loading
close
SON DAKİKALAR

Öldürülmek istenirken ölümsüzleştirilen kadın!

Mustafa Mutlu
Tarih: 08.10.2012

Mustafa Mutlu yazıyor, ''Tam 22 yıldır bulunamayan katilleri onu 'öldürdüklerini' sanırken, ölümsüzleştirdiler...''

Günlerden 6 Ekim Cumartesiydi... Ve ben o gün, yıllardır her 6 Ekim’de olduğu gibi yine hüzünlüydüm.

Hafta içinde okuduğum iki kitap vardı aslında ve bugün onlar hakkındaki düşüncelerimi sizinle paylaşacaktım.

Yapamadım.

Ayaklarım beni kitaplığıma yönlendirdi ve en görünür yerde duran o ince kitabı elime aldım.

Her zaman yaptığım gibi önce burnuma götürdüm, kâğıt ve mürekkep kokusunu içime çektim.

O kitap, hiç görmeden sevdiğim bir bilim kadınına aitti:

Doç. Dr. Bahriye Üçok’a...

***


Bahriye Üçok, 1919’da Trabzon’da doğmuş. İlk ve ortaokulu Ordu’da okumuş.

Yüzlerce bilim kadını yetiştiren Kandilli Kız Lisesi’ni bitirmiş.

Sonra Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ne gitmiş. Aynı yıllarda Devlet Konservatuarı Opera Bölümü’ne devam etmiş. İki yüksek okuldan da başarıyla mezun olmuş.

Samsun’da ve Ankara’da on yıl boyunca lise öğretmenliği yaptıktan sonra 1953’te “ilk kadın öğretim üyesi” olarak Ankara İlahiyat Fakültesi’ne geçmiş.

1957’de doktor, 1964’te “İslâm Devletlerinde Kadın Hükümdarlar” adlı çalışmasıyla da doçent olmuş.

Farsçayı ve Arapçayı ana dili kadar iyi öğrenmiş.

***


Kur’an-ı Kerim’den sapmadan İslam dinini çağdaş, gerçekçi ve dinin özünde bulunan hoşgörüyle yorumlamış.

Dogmalara karşı çıkmış, dini kullanan yobazların gerçek yüzlerini ortaya çıkarmış.

Bu nedenle 1960’lı yıllardan itibaren tehditler almaya başlamış ve akademik çalışmalarına ara vermek zorunda kalmış.

1971’de Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından kontenjan senatörü seçilmiş.

1977’de CHP’ye katılmış.

12 Eylül darbesinden sonra kurulan Halkçı Parti’nin kurucu üyesi olmuş.

1983 seçimlerinde de bu partiden Ordu Milletvekili olarak Meclis’e girmiş, 1986’da SHP’ye geçmiş.

Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kurucuları arasında yer almış.

1988’in kasım ayında bir televizyon programına katılmış ve “İslâm’da örtünmenin ve oruç tutmanın zorunlu olmadığını” söylemiş.

Bunun hemen ardından İslami Hareket adlı örgütten tehditler almaya başlamış.

Ve...

6 Ekim 1990’da Ankara’daki evine bir kitap kolisi gelmiş...

Gönderici olarak İlmÓ Araştırmalar Vakfı’nın göründüğü bu kitap paketini kapısının önünde açmaya çalışırken, paketin içine yerleştirilmiş olan bombanın patlaması sonucu ağır yaralanmış ve kurtarılmamış...

Bahriye Üçok, katledildiği sırada SHP için bir laiklik raporu hazırlıyormuş...

Üçok’un diğer kitapları, “İslâm’dan Dönenler ve Yalancı Peygamberler”,“İslâm Devletlerinde Kadın Hükümdarlar”, “İslam Tarihi: Emeviler-Abbasiler” ve “Atatürk’ün İzinde Bir Arpa Boyu” isimlerini taşıyor.

***


Bir çırpıda tekrar okuduğum Şeriat Sarmalında Türkiye isimli kitap, Bahriye Üçok’un dini siyasete malzeme yapan politikacılara karşı yazdığı yazılardan oluşuyor...

Ülkeyi Orta Çağ karanlığına boğmak isteyenlerin sinsi planlarını ve 1990’dan önce neler yaptıklarını öğrenmek için bu kitabı (henüz okumadıysanız) mutlaka edinin ve okuyun...

***


Günlerden 6 Ekim Cumartesi’ydi...

Ve ben o gün, yıllardır her 6 Ekim’de olduğu gibi yine hüzünlüydüm...

Hiç görmeden sevdiğim bir kadının 22’nci ölüm yıldönümüydü 6 Ekim 2012...

Tam 22 yıldır bulunamayan katilleri onu “öldürdüklerini” sanırken, ölümsüzleştirdiler...

Huzur içinde uyusun!

*****


Şeriat sarmalında Türkiye

*** Türü: Makaleler

Yazarı: Doç. Dr. Bahriye Üçok

Yayınevi: Cumhuriyet Kitapları

Baskı tarihi: 2010

Sayfa sayısı: 152

Fiyatı: 10 lira

İnternet fiyatı: İdefix’te 8.50 lira, D&R’da 7.49 lira.

Kişisel not: Yazarı tanımayı ve tek bir dersine girebilmiş olmayı çok iterdim. Ama... Yobaz beyinler buna zaman bırakmadı.

*****


Ordu Edebiyat Festivali

Bu hafta Türk ve dünya edebiyatının kalbi Ordu’da atacak... Ev sahipliğini Ordu Belediyesi’nin üstlendiği Üçüncü Uluslararası Edebiyat Festivali 10-14 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Beş yıl önce ulusal çapta düzenlenen, iki yıl önce Edebiyat Günleri adıyla uluslararası boyuta taşınan etkinlik kapsamında bu yıl bir de ilke imza atılacak:

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun’un olağanüstü çabalarıyla yapımı gerçekleştirilen Ordu Dünya Yazarlar Evi, dünyadaki tüm edebiyatçıların kullanımına açılacak.

Bulgaristan, Güney Kore, İtalya, Romanya, Türkiye ve Yunanistan’dan toplam seksen edebiyatçının katılacağı festival kapsamında edebiyat söyleşileri, paneller, müzik ve şiir dinletileri ile tiyatro gösterileri gerçekleştirilecek. Ayrıca bir de sualtı fotoğrafları sergisi açılacak.

Ben de Pınar Kür, Müge İplikçi, Bojana Apostolova, Antonio Della Rocca, Dumitru M. Ion, Mavisel Yener ve Hamdi Koç’la birlikte ikinci gün saat 13.00’te başlayacak olan Öykü ve Romanların Dünyası adlı panele konuşmacı olarak katılacağım.

Olanağı bulunan tüm edebiyatseverlerin bu “edebiyat maratonu”nu kaçırmamasını öneriyorum.

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları