Seyretme: Uyan artık Türkiye (10)

Mustafa Mutlu, ''Fatih Hilmioğlu ağır hasta... Ancak yargılandığı mahkeme onu tahliye etmiyor''.

Ergenekon tutuklusu İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ağır hasta... Ancak yargılandığı mahkeme onu tahliye etmiyor.

Diğer bir deyişle, her insanın temel hakkı olan “tedavi hakkı” ondan esirgeniyor.

Cezaevinde göz göre göre ölmesi bekleniyor.

Öte yandan ölümcül uyku apnesi hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk de “Fatih Hilmioğlu tahliye edilene kadar hastaneye gitmeyeceğim” diyerek tedaviyi reddediyor.

Seyrediyorlar...

Silivri’deki bu dramlar devleti yönetenlerin zerrece umurunda olmuyor!

Sadece onlar değil; herkes seyrediyor...

Sözüm ona tıp ve hukuk adamları, “Ne yapıyorsunuz” bile demiyor...

Hilmioğlu’nun akademisyen, Öztürk’ün silah arkadaşları kıllarını kıpırdatmıyor...

Sözüm ona demokrasiyi savunuyor görünenlerin tamamına yakını duyarsız!

Yurttaş ilgisiz...

İlgilenen birkaç akraba-arkadaş, birkaç yazar, birkaç okur; o kadar!

‘Bana ne’ demeyin!

Günlerdir devleti yönetenlerin telefon ve faks numaralarını, e-posta adreslerini yayınlıyorum ama ne yazık ki gerekli duyarlılığın oluştuğunu sanmıyorum.

Sözüm size:

Bugüne kadar ilgilenmediyseniz bile hepinizi yarından itibaren tüm “sorumsuz sorumlular”ı uyarmak için göreve davet ediyorum.

“Bana ne” derseniz; aynı haksızlık sizin başınıza geldiğinde aynı şeyi söyleyenlere kızmaya ya da küsmeye hakkınız olmayacağını unutmayın...

Bizden başka herhangi bir ülkede böyle bir dram yaşansa, yer yerinden oynar...

Örneğin bazı siyasetçilerin çok hayran oldukları ABD’de; hasta idam mahkumları bile sağlıklarına kavuşturulmadan elektrikli sandalyeye oturtulmuyor!

Bizde ise suçlu oldukları henüz kesinleşmeyen insanlar, yıllardır cezaevinde tutularak tek tek katlediliyor!

Görev sizde...

Kendi adıma bu zulme seyirci kalmayacağım.

Bu insanlık dışı uygulamayı görmezden gelmeyeceğim.

Eğer siz de benim gibi düşünüyorsanız, bu konudaki duygularınızı dile getiren bir mektup kaleme alın ve aşağıda toplu halde yeniden yayınladığım numaralara ve e-posta adreslerine gönderin...

Üstelik bunu bir kez değil; yılmadan, bıkmadan, usanmadan, her gün yapın; “insan” olduğunu düşündüğünüz tüm yakınlarınızın ve dostlarınızın da bu kampanyaya katılmasını sağlayın!

Bilgiler...

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı:

Faks (0212) 375 78 59

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül:

Faks (0312) 470 13 16

cumhurbaskanligi@tccb.gov.tr

Meclis Başkanı Cemil Çiçek:

Faks (0312) 420 51 65

cemil.cicek@tbmm.gov.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan:

bimer@basbakanlik.gov.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:

kemal.kilicdaroglu@tbmm.gov.tr

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç:

Faks (0312) 463 74 00

bilgi@anayasa.gov.tr

Yargıtay Başkanı Ali Kalkan:

iletisim@yargitay.gov.tr

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç:

Faks (0312) 422 13 28

bulent.arinc@basbakanlik.gov.tr

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:

Faks: (0312) 422 11 18

burhan.guvenc@hotmail.com

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan:

Faks (0312) 422 13 57

ali.babacan@basbakanlik.gov.tr

GÜNÜN SORUSU

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Deniz Baykal’la ilgili görüntülerin gönderildiği bilgisayarların IP numarasını tespit etmiş... 34 ay sonra nihayet! Bu kez de bu bilgisayarların kimlere ait olduğu araştırılıyormuş... Sorum size:

Yayınlanan o görüntüler Baykal’a değil de iktidar partisinden herhangi birine ait olsaydı; 34 ayda tespit edilen o IP numaraları 34 dakikada tespit edilir miydi, edilmez miydi?


Seçilmiş, kul olmuş!

Arkadaşımız Şebnem Hoşgör’ün haberine göre Meclis Başkanı Cemil Çiçek, önceki gün partilerin grup başkanvekilleriyle bir araya gelmiş...

Yaklaşık bir buçuk saat süren toplantıda Çiçek, milletvekillerinin danışmanlarıyla ilgili eleştirilerde bulunmuş:

“Bazı danışmanlar adeta vekillere posta koyuyor. Milletvekili ayakta dururken danışmanlar kuliste bacak bacak üstüne atıp oturuyor. Ellerinde tespihle dolaşan danışmanlar var...”

Çok merak ediyorum; daha bir yıl önce, yani 19 Şubat 2012’de katıldığı bir toplantıda, “Biz milletin emanetini taşıyoruz. Seçilmişleri atanmışlara kul etmeyiz” diyen Başbakan, acaba Meclis Başkanı’nın bu sözlerinden sonra ne yapacak?

Mustafa Mutlu - Vatan