne öğrendim biliyor musunuz?
Geçenlerde verilen savcılık mütalaasına göre Ergenekon’un tek yöneticisi, Teğmen Mehmet Ali Çelebi’ymiş...
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve kuvvet komutanları aynı mütalaaya göre “örgüt üyesi” ama Teğmen Mehmet Ali, onların örgütteki yöneticisi!
Varın mütalaanın ciddiyetine siz karar verin!
Savaşta bile...
On bire doğru duruşma başladı. O da ne! Salona girince sol tarafta kalan ve her duruşmada basına ayrılan bölüme, bu kez geçmemize izin verilmiyor.
“Peki, neden?” diye soruyorum Jandarma Başçavuşu’na, “Başkan’ın emri” diye kestirip atıyor. Gazeteci arkadaşlarla bir durum değerlendirmesi yapıyoruz ve bana kendilerini temsilen Başkan’la görüşme yetkisi veriyorlar. Talebimizi Başkan’a iletiyoruz ama görüşmeyi reddediyor!
Oturum başlayınca ayağa kalkıp, çalışma koşullarımızın olmadığını ve bunun, savaş koşullarında bile gazetecilere tanınan bir hakkın elimizden alınması anlamına geldiğini, üstelik daha önce bizim oturduğumuz masaların boş bırakıldığını anlatıyorum; Başkan Bey umursamaz bir tavırla kestirip atıyor:
“Böyle karar verdim!”
Bir yandan da basına “taraftar” yakıştırması yapıyor. Bu büyük suçlamaya da itiraz ediyorum! Bu arada Başkan Bey bizi bir kenara bırakıp, duruşmayı izlemek için gelen İstanbul Barosu yöneticilerini hukuksuz bir şekilde salonun dışına çıkarmaya çalışıyor.
Ayala da ayakta!
Bunun üzerine duruşmayı izlemeye gelen CHP’li 43 milletvekili, kendilerinin de ayakta kaldığını, salondaki sandalyelerin yarısının boş olmasına rağmen milletvekillerinin ve gazetecilerin ayakta bırakıldığını anlatmaya çalışıyor; Başkan Bey onları da umursamıyor.
Salonda tüm bu olup bitenler, duruşmayı izlemek için gelen Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Luis Ayala’nın gözlerinin önünde gerçekleşiyor. Kargaşayı izleyici sıralarının en önünden izleyen Ayala‘nın da bir ara kendisini tutamayarak oturduğu sandalyenin üstüne çıktığını ve şaşkın gözlerle Mahkeme Başkanı’na baktığını görüyorum.
O sırada, bizim yerimize oturmamızı engelleyen Jandarma Başçavuşu ha bire not alıyor. “Kim ne söyledi, ne diye bağırdı, kim ayağa kalktı”; hepsini yazıyor. Büyük bir olasılıkla Ayala da bu “tutanaklara” giriyor!
Dün öğreniyoruz ki; Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, o Başçavuş’un tuttuğu tutanaklardan yola çıkarak dava açmaya hazırlanıyormuş...
Şimdi merakla bekliyorum: Bakalım Sosyalist Enternasyonal Genel Sekreteri Ayala da açılacak yeni davada “sanık” olacak mı?
Kışkırtan kim?
Yargılamanın kuralları vardır. Bunlar yasalarla ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir... Ama tüm bu yasa ve yönetmelikler; Silivri Mahkemesi için hiçbir anlam taşımıyor... Ve daha da ilginci, AKP‘li siyasetçiler, tepki gösteren milletvekillerini ve gazetecileri “provokasyon” yapmakla suçluyorlar ama asıl kışkırtıcılığı, hukuksuz kararlarla bardağı taşıran Mahkeme Başkanı’nın yaptığını görmezden geliyorlar.
Elinizi vicdanınıza koyun ve yanıt verin: Hukuka uymayan bir mahkemenin yapacağı yargılama ne kadar hukuki olur?
GÜNÜN SORUSU
Tam yirmi yedi ay önce yürürlüğe giren bir yasa yeni uygulamaya konmuş ve adında “Türk, Türkiye, Cumhuriyet, Millet” sözcükleri bulunan şirketlere, “İsminizi değiştirin” biçiminde uyarılar gönderilmeye başlanmış. Beş iş günü içerisinde isimlerini değiştirmeyen şirketler cezalandırılacakmış. Bu durumda CNNTürk, Habertürk, Kanaltürk gibi TV kanalları ile Türk Ekonomi Bankası ve Kuveyt Türk gibi bankalar, Cumhuriyet Gazetesi, Cumhuriyet Sucukları gibi şirketler de isimlerini değiştirmek zorunda kalacakmış... Sözüm, Türk’ü, Türkiye’yi, Cumhuriyet’i yok edebileceklerini sananlara:
Facebook’ta ve Twitter’da adlarının başına “TC”yi ekleyen yaklaşık on milyon kişiyi nasıl cezalandıracaksınız?
Uyan Türkiye (36)
Kansere yakalanan bilim insanı Fatih Hilmioğlu bir türlü tahliye edilmiyor!
O tahliye edilmediği için ölümcül “uyku apnesi” hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen, Avukat Serdar Öztürk de tedaviyi reddediyor. Eğer siz de yapılanları haksızlık olarak görüyorsanız, her gün iletişim bilgilerini yayınladığım makamları arayarak kendi duygularınızı iletmeyi ihmal etmeyin.
Bugün sıra İçişleri Bakanı Muammer Güler’de...
Faks: 0 (312) 418 17 95
E-posta: ozelkalem@içişleri.gov.tr
Mustafa Mutlu - Vatan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları