loading
close
SON DAKİKALAR

Recep Tayyip Erdoğan Köşk’e çıkarsa başına gelmesi muhtemel işler!

Mustafa Mutlu
Tarih: 09.05.2014

Mustafa Mutlu; Bugünkü keyfini ve saltanatını, Emine Hanım’ın 'Cumhurbaşkanı karısı' olma hırsı yüzünden bozacak...

Başbakan kararını verdi, cumhurbaşkanlığına aday olacak...

Bugünkü keyfini ve saltanatını, Emine Hanım’ın “Cumhurbaşkanı karısı” olma hırsı yüzünden bozacak...

Günlerdir toplayıp görüşlerini sorduğu “hınk deyicileri”nin gazına gelecek!

***

Peki; cumhurbaşkanı olursa bugün sahip olduğu hangi hak ve yetkileri kaybedecek Başbakan?

Her şeyden önce örtülü ödeneği kaybedecek!

Onu bir kenara koyalım; yasama dokunulmazlığını kaybedecek...

“Vatana ihanet” dışında, göreviyle ilgili suçlanamayacak ama...

Cumhurbaşkanı olmadan önce işlediği öne sürülen suçlardan dolayı açılacak davalardan kurtulamayacak!

Ve elbette...

Bugün her başı sıkıştığında yaptığı gibi Meclis’i ve yargıyı dizayn edemeyecek...

Oğluna soruşturma açan savcıya kapıyı gösteremeyecek...

Hakkında bant yayınlanmasın diye, sosyal medyayı yasaklayan yasaları kabul ettiremeyecek!

***

Açıkça yazıyorum:

Erdoğan cumhurbaşkanı olursa, hakkında 12 yıllık Başbakanlık dönemine ilişkin onlarca, yüzlerce, binlerce değil...

On binlerce dava açılır!

Görevi sırasında işlediği kamusal ya da kişisel suçların hepsi mahkemelik olur.

Peki; o davalar görülür mü, görülmez mi?

İşte; orası biraz karışık!

***

Bu konuda Anayasa’da da yasalarda da açık bir hüküm yok.

Kimi hukukçular cumhurbaşkanları için açılacak davaların hemen görülebileceğini...

Kimileri ise şahsın cumhurbaşkanlığı görevi süresince “dondurulacağını”, görevin bitmesinden sonra yargılamanın gerçekleşeceğini, bu sürede de zamanaşımının işlemeyeceğini söylüyor.

Peki; tüm bu karışık laflar ne anlama geliyor?

Basit:

Cumhurbaşkanı, iktidar partisiyle uyum içindeyse yargılanmaz...

Ancak uyumsuzsa, bal gibi kendisini hâkim önünde bulur!

***

Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması durumunda AKP’nin iktidar partisi olup olamayacağını, olsa bile kaç yıl dayanabileceğini kimse bilmiyor.

Diyelim ki Erdoğan cumhurbaşkanı oldu ama iktidara CHP-MHP koalisyonu ya da başka bir parti geldi.

Bu durumda, Erdoğan hakkında açılacak o on binlerce dava “şıp” diye görülür!

***

Dostu falan değilim; asla olmam da...

Yolda görsem selam dahi vermem.

Umarım hata yapıp cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklar!

Çünkü biliyorum ki o günden sonra rahat uyku bile uyuyamaz...

Bugünkü “garanti özgürlük ve dokunulmazlık”, birilerinin ihsanına bağlı hale gelir!

***

Hadi Erdoğan, açıkla adaylığını...

Başına nasıl işler açılacağını yaşayarak gör!

YARIN FETHİYE!

AKP’li olmayan her belediye, ülkemizde yaşanan kültür ve sanat erozyonuna inat, büyük bir mücadele veriyor.

Bunlardan biri de Fethiye Belediyesi...

MHP’den ihraç edilen ancak Demokrat Parti’den tekrar seçilen başarılı Belediye Başkanı Behçet Saatcı, yıllardır Fethiye Uluslararası Kültür ve Sanat Günleri’ni düzenliyor. İlçe, bu sayede her yıl çok sayıda yazara ve sanatçıya ev sahipliği yapıyor.

Ben de bu yıl 7-11 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen etkinliğin konukları arasındayım.

Yarın (Cumartesi) saat 16.00’da Fethiye Belediyesi Kültür Merkezi’nde önce Fethiyelilerle sohbet edeceğiz, sonra da kitaplarımı imzalayacağım.

Bütün dostları beklerim.

GÜNÜN SORUSU

Fethullah Gülen’in avukatı, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında 800 gazeteciye ve siyasetçiye dava açtıklarını, bu sayının 1000’e yükseleceğini söylemiş. Sonra da kendilerine telefon edip özür dileyen bazı yazarları affettiklerini belirtmiş... Sorum size:

Köşesinde esip gürleyen ama davayı görünce yola gelip özür dileyen yazara ne ad verilir?

8 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA SORU!

Aslen Kürt...

Babası Petkim’de memurluk yapmış.

Sekiz nüfuslu yoksul bir ailenin çocuğu.

Henüz sekiz yaşındayken İzmit’te simit, pişmaniye ve mısır satmış, ayakkabı boyamış.

Okuyup makine mühendisi olmuş.

Şansı yaver gitmiş; genç yaşta parayı bulup sanayicilik yapmış.

Ankara Sanayi Odası’na başkan seçilmiş; siyasete atılıp bakan olmuş!

Bugün koluna 700 bin liralık saat takıyor, 10 bin dolarlık ayakkabıyla dolaşıyor.

Kimden söz ettiğimi anlamışsınızdır; eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’dan...

***

Ben bugün, 25 kuruşa ayakkabı boyayan 8 yaşındaki o çocuğa sormak istiyorum:

Hem o 10 bin dolarlık ayakkabıyı giyen, hem de parasını dahi vermeyen o adama ne dersin çocuğum?

GÜNÜN İSYANI!

AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, dün bir açıklama yapmış ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda CHP ile “çatı” modeli oluşturabileceklerine dair sözlerine yanıt vermiş: “Bunlardan çatı matı olmaz. Ancak tencere-kapak olur.”

Ya millet tencere-kapağı, ayakkabı kutusuna tercih ederse? O zaman da böyle efelenebilecek misiniz?

NOT: Bu yıl annemize hediye almıyoruz; elimizden geldiğince hediye yapıyoruz. Bir de mektup yazıyoruz... Detaylı bilgi, Facebook’taki TÜKETMİYORUZ sayfasında...

Mustafa Mutlu - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları