loading
close
SON DAKİKALAR

Polis dayağından kurtulma tüyosu!

Mustafa Mutlu
Tarih: 16.11.2015

Mustafa Mutlu; Bu ülkede gencecik kızların her 1 Mayıs’ta ya da Dünya Kadınlar Günü’nde yerlerde sürüklenmesi sıradan hale geldi.

Bu ülkede gencecik kızların her 1 Mayıs’ta ya da Dünya Kadınlar Günü’nde yerlerde sürüklenmesi sıradan hale geldi.
Gezi Direnişi’nde onlarca genç kadın gaz fişeğiyle gözünden, alnından, ensesinden vuruldu.
Çoğu gözlerini kaybetti, felç geçirdi, yürüyemez hale geldi.
İzmir’deki bir polisin iki genç kıza yaptıkları hâlâ gözünüzün önünden gitmiyordur; eminim!
Antalya’da, Adana’da, Hatay’da, Bursa’da, Manisa’da yüzlerce kadın polis şiddetinin kurbanı oldu.
Hatta Dilek Doğan isimli 21 yaşındaki bir genç kız, daha birkaç hafta önce Armutlu’daki evlerine baskın yapan polislere “Galoş giyin” dediği için göğsünden vurularak öldürüldü.
Geçen hafta ise YÖK’ü protesto eylemlerinde genç bir kadın muhabir azılı terörist gibi yere yatırıldı; ters kelepçeyle anasından doğduğuna pişman edildi.
***
Sahi; siz, bunca polis şiddetinin ardından Fethullah Gülen medyasının bağırmayı bırakın, fısıldayarak da olsa iktidarı eleştirdiğini...
Bu eleştiri üzerine Başbakan’ın hemen devreye girdiğini...
İçişleri Bakanı’na talimat verdiğini...
Ve olayın meydana geldiği ilin emniyet müdürünün görevden alındığını duydunuz mu?
Ben söyleyeyim:
Duymadınız!
Çünkü; önceki güne kadar polisin kadınlara uyguladığı şiddetin tamamı cezasız kaldı.
Şiddet uygulayan polisler ne ceza aldı ne de meslekten ihraç edildi.
***
Ama polis, 3 gün önce ilk kez baltayı taşa vurdu.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla yapılan “Fethullahçı Terör Örgütü” (FETÖ) soruşturması kapsamında, salı gecesi kentteki 35 ayrı adrese eş zamanlı operasyon düzenlendi.
Operasyonlarda doktor, avukat, işadamı, eğitimci, müteahhit gibi çeşitli meslek gruplarından kişilerin de aralarında bulunduğu zanlılar gözaltına alındı.
Bu kişilerin Manisa’dan topladıkları 20 milyon lirayı örgütün Amerika’daki hesaplarına aktardığı öne sürüldü.
Operasyon sırasında türbanlı bazı kadınlara da kelepçe takıldı.
Sen misin takan?
Bugüne kadar polisin kadınlara uyguladığı tüm şiddet olaylarında ağzını bile açmayan FETÖ medyası çığlık çığlığa bağırmaya başladı:
“Başörtüsüne kelepçe!”
“Zulüm!”
“Vicdansızlık!”
***
Sonuçta olanı duymuşsunuzdur:
Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren bizzat Başbakan’ın talimatıyla açığa alındı.
***
Her şey net:
Kadının değeri yok...
Kadına saygı yok...
Ama “bir metrekare bez parçası” nın değeri var...
Onu başına geçiren kadın, dokunulmazlık kazanıyor.
Devletin himayesi altına giriyor.
Suçluymuş, değilmiş; samimiymiş, değilmiş; hiç önemi yok!
Yeter ki başında o bez olsun; onur, olmasa da olur!
***
Kadınlar; sözüm size...
Dalga falan da geçmiyorum:
Bundan sonra yapacağınız her eyleme başınıza geçireceğiniz birer metrekarelik bezlerle gidin!
Polisi ters köşeye yatırın!
Hem şiddetten korunun; hem de saygı görün!

KALDIRIN!
Rize Büyükşehir Belediyesi ‘nin Atatürk Anıtı’nı kaldırıp yerine çay bardağı heykeli koydurmaya kalkıştığını anımsıyorsunuz...
Benzer bir olay da Ankara’nın Güdül Belediyesi’nde yaşanmış...
Semtin merkezindeki kavşakta 45 yıldır duran Atatürk Anıtı kaldırılacakmış; yerine Melih Gökçek’in bozuk “saat heykelleri”nden biri konulacakmış...
***
Kaldırın ulan; teker teker değil, toptan kaldırın...
Hatta Atatürk’e ait ne varsa yasaklayın!
Gücünüz yetiyorsa ve yapmazsanız; alçaksınız!
Yapın da o zaman görün bakalım; el mi yaman bey mi yaman?

156+164!
Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sormaya devam ediyoruz... Söz sırası Kamil Yontucu’da... Sizin de Gül’e söyleyecekleriniz ya da soracaklarınız varsa mustafa0mutlu@gmail.com adresine
gönderebilirsiniz...
“Abdullah Bey...
Seçim oldu; eski partiniz zaferle çıktı, sizin de siyasete dönme umutlarınız bitti.
Bu yüzden artık cumaları namazdan çıkışta bile konuşmuyorsunuz.
Gelin bugün eski alışkanlığınıza dönün ve cuma namazı çıkışı gazetecilere açıklayın:
Huber’deki masrafları ödediniz mi?
Kanlıca’daki evi hangi parayla aldınız?
Suudi Arabistan Kralı’nın hediye ettiği elmaslara ne oldu?”

GÜNÜN SORUSU
Devletin güvenlik güçleri 2 haftadır Silvan’da teröristlerle canları pahasına çatışıyor; HDP’li vekiller ve bazı liboş gazeteciler onları suçluyor... Sorum bu “PKK uşağı” arkadaşlara:
Hırsızın hiç mi suçu yok?

‘Meçhul para’ saadeti!
Bunca hay huya rağmen korkulan ekonomik kriz bir türlü patlak vermiyor ya... Bunu sağlayan etken; birilerinin ülkeye soktukları “meçhul para...”
Merkez Bankası’nın son verilerine göre 13 milyar doları aşmış... Yani; “3 tane İstanbul”un 1 yıllık
bütçesine denk hale gelmiş!
Peki; ne demek, “meçhul para?”
Basit... Ülkeye sokulduğu biliniyor ama hakkında başka hiçbir şey bilinmiyor!
Sokan kim? Ne zaman, nasıl sokmuş? Nereden getirmiş? Neden sokmuş? Karşılığında ne almış götürmüş? Ak mı, kara mı?
Bunların hepsi meçhul!
Peki; nasıl oluyor da bilinmiyor bunlar?
Çünkü; AKP iktidarları, ekonomide yaptıkları düzenlemelerle şeffaflığın içine ettiler de ondan!
Para geliyor, ekonomi bu sayede krizden kurtuluyor ya; onlar için önemli olan bu...
Birileri insan mı kaçırıyor, silah mı satıyor, uyuşturucu parası mı aklıyor; ne önemi var?
***
Muhalifseniz belgelendiremediğiniz
1 liranın bile hesabını burnunuzdan getirirler
ama...
Yandaşsanız... Devir “siyah cam”
devri...
Hayırlı yağmalar!

GÜNÜN İSYANI
İsyanım yurtiçinden ve dışından 3 bin gazetecinin izleyeceği Antalya’daki G-20 Zirvesi için Aydınlık’a akreditasyon vermeyen makama:
Çok da bipimizdeydi!

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları