loading
close
SON DAKİKALAR

Resmi soygun!

Mustafa Mutlu
Tarih: 04.07.2013

Mustafa Mutlu, ''Çarpın 24 milyon ehliyeti 101 lirayla, tam 2 milyar 424 milyon lira eder!''

Tamam; çılgın bir tüketim çağından geçiyoruz...

Tasarruf sözcüğünü ağzınıza almanız bile artık “ekonomiye darbe vurmakla” suçlanmanız için yeterli...

Mal ve hizmet üretenler hepimizi birer “çöp öğütme makinesi” olarak görüyor ve sabahtan akşama, akşamdan sabaha kadar tüketmemizi istiyor.

Hiçbir şey yemeseniz, içmeseniz bile her evin “sayaçları” her ay en az bin lirayla açılıyor!

Buna devlete ödemek zorunda bırakıldığınız paralar da dâhil değil üstelik!

Böyle olunca da sadece “para kazanmaya” odaklanıyorsunuz.

Ve ne kadar çok kazanırsanız, o kadar çok harcıyorsunuz!

Sonuçta; tükettiğiniz şey hayatınız oluyor aslında...

Faturalara, taksitlere, aidatlara, ekstrelere yetişmek için didinip duruyorsunuz!

Tükettiklerinizin bir listesini yapsanız göreceksiniz ki; yüzde 90’ı yaşamsal değil oysa...

Ehliyet kumpası!

Peki; bizi “para için yaşamaya”, “hayatımızı para peşinde koşarak tüketmeye” yöneltenler, sadece mal ve hizmet üretenler mi?

Değil elbette...

Artık, “devlet” de bu sistemin içinde!

Dün bir haber düştü ajanslardan bilgisayarlara:

TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda benimsenen torba kanun teklifi ile vatandaşa yeni bir külfet geliyormuş:

Sürücü ehliyetlerinin değiştirilmesini öngören madde uyarınca 24 milyon sürücüden her biri, 101 lira tutarında “değerli kâğıt bedeli” ödeyecekmiş!

Çarpın 24 milyon ehliyeti 101 lirayla, tam 2 milyar 424 milyon lira eder!

Soyguna bakar mısınız?

Cebinizdeki ehliyeti bir “kanun”la geçersiz kılacaklar; yenisini vermek için 2,5 milyar liraya yakın bir parayı tırtıklayacaklar!

Peki; 101 lira istedikleri bu sözüm ona “değerli” kâğıdın gerçek değeri ne!

En fazla “bir” lira...

Zaten o yüzden 100 değil de 101 lira toplayacaklar bizden...

Geriye kalan 100’er liranın ise nereye aktarılacağı belli bile değil...

Kim bilir; belki bütçeye eklenecek...

Belki o bütçeden polise aktarılacak...

Polis o parayla gaz fişeği alacak...

O fişek, hâlâ Okmeydanı Araştırma Hastanesi’nde can çekişen 14 yaşındaki Berkin gibi talihsiz çocukların alınlarının tam ortasına girecek!

Savurgan devlet!

Eskiden devlet vatandaşları tasarrufa davet ederdi.

Bunun için haftalar düzenlerdi.

Şimdi ise devletin kendisi savurgan!

Vatandaşının kazandığının yarısını dolaylı-dolaysız vergilerle yutuyor; yine de doymuyor...

Sonra da böyle “numaralarla” ek para topluyor!

İki yıl önce nüfus cüzdanları...

Geçen yıl pasaportlar...

Bu yıl ehliyetler...

Hiçbirimiz, “Ne oldu arkadaş? Neden değiştiriyorsunuz bu evrakları?” diye sormuyoruz...

Sadece bizden istenen paraları “yetiştirmeye” çalışıyoruz!

Nefes almasak bile ayda bin lira yazıyor en yoksul evlerin sayaçları...

“Değerli kâğıtları” uğruna hayatlarımızı değersizleştiriyorlar!

Neymiş, “Canım, alt tarafı 101 liraymış...”

İyi de bu parayı bizden alan “yönetici” beyler...

O 101 liralarla toparladığınız bütçeye sizin kaç kuruşluk katkınız oluyor ki?

Örtülü!

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk, örtülü ödenek hesabından sadece mayıs ayı içinde 210,8 milyon lira harcandığını, bunun bir rekor olduğunu belirterek, Başbakan’a yedi soru sordu. İkisi şöyle:

Bu ödenekten Ergenekon, Balyoz, Casusluk, Kafes gibi davalarda kullanılan gizli tanıklara ne kadar para verildi?

Yapmış olduğunuz “Milli İradeye Saygı Mitinglerine” para aktarıldı mı?

Sizce Başbakan bu soruları yanıtlar mı?


GÜNÜN SORUSU

İTÜ Denizcilik Fakültesi’nin mezuniyet töreninde, ellerinde denizcilerin kullandığı işaret flamaları olan on üniversiteli, törene katılan Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım’a ilginç bir sürpriz yapmış... Twitter’da kullanılan ‘#’ işaretini tutan bir öğrencinin soluna dizilen dokuz öğrenci, flamalarla denizcilik dilinde ‘#direngezi’ yazmış... Sorum size:

Gezi Ruhu biter mi?


Çağdaş bir teklif...

Modern devletler insana hizmet eder...

Diktatör devletlerde insan, hizmetkâr olarak görülür!

Modern devletlerin yasaları insanı korur; diktatör devletlerin yasaları devleti...

CHP İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz, Gezi direnişinde iyice gün yüzüne çıkan “polisin orantısız güç kullanımı” ile ilgili bir yasa teklifi verdi ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na şu fıkranın eklenmesini istedi:

“Güvenlik güçleri, toplantı ve gösteri yürüyüşlerini dağıtmak amacıyla orantısız güç kullanırsa; güvenlik güçlerine karşı tehdit, hakaret, silahsız saldırı veya mukavemet gösterenlere ceza verilmez...”

Bu madde; devleti modernleştirmeyi ve insan odaklı hâle getirmeyi amaçlıyor.

Peki; çocuk vuran polisi kahramanlaştırıp bir de ödül veren AKP bunu kabul eder mi?

Çok bekleriz!

Mustafa Mutlu - Vatan

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları