Obama, ABD’nin terörist ülke olduğunu itiraf etti!

Tarih: 12.07.2015

Mustafa Mutlu; Habere göre ABD Başkanı Obama, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD ile yürüttükleri koridor çalışmasını itiraf etmiş...

Bizim gazetenin dünkü manşeti tarihe geçecek türdendi: Habere göre ABD Başkanı Obama, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD ile yürüttükleri koridor çalışmasını itiraf etmiş ve Tel Abyad ile Ayn el Arap’ı örnek göstererek, “Karada ortağımız olunca sonuç alıyoruz” demişti...
Burada üzerinde durulması gereken sözcük, “ortak...”
Tek tek gidelim:

***
ABD, PKK’yı, “silahlı terör örgütleri listesi”nden çıkardı mı?
Hayır...
Bu durumda PKK’yla “ortaklık” yapması söz konusu bile olamaz...
ABD Başkanı, bu “ortaklığı” itiraf ederek hem kendisinin hem de ülkesinin başına büyük bir bela açmış oluyor...
Çünkü ABD yasalarına göre bir “terör örgütü”yle işbirliği yapan kişinin doğrudan “vatana ihanet”le yargılanması gerekiyor.
Yani zaten “topal ördek” konumunda olan Obama, bu sözlerle kaderini çoğunlukta bulunan Cumhuriyetçi senatörlerin eline bırakmış oluyor...
Onlardan birkaçı önerge verip Başkan’ın suç işlediğini ve yargılanması gerektiğini söylese...
Diğerleri de el kaldırıp buna “Evet” dese...
Obama ayvayı yer!
Beyaz Saray’dan evine değil, kodese gider...

***
Dediğim gibi bu itiraf sadece Obama’yı değil; ABD’yi de yakar...
Tabii; uluslararası toplumun “insanlık onuru”na ve “uluslararası adalet”e sahip çıkması koşuluyla...
Ne NATO kalır ne Birleşmiş Milletler...
Çünkü ABD, sırf bu sözcük yüzünden “TERÖRİST DEVLET” ilan edilebilir!

***
Peki; ben tüm bunlara yüzde 1 olasılık tanıyor muyum?
Elbette hayır!
Çünkü patron ABD...
Ve tüm kuralları patron koyar ya da istediği gibi değiştirir!
Tüm bunları da bize “demokrasi” diye kakalar!

***
Kendi kendimi fena halde gaza getirdim. Tam burada slogan atmazsam, başım ağrır:
“Kahrolsun Amerika!”

***
Ne yapayım; benimki de “züğürt tesellisi” işte!

FATİH!

Vatan gazetesi yazarı Öncel Öziçer 24 Haziran’da Fatih Terim’in adının karıştığı bir skandalı gündeme getirmişti. Habere göre Terim, Alaçatı’da yeni bir villa almış ve mahallelinin baktığı köpeklerden rahatsız olmuştu...
Bu yüzden köpeklerin otoyola atılmasını istemişti!
Ben de 25 Haziran’da bu konuyu Günün İsyanı’nda ele almış ve Terim’e, “Ölümüne yol açtığın ya da açacağın her köpeğin ruhu, o kadar çok havlasın ki... Uykuların kaçsın” diye beddua etmiştim...
Terim, bu korkunç haberi ya-lanlamadı.
Peki; ne yaptı?
Talimatla gazeteci atmayı alışkanlık haline getiren (beni de benzer bir şekilde atmışlardı) Vatan yönetimine baskı yapıp Öncel Öziçer’i işten attırdı.
Fatih Terim’e söyleyeceğim tek söz var:
Yazıklar olsun!

GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümeti kurma görevini vermek için ısrarla TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşturulmasını bekliyor... Oysa Ahmet Necdet Sezer dahil hiçbir cumhurbaşkanı kendisine hükümet kurma görevi vermek için beklememişti... Sorum kendisine:
Bugün sizin yaptığınız şeyi Ahmet Necdet Sezer yapsaydı; adamcağızı anasından doğduğuna pişman eder miydiniz, etmez miydiniz?

Müjde: Ankara Valisi ülkeyi bölenleri buldu!

Ankara Valiliği talimat vermiş ve Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Siyasal Bilgiler ve İletişim fakültelerinde görevli altı akademisyene sosyal medyada yaptıkları paylaşımlar yüzünden soruşturma açmış...
Bu akademisyenler, “paylaştıkları” mesajlarda IŞİD ve Hizbullah’ı eleştirmişler...
Yetmemiş; tecavüz edilip yakılan Özgecan Aslan’a sahip çıkmışlar!
Ethem Sarısülük’ün ailesinin yargılanmasına ilişkin fotoğrafları paylaşmışlar...
Bir de Berkin Elvan’ın katilinin bulunmasını istemişler!
İşte; sırf bu yüzden Ankara Valisi altı akademisyenin...
Siyaset yapmaktan...
Cumhurbaşkanlığı makamına hakaretten...
Devletin düzenini bozmaya çalışmaktan...
Siyasi ve hukuk düzenini değiştirmeye kalkışmaktan...
Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bölmeye soyunmaktan...
“Gereğinin yapılmasını” istiyor...

***
Helal olsun Vali Bey...

Sen ortalıkta cirit atan PKK’lıları ve onlarla pazarlık yapan iktidar mensuplarını görmezden geleceksin; ülkeyi bölme suçunu sosyal medyada paylaşımda bulunan altı akademisyene yıkacaksın...
Bu kadarını, 12 Eylül valileri bile akıl edememişti!

156+65!
Abdullah Bey...
Sorduğum soruları okurlarım ezberledi; siz hâlâ umursamıyorsunuz...
Huber’deki masrafları ödediniz mi?
20 milyon liralık yeni villayı hangi parayla aldınız?
Suudi Kralı’nın hediyelerini ne yaptınız?
Maslak Kasrı’nı kim, size hangi gerekçeyle 49 yıllığına tahsis etti? Kulağınızda sorun olduğunu biliyorduk ama anlaşılan gözünüzde de sorun var... Sanırım yazdıklarımı bu yüzden okuyamıyorsunuz...
Geçmiş olsun!

GÜNÜN İSYANI

Bilal Erdoğan’ın yönetiminde olduğu TÜRGEV’in ardından kardeşi Sümeyye’nin de bir vakfı olmuş... Sümeyye Erdoğan’ın Başkan Yardımcısı olduğu Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) de vakıf kurmuş... Bu demektir ki iki kardeş, kentlerin en değerli bina ve arazilerini kendi vakıflarının sahiplenmesi için yarışacaklar... İsyanım “gemicik”le tanıdığımız Burak Erdoğan’a:
Senin neyin eksik? Sen de bir Deniz Vakfı kur, limanlarımızı emrine verelim!

Mustafa Mutlu-Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları