Tarih:
19.03.2014
Paranoid şizofreni değil, narsisistik kişilik bozukluğuymuş!
Mustafa Mutlu; * Kibirli, küstah, alaycı ve saygısızsa; tanı, narsisistik kişilik bozukluğudur.
Geçtiğimiz pazar günü “siyasi yazı” yazmamak (!) için ailenizin hekimliğine soyunmuş ve “tıp” yazısı yazmıştım!Konumuz “paranoid şizofreni”ydi!
Yaptığım araştırmalara göre korkak, kafası karışık, sinirli, kuşkucu tiplerdi “paranoid şizofrenler…”
Yazının en başında tıpla hiçbir ilgim olmadığını, yayınladığım bilgileri de internetten edindiğimi açıkça belirtmiştim!
Benim gibi “çakma psikiyatr” olursan, gerçeğinden ders almak da kader haline gelir. Bu kaderi ben de yaşadım!
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Haldun Soygür almış eline kâğıdı kalemi ve anlatmak istediğim hastalığa gerçek tanıyı koymuş…
Bilime duyduğum saygı gereği mektubunu, virgülüne dokunmadan yayınlıyorum:
***
“Sevgili Mustafa Mutlu,
Bir ruh hekimi olarak önceki gün yayımlanan “Paranoid Şizofreni” başlıklı yazınızda öngördüğünüz tanının yanlış olduğunu düşünüyorum. Söz konusu tanının psikiyatrik sınıflandırmalardaki yeri şizofreni değil, B Kümesi Kişilik Bozuklukları arasında anılan narsisistik (özsever) kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğudur.
* Eğer bir insan, ortada hiçbir somut veri olmadığı halde, hatta tersi yönde birçok kanıt olduğu halde kendisini çok önemli, çok başarılı, çok üstün, çok zeki biri olarak görüyorsa ve bunu sürekli yineliyorsa…
* Beğenilmeye doymuyor, çok özel ve eşi bulunmaz olduğuna inanıyorsa…
* Her konuda kendisinin haklı olduğunu düşünüyor, üstelik bu ayrıcalığı özellikle hak ettiğine inanıyorsa…
* Amaca giden yolda her şeyin mübah olduğunu düşünüp her şeyi ve herkesi kendi çıkarları için kullanıyorsa…
* Kendisini başkalarının yerine koyma (empati) yetisinden yoksunsa (Berkin’in annesinin yerine kendisini koyabilse onlarca insana onu yuhalatmazdı)…
* Başkalarıyla sürekli bir mukayese, haset ve kıskançlık duygularıyla doluysa ve bundan bihaber bir şekilde başkalarının onu kıskandığını sanıyorsa…
* Kibirli, küstah, alaycı ve saygısızsa; tanı, narsisistik kişilik bozukluğudur.
Bir ruh hekimi olarak önceki gün yayımlanan “Paranoid Şizofreni” başlıklı yazınızda öngördüğünüz tanının yanlış olduğunu düşünüyorum. Söz konusu tanının psikiyatrik sınıflandırmalardaki yeri şizofreni değil, B Kümesi Kişilik Bozuklukları arasında anılan narsisistik (özsever) kişilik bozukluğu ve antisosyal kişilik bozukluğudur.
* Eğer bir insan, ortada hiçbir somut veri olmadığı halde, hatta tersi yönde birçok kanıt olduğu halde kendisini çok önemli, çok başarılı, çok üstün, çok zeki biri olarak görüyorsa ve bunu sürekli yineliyorsa…
* Beğenilmeye doymuyor, çok özel ve eşi bulunmaz olduğuna inanıyorsa…
* Her konuda kendisinin haklı olduğunu düşünüyor, üstelik bu ayrıcalığı özellikle hak ettiğine inanıyorsa…
* Amaca giden yolda her şeyin mübah olduğunu düşünüp her şeyi ve herkesi kendi çıkarları için kullanıyorsa…
* Kendisini başkalarının yerine koyma (empati) yetisinden yoksunsa (Berkin’in annesinin yerine kendisini koyabilse onlarca insana onu yuhalatmazdı)…
* Başkalarıyla sürekli bir mukayese, haset ve kıskançlık duygularıyla doluysa ve bundan bihaber bir şekilde başkalarının onu kıskandığını sanıyorsa…
* Kibirli, küstah, alaycı ve saygısızsa; tanı, narsisistik kişilik bozukluğudur.
***
* Eğer bir insan, yasalara uygun toplumsal davranış biçimlerine uymuyorsa (yürütmeyi durdurma kararına karşın sıkıysa durdursunlar diyorsa)…
* Sürekli yalan söylüyor, bir gün söylediği ertesi gün söylediği ile tutarlı olmuyorsa…
* Karşısında prompter yokken aklına geleni söylüyorsa…
* Dürtülerini kontrol edemiyor, sürekli sinirli ve saldırgan davranıyorsa…
* Sorumsuzsa…
* Vicdan azabı gibi bir kavramdan haberi yoksa…
* Başkalarından bir şey çalmış olmasına karşın buna ilgisiz kalmayı yeğliyor ya da yaptıklarına kendine göre mantıklı açıklamalar getiriyorsa… (Paralar evde ama cami yapacaktık) bu kez tanı antisosyal kişilik bozukluğudur.
* Sürekli yalan söylüyor, bir gün söylediği ertesi gün söylediği ile tutarlı olmuyorsa…
* Karşısında prompter yokken aklına geleni söylüyorsa…
* Dürtülerini kontrol edemiyor, sürekli sinirli ve saldırgan davranıyorsa…
* Sorumsuzsa…
* Vicdan azabı gibi bir kavramdan haberi yoksa…
* Başkalarından bir şey çalmış olmasına karşın buna ilgisiz kalmayı yeğliyor ya da yaptıklarına kendine göre mantıklı açıklamalar getiriyorsa… (Paralar evde ama cami yapacaktık) bu kez tanı antisosyal kişilik bozukluğudur.
***
Bu özellikleri taşıyan bir insan, işler yolunda gitmediğinde elbette kuşkucu olur.
Gücünü yitirmemek adına zalimliğini artırır.
Herkesin ona karşı olduğunu düşünerek herkesi takip altına almaya çalışır.
Olmamış şeyleri olmuş gibi algılayıp, bunlara inanıp savunur.
Ancak bunu kendi isteği dışında yapmaz, bile isteye, stratejisi gereği yapar. Buna en azından başlangıçta hezeyan (sanrı) değil, yalancılık denir. Bu noktada sorun tıbbi midir, ahlaki midir siz karar verin.
Gücünü yitirmemek adına zalimliğini artırır.
Herkesin ona karşı olduğunu düşünerek herkesi takip altına almaya çalışır.
Olmamış şeyleri olmuş gibi algılayıp, bunlara inanıp savunur.
Ancak bunu kendi isteği dışında yapmaz, bile isteye, stratejisi gereği yapar. Buna en azından başlangıçta hezeyan (sanrı) değil, yalancılık denir. Bu noktada sorun tıbbi midir, ahlaki midir siz karar verin.
***
Şizofreni’ye gelince, insan sormadan edemiyor. Her türlü değer yitimini içlerine sindirebilen, doğruluktan uzak, çıkarcılığa en yakın yerde duran toplum kesimini şizofreni hastaları mı oluşturuyor?
Irak’ta 1 milyon insanı yok edenler, Suriye’yi kana boğanlar şizofreni hastaları mıydı?
Kaç tane politikacı bir şizofreni hastasının masumiyetine, saflığına ve duruluğuna sahiptir acaba?
Ruh hastaları belirli bir düzeyleri ve saygınlıkları olan ve hepimiz gibi kendilerine özgü özellikler taşıyan, zaman zaman ruhsal rahatsızlıkları nedeniyle topluma uyum sorunları yaşasalar da, genel olarak duyarlı, kırılgan ve acı içinde olan insanlardır.
Toplumumuzdaki genel yozlaşmayı, değer yitimini ve yalanın, sömürünün, namussuzluğun egemenliğini düşündüğümüzde ise, onların çok daha temiz, saf ve çıkarsız ilişkiler içinde olduklarını söyleyebiliriz.
Unutmayın en önce ‘Kral çıplak’ diyebilen, çocuklar ve ‘deliler’dir.”
Irak’ta 1 milyon insanı yok edenler, Suriye’yi kana boğanlar şizofreni hastaları mıydı?
Kaç tane politikacı bir şizofreni hastasının masumiyetine, saflığına ve duruluğuna sahiptir acaba?
Ruh hastaları belirli bir düzeyleri ve saygınlıkları olan ve hepimiz gibi kendilerine özgü özellikler taşıyan, zaman zaman ruhsal rahatsızlıkları nedeniyle topluma uyum sorunları yaşasalar da, genel olarak duyarlı, kırılgan ve acı içinde olan insanlardır.
Toplumumuzdaki genel yozlaşmayı, değer yitimini ve yalanın, sömürünün, namussuzluğun egemenliğini düşündüğümüzde ise, onların çok daha temiz, saf ve çıkarsız ilişkiler içinde olduklarını söyleyebiliriz.
Unutmayın en önce ‘Kral çıplak’ diyebilen, çocuklar ve ‘deliler’dir.”
***
Bu da bana kapak olsun:
Bir daha da “tıp yazısı” yazarsam, B Kümesi Kişilik Bozuklukları arasında anılan narsisistik (özsever) kişilik bozukluğu hastalığına yakalanayım…
Belki Başbakan olurum!
Bir daha da “tıp yazısı” yazarsam, B Kümesi Kişilik Bozuklukları arasında anılan narsisistik (özsever) kişilik bozukluğu hastalığına yakalanayım…
Belki Başbakan olurum!
GÜNÜN SORUSU
Başbakan önceki gün İzmir’deki mitingde, “Gelirken bir bayan balkonda eliyle öyle çirkin bir hareket yaptı ki… Başbakan’a bu yapılır mı?” diye sordu… Ben de ona soruyorum:
Bu halk bugüne kadar hiçbir Başbakan’a bu hareketi yapmadıysa ama size yapıyorsa… Daha da ötesini yazayım: Şahsınıza toplu halde küfürler ediliyorsa… Bunda sizin de katkınız olduğunu düşünmüyor musunuz?
Bu halk bugüne kadar hiçbir Başbakan’a bu hareketi yapmadıysa ama size yapıyorsa… Daha da ötesini yazayım: Şahsınıza toplu halde küfürler ediliyorsa… Bunda sizin de katkınız olduğunu düşünmüyor musunuz?
İZMİRLİYE İZMİR YASAĞI!
Başbakan’ın Pazar günü İzmir’de yaptığı miting tarihe geçecek türdendi:
İzmir’de yapıldı ama İzmirliler alınmadı!
İzmir polisi, mitingin yapıldığı meydana ulaşan tüm yolları barikatlarla kesti. Alana sadece İzmir’in ilçelerinden ve başka illerden otobüslerle gelen “gruplar” sokuldu.
Ne diyelim; “Yaşasın demokrasi…”
İzmir’de yapıldı ama İzmirliler alınmadı!
İzmir polisi, mitingin yapıldığı meydana ulaşan tüm yolları barikatlarla kesti. Alana sadece İzmir’in ilçelerinden ve başka illerden otobüslerle gelen “gruplar” sokuldu.
Ne diyelim; “Yaşasın demokrasi…”
GÜNÜN İSYANI!
Başbakan’ın oğlu Bilal’le arasında geçtiği iddia edilen yeni bir ses kaydı yayınlandı. Bu ses kaydına göre Bilal Erdoğan, yapılacak operasyonlar konusunda babasına akıl veriyor. İsyanım kendisine:
Devletin işlerinden sana ne kardeşim? Baban piyanist olsaydı, çalması için beste yapacak mıydın?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
Devletin işlerinden sana ne kardeşim? Baban piyanist olsaydı, çalması için beste yapacak mıydın?
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları