Tarih:
21.02.2013
N’olacak şimdi?
Mustafa Mutlu, ''Büyük Birlik Partisi’nin ve MHP‘nin üyeleri, sempatizanları''...
Bazı BDP’lilerin gittiği Sinop’ta ve Samsun’da çıkan olayları korkuyla izledik... Heyet saldırıya uğradı ve temaslarını yarıda bırakarak dönmek zorunda kaldı.Başbakan da olaylar hakkında şunları söyledi:
“CHP ve MHP’den oluşan gruplar orada provokasyonun içinde yer alıyorlar. Biz bölgesel milliyetçiliğe, dinsel milliyetçiliğe ve etnik milliyetçiliğe karşıyız. Biz Kürt milliyetçiliğini de Laz milliyetçiliğini de Türk milliyetçiliğini de ayaklar altına alıyoruz.”
Sadece Başbakan değil; BDP’liler de önce olayların göbeğinde CHP’lilerin olduğunu söyledi ama dün bu sözler için özür dilendi.
AKP’liler orada!
Peki; gerçek ne?
Olaylardan sonra yapılan incelemeler açığa çıkardı ki Sinop’taki grubun içinde CHP’li bir kişi bile yok...
Öyleyse kim var?
Büyük Birlik Partisi’nin ve MHP‘nin üyeleri, sempatizanları...
Bir de... AKP’nin yerel örgüt yöneticileri ve üyeleri!
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Sinop Öğretmenevi’nin önünde çekilmiş bazı fotoğrafları dün medyayla paylaştı.
Örneğin AKP Sinop Dikmen Belediye Başkanı var görüntülerde...
AKP Boyabat eski Gençlik Kolları Başkanı var...
İlçe örgütlerinden yöneticiler var...
Ve çok sayıda Sinoplu AKP üyesi var!
Ne diyordu Başbakan?
“Suçlu CHP ve MHP’dir. CHP’liler provokasyonun içinde yer almıştır.”
Çok merak ediyorum; şimdi ne yapacak?
O olayların göbeğinde yer alan partilileri “ırkçı” oldukları için tasfiye edebilecek mi?
Hayır; bunların hiçbirini yapmayacak ve “Türk halkı nasıl olsa her şeyi çabucak unutuyor” diye düşünerek, olayı soğumaya bırakacak...
Çünkü parti içinde bir “milliyetçi ayıklaması” yapmaya başlamasının, “partiyi bölünmeye kadar” götüreceğini hesaplayacak!
Nasıl bir milliyetçilik?
Elbette Başbakan‘ın, “Biz Kürt milliyetçiliğini de Laz milliyetçiliğini de Türk milliyetçiliğini de ayaklar altına alıyoruz. Çünkü değerler içinde böyle ırki bir milliyetçilik yoktur” sözleri için ise sorularım var:
Tamam; bölgesel milliyetçiliğe de etnik milliyetçiliğe de dinsel milliyetçiliğe de karşısınız...
Peki sizin milliyetçilik tanımınız ne?
Eğer “milliyetçiliğe” toptan karşıysanız; etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçiliği tümüyle reddeden ve daha geniş bir kapsam getiren Atatürk milliyetçiliği için ne düşünüyorsunuz?
Anayasa’nın değiştirilmesi mümkün olmayan ilk dört maddesi içinde yer alan Atatürk milliyetçiliğine mi döndünüz; yoksa ona da mı karşısınız?
Eğer değilseniz; o zaman neden tam da bunu söyleyen CHP’li bilim kadını milletvekili Birgül Ayman Güler’i çok değil daha üç hafta önce hedef tahtasına oturttunuz?
*****
Destek!
Yaklaşık 1 milyon kişinin ölümüne neden olduktan sonra kısa bir süre önce Irak’tan çekilen, Afganistan’da beklediği reytingi sağlayamayan, İran’a saldırmaya ise cesaret edemeyen ABD, yeni bir düşman bulmuş:
Çin!
ABD yönetimi, Çin’in siber casusluk faaliyetleri nedeniyle bu ülkeye ekonomik yaptırımlar getirmeye hazırlanıyormuş...
Sorum size:
Sizce ABD’nin bu yeni kavgasına ilk destek hangi ülkeden gelecek?
*****
GÜNÜN SORUSU
Ülkede yazacak hiçbir şey kalmadı ya bağımlı medya, Atatürk’ün boyunu tartışıyor... Yok efendim Genelkurmay sitesinde iddia edildiği gibi 1.74 değilmiş de 1.68’miş... Bırakın bunları küçük beyler, siz asıl soruya yanıt verin:
Ondaki beynin ve yüreğin yüzde biri sizde var mı?
*****
Komşuda pişer ama...
Önce başlığın devamını yazayım: Bize düşmez!
Konuya gelelim:
Sürekli artan elektrik bedellerine tepki gösteren Bulgarlar geçen pazar günü ülke genelinde gösteri yapmış... Bulgar Hükümeti geri adım atmış ve Maliye Bakanı’nı pazartesi günü görevden almış. Salı günü de ülkede elektrik fiyatlarında yüzde 8 indirime gidilmiş...
Ancak Bulgarlar bu indirimi yetersiz bulup tekrar sokağa dökülünce, polis göstericilere müdahale etmiş ve 25 kişiyi yaralamış...
Dün de Başbakan Boyko Borisov, “Polisin insanları dövdüğü bir hükümette yer almayacağım” diyerek istifasını sunmuş!
Çok eskilere gitmeye gerek yok; daha bu pazartesi günü Silivri’de yaşananları anımsayın:
Yasa gereği halka açık olan bir duruşmayı izlemek için yurdun dört bir tarafından koşup gelen insanların yolu 10 km ötede kesildi.
Cezaevinin yakınına ulaşabilenler dövüldü, tazyikli suyla püskürtüldü, biber gazıyla hırpalandı. Eminim şimdi hepiniz, “Bizdeki siyasetçiler neden aynı tavrı göstermiyor?” diyeceğimi sanıyorsunuz...
Hayır... Sorum size:
Vergilerin yüksekliği yüzünden dünyanın en pahalı akaryakıtını, doğalgazını, elektriğini kullanan bizim vatandaşlarımız neden, “komşu”dan ders almıyor da arka arkaya gelen zamları paşa paşa sineye çekiyor?
Mustafa Mutlu - Vatan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları