Tarih:
27.05.2014
Polise serbest askere yasak!
Mustafa Mutlu; Polise İstanbul’da masum vatandaşı, hele hele muhalifleri vurmak ne kadar serbestse...
Başbakan, Çağlayan’da polisin bir vatandaşımızı öldürmesinden sonra konuştu:“Polis eli kolu bağlı mı kalacak, bir şey yapmayacak mı? Zaten nasıl sabrediyorlar anlayamıyorum.”
Bu sözler Çağlayan için geçerli...
Gelelim Lice’ye:
***
PKK’lı teröristler, Diyarbakır’ın Lice ilçesinde Bingöl karayolunu saatlerce trafiğe kapattılar. Bu yazının yazıldığı saat itibarıyla yol hâlâ kapalı; Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit Kıraç’ın elinden teröristlere yalvarmaktan başka bir şey gelmiyor...
Neden?
Çünkü teröristler güvenlik güçlerine el yapımı patlayıcı, molotoflarla saldırıyor.
Şu an için yedi askerimiz yaralı!
***
Peki; koskoca Türk Silahlı Kuvvetleri, istese... Daha doğru engellenmese oradaki üç beş PKK’lıyı beş dakikada bertaraf edemez mi?
Elbette eder.
Ama yasak!
Polise İstanbul’da masum vatandaşı, hele hele muhalifleri vurmak ne kadar serbestse...
Askere Doğu’da, Güneydoğu’da teröristle mücadele etmek o kadar yasak!
***
Peki; neden böyle?
Neden olacak?
“Aman barış süreci zarar görmesin!”
İyi de bu “barış” tek taraflı bir şey mi kardeşim?
Üç beş eşkıya yol kesecek, seyahat özgürlüğünü engelleyecek, devlete kafa tutacak, askerimize ateş açacak, yaralayacak ve belki de öldürecek...
Ama biz askerimizin elini tutacağız:
“Sakın ateş etme, barış süreci yaralanmasın...”
***
Barış süreci yaralanmasın; Mehmetçik yaralansın...
Barış süreci yaralanmasın; “tek devlet” ilkesi yaralansın...
Barış süreci yaralanmasın; onurdu, şerefti, egemenlikti, haktı... Bunlar yaralansın!
***
Gün 27 Mayıs 2014, yer Türkiye Cumhuriyeti...
Polise, masum vatandaşı öldürmek serbest...
Askere, teröriste “Dur” demek yasak!
Kazak Abdal geliyor aklıma... Hani şu, “Eşeği saldım çayıra” diye başlayan türküsü var ya... Nasıl da cuk oturuyor bugüne:
“Münkir münafıkın huyu,
yıktı harap etti köyü...
Mezarına bir tas suyu,
dökenin de avradını...”
HIRSIZ!
Melih Gökçek, 1 Haziran’da seçimlerin tekrarlanacağı Eskişehir’in Mahmudiye ilçesinde miting yapmış... Mesut Öymen isimli vatandaş da o sırada “Mahmudiye’de hırsız var” yazılı bir dövizle protesto gösterisinde bulunmuş...
Bunun üzerine de Gökçek elindeki mikrofondan “Polis arkadaşım, alır mısın şunu? Şikâyetçiyim” diye talimat vermiş...
“Polis arkadaş” da Melih Gökçek’i savcı zannetmiş olmalı ki emrini anında yerine getirmiş...
İyi de Melih Gökçek, benim anlamadığım şu:
O dövizi sana gösteren vatandaş, Soma’daki bir hırsızı şikâyet etmek istemiş olamaz mı?
O alanda binlerce kişi varken, o dövizde yazan suçu neden üzerine alındın? Neden gocundun?
Anlatsan da anlasak!
GÜNÜN SORUSU
Gezi Direnişi sırasında Ethem Sarısülük’ü öldüren polis memuru Ahmet Şahbaz’ın yargılanmasına dün devam edildi. Sorum, sanık polisin tutuklanması talebini reddeden mahkeme heyetine:
Antalya’da aynı eylemlere katılan bir genç kız, sırf kırmızı fular taktığı için aylarca tutuklu yargılandı... Siz ise cana kıyan polisin özgürlüğünü kısıtlamaya bile gerek görmüyorsunuz... Sorum size:
Antalya ile Ankara farklı cumhuriyetlerin kentleri mi?
BUGÜN, ESKİDEN BAYRAMDI!
Bugün 27 Mayıs... Yaşları otuzun altında olanlar bilmez ama biz bu ülkede yirmi yıl boyunca her 27 Mayıs’ta, “Hürriyet ve Anayasa Bayramı”nı kutladık.
Halkın büyük talebi sonucunda 27 Mayıs 1960 günü yönetime el koyan ve ülkeyi Demokrat Parti diktatörlüğünden kurtaran askerlerin ilk işi, demokratik hakları ve özgürlükleri genişleten 1961 Anayasası’nı yürürlüğe sokmak olmuştu.
Bu yüzden de bu askeri darbenin yapıldığı 27 Mayıs tarihi, 1963’ten sonra Hürriyet ve Anayasa Bayramı olarak kutlandı. Kaderin cilvesine bakın ki bu bayramı kaldıran da bir başka askeri cunta, yani Kenan Evren Cuntası oldu! Her yıl Anayasa Mahkemesi’nin ev sahipliğinde kutlanan bu resmi bayram, 1982 Anayasası’nın yürürlüğe girmesiyle yürürlükten kaldırıldı.
***
Sözüm 1961 Anayasası’nı beğenmeyen ve her fırsatta “demokrasi ve özgürlük” diye bizi bugünlere getiren tatlı su demokratlarına:
Bugün eğer hâlâ utanmadan sıkılmadan, “1961 Anayasası’ndan daha iyi bir anayasaya sahibiz ve daha demokratız” diyebiliyorsanız...
Gözünüze gözlük!
GÜNÜN İSYANI!
Yapımı 1871 yılında tamamlanan Haydarpaşa-Pendik banliyö tren hattı, Marmaray çalışmaları kapsamında yenileniyor ya... Tarihi Göztepe Tren İstasyonu da bu nedenle yıkılacakmış... İsyanım, üç kuruş para için tarihi yağmalayanlara:
Tarihsiz ülkeler bile kendilerine parayla tarih yaratmaya çalışırken, sizin bu değer bilmezliğiniz artık kabak tadı verdi!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları