loading
close
SON DAKİKALAR

Sana ne be adam?

Mustafa Mutlu
Tarih: 06.07.2014

Mustafa Mutlu; Milletin saçına, sakalına, içtiği sigaraya karışan Başbakan, şimdi de 18 yaşındaki bir futbolcuyu fırçaladı...

Milletin saçına, sakalına, içtiği sigaraya karışan Başbakan, şimdi de 18 yaşındaki bir futbolcuyu fırçaladı:

"Bu dövmeler ne ya? Niye böyle vücuduna zarar veriyorsun? Sildir onları!"

***

İyi de sana ne be adam?

Kendi çocuklarına böyle davranabiliyor musun?

Hem okumadın mı; dünkü gazetelerde vardı:

19 yaşındaki bir kız eve erkek arkadaşını almış, onları yatakta yakalayan babası da kızına bir tokat atmış da...

Sonuç ne olmuş biliyor musun?

Kız, babasını şikayet etmiş; mahkeme de adamı "kaba şiddet uygulamak"tan suçlu görüp mahkûm etmiş!

Hâl böyleyken...

Sen kim oluyorsun da 18 yaşındaki aslanlar gibi bir delikanlıyı tüm milletin önünde aşağılamaya kalkışıyorsun!

***

Milletin sigarasından, saçından, sakalından, bıyığından, dövmesinden sana ne?

Sen sadece "Başbakan"sın...

Belki bir ay sonra da "Cumhurbaşkanı" olacaksın!

Ama asla "keyfimizin kâhyası" olamayacaksın...

Sen Apo'yla pazarlığına bak...

"Terörist" bile diyemediğin IŞİD militanlarının elindeki başkonsolosumuzu ve yetmişe yakın vatandaşımızı kurtarmak için harca enerjini...

Soma'da ölen madencilerin üç kuruşluk maaşına göz diken akbaba bürokratlarına fırça at yapabiliyorsan...

Ama... 18 yaşındaki bir gencin kolundaki dövmeden sana ne?

Neymiş; vücuduna zarar veriyormuş...

Hayır, o senin gibi düşünmüyor...

Yanında belki nutku tutuldu belki de saygısızlık etmemek için yanıt vermedi amma dün açıkladı işte; "Dövmelerimin benim için anlamları var. Aralarında ailemi temsil eden de var... Herkesin kendi tercihi ve ben böyle mutluyum!"

***

Ne oldu; şiştin mi?

Ne yapacaksın şimdi?

Polisine talimat verip gaz fişeğiyle ensesinden mi vurduracaksın çocuğu...

Ya da trollerine söyleyip, elinde sapan olan bir fotoğrafını mı yaydıracaksın internette?

***

Senin görev ve yetkilerin belli Başbakan!

İşin bizi rahatsız etmek değil; rahat ettirmek!

Güvenliğimizi sağlamak...

Hakkımızı yeniyorsa onu önlemek...

En basit şekilde söyleyeyim:

Çöpümüzü toplamak, asfaltımızı yapmak, çocuklarımızın kaliteli bir eğitim alması için seferber olmak... Hastalandığımızda tedavi ettirmek...

Ülkemizi böldürmemek, bayrağımızı indirmemek, uluslararası ilişkilerde yüzümüzü soldurmamak...

Sen bunlarla uğraş; gerisini bize bırak!

Evimize girme bizim; hanemize karışma...

Çocuklarımızın huyuyla, suyuyla uğraşma...

Gücün yetiyorsa; git Burak'a laf geçir!

Kollarına dövme yaptırarak ya da sigara içerek alt tarafı kendilerine zarar veren (!) aklı başında, başarılı gençlere sataşacağına; Türkiye'ye mal olmuş bir kadın sanatçıya arabasıyla çarpıp babasının forsu sayesinde yargılanmaktan kurtulan solucanlar var ortalıkta; onlara at fırçanı!

***

Özelimize girme Başbakan...

Elimize, kolumuza, oğlumuza, kızımıza karışma... Unutma ki kızgın bir ananın-babanın öfkesinden korkunç hiçbir şey yoktur bu dünyada!

Bir gün ters birine denk gelirsin; feleğin şaşar...

Benden söylemesi!

O GÖZLER!

Sonuna kadar açtığı kocaman gözleriyle girmişti hayatımıza Kuddusi Okkır... Ölümünden çok kısa bir süre önce hasta yatağında çekilen fotoğraflarıyla hafızalarımıza kazınmıştı.

"Ergenekon'un kasası" olmakla suçlamıştı ama... Cenazesi bile belediyenin desteğiyle kaldırılabilmişti!

Cuma akşamı Kral Çıplak'ta acılı eşi Sabriye Okkır'ı ağırladık Kral Çıplak'ta...

"Bütün dava arkadaşları artık özgür ama benim kocam hiç tahliye olamayacak. Onu öldürenlerden hesap sorulmasını istiyorum!" diye çırpınıyor.

Eğer onun bu mücadelesine destek veriyorsanız; bugünkü anma töreninde yanında olun...

Adres, Bindallı Sanat Galerisi, Deva Çıkmazı, İstiklal Caddesi...

Tören saat 14:00'te...

GÜNÜN SORUSU

Başbakan'a "katil" diyen iki kişi geçen hafta mahkeme tarafından suçsuz bulunmuştu. Bursa'da, 2008 yılında "Ampülsün sen Tayyip" diye slogan atan dört kişi hakkında da beraat kararı çıktı. Sorum yargıya:

Bu durumda adı geçen kişi, "katil ampül" mü oluyor?

YA TOPTAN DEĞİŞTİRMİŞLERSE?

Esenyurt'ta savcı, 100 kişiye; "Seçim sonuçlarına kötü niyetle itiraz etme" suçundan biner lira para cezası vermiş...

Olay, 30 Mart yerel seçimlerinden önce Yüksek Seçim Kurulu İlçe Başkanlığı'na giren hırsızların "Evet" yazılı mühürleri çalmasıyla başlamış. YSK, "Evet" mühürlerinin çalınmasının ardından ilçeye "Tercih" yazılı mühürler göndermiş. Seçmenler de bu şekilde oy kullanmış. Ama tartışmalar ve kuşkular bitmemiş. Çünkü CHP, HDP ve MHP'li seçmenlerden oluşan yaklaşık 100 kişi, İlçe Seçim Kurulu'na başvurarak, kendilerine "Evet" yazılı mühür kullandırıldığını iddia etmiş...

YSK da itiraz üzerine sandıkları kontrol ettirmiş ama 350 sandıktan bir tane bile "Evet" mührü çıkmamış... Sonuçta da itiraz eden vatandaşlara "kötü niyetle itiraz"dan ceza verilmiş...

***

İyi de ya örneğine bugüne kadar defalarca rastladığımız gibi o sandıklar sonradan değiştirildiyse...

Yani vatandaşlar haklıysa?

Savcılık acaba işin bu yönünü araştırdı mı?

GÜNÜN İSYANI

İşten çıkartılan 18 arkadaşının geri alınması için eylem yapan Çelikler Seyitömer Linyitleri İşletmesi'nde çalışan 576 işçinin de işine son verilmiş... İsyanım kendilerini "sahip", işçileri "köle" sanan işverenlere:

Allah her birinizi işsiz bıraktığınız o insanlardan daha muhtaç hale getirsin!

Can Ataklı - Aydınlık

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları