Teyüp'ten 'cahil uzun adam'a

Mustafa Mutlu; Başbakan Erdoğan'la ilgili bulduğu özel bilgileri, ileride bir kitap yapmak için bir dosyada biriktirmeye başlamış...

Soner Yalçın, Odatv soruşturması kapsamında tutuklanmadan önce Başbakan Erdoğan'la ilgili bulduğu özel bilgileri, ileride bir kitap yapmak için bir dosyada biriktirmeye başlamış...

Biriktirdikleri Erdoğan'la ilgili kitaplar, bir defter, bir de dosyaymış..

Bu dosyanın üzerinde de "Erdoğan'ın Sicili" yazılıymış...

***

27 Aralık 2013'te cezaevinden çıktıktan hemen sonra kitaplığında bunları aramaya başlamış...

Erdoğan'la ilgili kitaplar yerli yerinde duruyormuş ama... Defter ile dosya kayıpmış...

Dosyanın ve defterin çalındığını anlamış ama kimin çaldığını anlaması biraz zamanını almış...

"Kimin çaldığını anlamış da ne olmuş", geri getirilmiş mi dosyayla defter?

Elbette, hayır!

***

Soner, bana "inatçı" der ama Türkiye'nin görüp göreceği en inatçı adamlardan biridir.

Böyle bir bozgundan sonra insan pes eder, vazgeçer değil mi?

Hayır; bizimki elindeki tüm işleri bir kenara bırakarak; belki de yıllar sonra yapmayı planladığı "Erdoğan'ın Sicili" kitabını erkene almış...

***

Erdoğan bu kitabı okudu mu bilmiyorum ama kendisiyle ilgili bu kadar bilgiyi eminim ki o bile bilmiyordur!

Soner adamın babasından, dedesinden falan değil...

Düpedüz dedesinin de dedesinden...

Hatta onların kardeşlerinden...

Hep birlikte nereden göçtüklerinden başlamış...

Be adam; bunca bilgiyi nereden bulursun; hadi buldun onca bulmacayı nasıl çözer de kim, kimi ne zaman öldürmüş; kim ne zaman neyi düdütlemiş; nasıl anlarsın?

***

Peki; çıktığı anda en çok satanlar listesine tepeden giren kitap sadece "tarih"le mi sınırlı?

Elbette hayır!

Bölüm başlıklarını sıralayayım da içeriği hakkında tahmini siz yürütün:

"Teyüp... (Tayyip Erdoğan'ın dedesi, Bakatalı Teyüp."

"15 yaşında..."

"Sola düşmanlığının sebebi..."

"Şeyhi öldü, cemaatin eline düştü..."

"İsim, isim... Kimlere biat etti?"

"Serveti..."

"Gerçek suçlu hangi Erdoğan?"

"Erdoğan-Gülen kapışmasının gerçek sebebi..."

"Yine para, yine Erdoğan..."

"Burak Erdoğan'ın Deniz Feneri..."

"Bir cahil uzun adam..."

"Erdoğan'ın ekmek karnesi..."

KAYIP SİCİL ERDOĞAN'IN ÇALINAN DOSYASI


Türü: Araştırma

Yazan: Soner Yalçın

Yayıncı: Kırmızı Kedi Yayınevi

Baskı tarihi: 2014, Haziran

Sayfa sayısı: 413

KUMPASIN RESİM YOLUYLA İFADESİ...

Kemalettin Yakar'la tanışmıyoruz: Ama belli ki; dört dörtlük bir subaymış...

Kendisini tanımadığım halde nasıl mı böyle bir fikir yürütebiliyorum... Basit:

Kemalettin Bey, "deniz binbaşı"yken...

Ergenekon Terör Örgütü'ne üye olmaktan gözaltına alınmış...

İstanbul'daki Askeri Casusluk Davası'nda...

Poyrazköy Davası'nda yargılanmış...

Balyoz Davası'nda 16 yıl hapis cezasına çarptırılmış!

Halen Hasdal Askeri Cezaevi'nde...

Sahi; "dört dörtlük asker" olmasaydı, kumpas ürünü dört davada birden yargılanır mıydı?

***

Kemalettin Binbaşı, Hasdal'da 200'e yakın resim yapmış... Bunların 84'ünü de "Resimlerle Hasdal'da 3 Yıl" başlıklı bir kitapta toplamış...

Benden de bu kitaba bir önsöz yazmamı istemiş...

Yazdığım o önsözü paylaşırsam, sanırım kitap hakkındaki düşüncelerimi ve duygularımı ifade etmiş olurum:

***

"Önümde yüze yakın resim... Hepsi de usta işi.

Resim eleştirisi yapabilecek halde değilim; haddimi bilirim de... Bu resimler zaten 'resim' değil, düpedüz 'yazı' be kardeşim! Her birinin giriş, gelişme, sonuç bölümleri var sanki... Mesajları net!

Hiç öyle kıvırma, saklama, örtme çabasına da girmemiş ressam; ne derdi varsa açıkça söylemiş.

Bir 'adalet tanrıçası' yapmış ki; 'Al işte, Türk adaleti tam da bu halde' dedirtiyor.

Demir parmaklıklar yapmış mesela... Sonra bir kitap kondurmuş önüne, bir çift de el; o demirparmaklıkları nasıl aşıverdiğini anlatmış.

Sevdiğini özlemiş, onun resmini perileştirmiş karasevdayla...

Ellerine sağlık komutan.

Hani utanmasam...

'İyi ki bu kumpas kurulmuş sana da bu resimleri yaptın' diyeceğim!"

RESİMLERLE HASDAL'DA 3 YIL!



Türü: Resim albümü

Çizer: Kemalettin Yakar

Yayıncı: Kaynak Yayınları

Baskı tarihi: 2014, Mayıs

Sayfa sayısı: 87

NOT: Dünkü günün sorusunda, "Babalar Günü'nü kutlayan tüm çocukların Babalar Günü kutlu olsun" demiş ve "Sizce ben neden babanızın değil de sizin Babalar Gününüzü kutlamış olabilirim?" diye sormuştum...

Yanıtım belli: Babalar Günü'nü kutlama şansına sahipsiniz de ondan...

Mustafa Mutlu - Aydınlık