O 'küçük adam'ı asla unutmayacağız!

Mustafa Mutlu; Hiç, 'tekme' üzerine kitap yazılır mı?

Hiç, "tekme" üzerine kitap yazılır mı?

Yazıldı...

Nedim Şener, Başbakan'ın Özel Kalem Müdür Yardımcısı Yusuf Yerkel'in 4 Mayıs'ta Soma'da madenci Erdal Kocabıyık'a attığı tekmeyi kitaplaştırdı.

Şener kitabın ilk bölümünde bu olayın öncesindeki yozlaşmayı, Başbakan başta olmak üzere devleti yönetenlerin vatandaşa çirkin sataşmalarını anlatıyor...

Sonra da saldırının yurt içindeki ve yurt dışındaki yankılarını anlatıyor...

Kitabın sonunda ise "Diktatörlüğürn Psikolojisi" kitabanın yazarı Profesör Fathali M. Moghaddam ile yapılan bir röportaj yer alıyor.

Şener, "Dinle Küçük Adam, Bütün korkaklar Saldırgan Olur" başlıklı bölümde Yusuf Yerkel'e şöyle sesleniyor:

***

"Pişmansın biliyorum. Muhtemelen böyle bir hareket yaptığın için değil, yaptığının herkes tarafından görülmesi seni rahatsız etti.

Oysa sen de bir işçinin oğlusun. Baban da aylıkla geçindi, seni büyüttü, okuttu. Hep arkanda durdu.

Sen hiç egemenlerden birisi olmadın ki... Hep bir işçinin oğluydun, hâlâ da öylesin. Ama sanki unuttun.

O kadar eminim ki, hayatın boyunca böyle bir şey yapmadın. Ne kendin için, ne yakınların için başkasına böyle davranmadın. (M.M'nin notu: 'Davrandın' olacaktı...)

Peki değişen ne?

Başbakan'a danışman oldun.

İktidar mı seni değiştirdi. (Soru işareti, Nedim! M.M)

Onu korumak için her şeyi göze almış, insanlık değerlerinden fedakârlık edecek noktaya gelmişsin.

Bir işçinin oğlu olarak yapmayacağın şeyi Başbakan danışmanı olarak yapıverdin. Demek ki geçmişte bulunduğun yeri hiç sevmedin. Ya da yeni yerini geçmişinden daha çok önemsedin.

Eğer geçmişini özümsemiş olup sevseydin Başbakan'a danışman olduğunda daha ağır başlı ("ağırbaşlı" olacak, M.M), daha olgun ve sorumlu olurdun.

Bir daha eski yerine dönmek istemiyorsun. Seni anlıyorum. Çünkü küçük adamsın. Ancak oturduğun koltukla kendini büyük hissediyorsun. Ama yanılıyorsun.

İktidar rüzgârına kapılan her küçük adam senin gibi yapar zaten. Bu senin suçun değil. Derler ya "iktidar bozar" diye, işte o misal.

Sana hep itaatli olmayı öğrettiler değil mi? Evde, okulda...

O yüzden mi itiraz edene öfken büyük. (Soru işareti, Nedim! M.M)

Elbette yeni yerini çok seviyorsun, bu senin hakkın. Geldiğin yerden o kendine benzeyenlerden birisi, bir işçi, sırf protesto etti diye acımasızca tekmeleyebiliyorsun. O tekmeler senin geçmişle bağını koparacak, yeni yerinde seni daha da yükseltecek mi zannettin! (Nedim, burada da ünlem değil, soru işareti olacak! M.M)

Ben biliyorum, kesinlikle öyle olacak. Sen yüksek bir bürokrat, hatta siyasetçi olacaksın. Siyasi ağabeylerin o tekmeleri uçarak attı mecliste. ("Meclis'te" olacak. M.M)

***

Nedim çok özel bir olaydan yola çıkıp, derin bir psiko-sosyal çözümlemeye girişmiş...

Bana göre de ortaya su gibi akıcı, insana kendisini sorgulamasını öğreten bir kitap çıkmış...

Ancak dost acı söyler; Nedim benim dosttan da öte kardeşim, şimdi yazacaklarıma kızmayacağını umarım:

Yukarıdaki alıntıda birkaç örneğini vermeye çalıştığım yüzlerce noktalama ve yazım hatası Nedim'in kalitesindeki usta bir yazara yakışmamış...

Sevgili Nedim...

Ya yayınevi yöneticilerini uyar; kitabı yayınlamadan önce iyi bir editöre okutsunlar ya da işini kimseye bırakma, yazdığın kitabı birkaç kez oku...

Çünkü en iyi sen bilirsin ki ipek bir elbise bile sıçrayan küçük bir pislik yüzünden giyilmez olur!

HELAL TEKME!

Türü: Araştırma

Yazan: Nedim Şener

Yayınevi: Destek Yayınları

Baskı tarihi: 2014, Temmuz

Sayfa sayısı: 168

Fiyatı: 12 lira.

Not: Sevgili Nedim'i, Dünya Gazetesi'nde gazeteciliğe başladığı 1992 yılından bu yana tanırım. Çünkü o sırada aynı gazetenin Yazı İşleri Müdürü'ydüm. Bir anlamda Nedim'in mesleğe başlamasında benim de küçük bir rolüm var.)

BİZDE KAHRAMANLAR YA ÖLDÜRÜLÜR, YA DA TUTUKLANIR!

Onu Türkiye, "Kardak kahramanı" olarak tanıdı. Ne ilginçtir ki; Yunan üniformasıyla Kardak'ta namlu namluya geldikleri meslektaşları, Yunanistan Genelkurmay İkinci Başkanlığı'na kadar yükselirken, bizim kahramanlar Hasdal'ı boyladılar ve üç yıldan fazla bir süre cezaevinde yattılar.

Ali Türkşen, Bandırmalı...

Yani, tam bir deniz çocuğu!

Karşılaştığımızda kendisine tek sorduğum soru, "İçeride en çok neyi özledin?" olmuştu. Verdiği yanıtı tahmin etmek zor değil:

"Karımı, oğullarımı ve denizi..."

***

SAT Komandoları, Ali Türkşen'in ikinci kitabı...

Geçen yıl Nisan ayında da "Kardak'ta Kahraman, Hasdal'da Esir" adlı kitabı yayınlanmıştı.

Bu kitabı sadece komandoluğu anlamak isteyenlere değil, denizi seven herkese öneririm

SAT KOMANDOLARI!

Türü: Anı, deneme

Hazırlayan: Ali Türkşen

Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi

Baskı tarihi: 2014, Temmuz

Sayfa sayısı: 323

Fiyatı:

25 lira.

Not: Yazarı cezaevinden çıktıktan sonra tanıdım.

Mustafa Mutlu - Aydınlık