loading
close
SON DAKİKALAR

Tez-antitez!

Mustafa Mutlu
Tarih: 19.01.2013

Mustafa Mutlu yazdı, Nüfusun üçte birinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edildi...

Dünyanın en fazla gazeteci, yazar, siyasetçi, öğretim üyesi, hukukçu, öğrenci ve subay tutuklayan ülkesiyiz...

Diyorlar ki “Özgürleşiyoruz!”

***


Çalışan kadınların, kadın nüfusuna oranı son on yılda akıl almaz bir ölçüde düştü. Kadın, sadece çocuk yapmakla görevli bir makine hâline getirildi. Kadına şiddette patlama yaşandı. Milletvekili kadın bile kocasından dayak yedi...

Diyorlar ki, “Kadın haklarını en çok biz savunuyoruz!”

***


Nüfusun üçte birinden fazlası yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edildi...

Diyorlar ki, “Kalkınıyoruz!”

***


Son on yılda 500 kişinin üzerinde işçi çalıştıran bir tek bile fabrika yapılmadı. Ekonomi tamamen dışa bağımlı hâle getirildi...

Diyorlar ki, “Sanayileşiyoruz!”

***


Dünyanın gıda deposuyken; eti, buğdayı, arpayı, hatta samanı bile ithal eder hâle geldik...

Diyorlar ki, “Üretiyoruz!”

***


Çevremizdeki tüm komşu ülkelerle gergin günler yaşıyoruz; Suriye ile soğuk savaş hâlindeyiz... Yunanistan, Ege’deki tüm küçük adaları kendi topraklarına kattı. Rusya’dan, İran’dan ültimatom üzerine ültimatom yiyoruz...

Diyorlar ki, “Sıfır sorun politikası izliyoruz!”

***


Kendi aleyhlerine karar veren tüm yargıçları görevden aldılar ya da susturdular... Muhalefeti yıldırmak için yargıda inanılmaz bir kadrolaşmaya gittiler.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun tamamına yakınını Adalet Bakanlığı memurlarından oluşturdular...

Diyorlar ki, “Yargıyı bağımsızlaştırıyoruz!”

***


10 Kasım’da halkın Atatürk’ü anmasını, 23 Nisan’da, 19 Mayıs’ta, 30 Ağustos’ta, 29 Ekim’de anıtlara çelenk koymasını, Anıtkabir’e gitmesini yasakladılar...

Diyorlar ki, “Bayramlarımızı artık coşku içinde kutluyoruz!”

***


Başlangıçta tepe tepe kullandıkları Avrupa Birliği hedefini son beş yılda rafa kaldırdılar, AB’ye girmekten vazgeçtiler! AB ile müzakereleri kaplumbağa hızına indirdiler...

Diyorlar ki, “AB bizim için çok önemli!”

***


Suriye’den kaçan Arap öğrencilere istedikleri üniversitede okuma olanağı tanıyıp, “Parasız üniversite istiyoruz” diye pankart açan Türk öğrencilerini cezaevine tıkıyorlar...

Diyorlar ki, “Eşitlikçiyiz!”

***


Üniversiteler ve belediyeler başta olmak üzere tüm kamu kurumlarında yolsuzluk yapan yandaşlarının yargılanmasına bir türlü izin vermiyorlar...

Diyorlar ki, “Adaletten yanayız!”

***


Biber gazı ve copsuz gösteri kalmadı, karakollardaki işkence ve dayak görüntüleri rutinleşti.

Halk polisi görünce kaçacak delik arıyor...

Diyorlar ki, “Güvenliğinizi sağlıyoruz!”

***


Emekliye, memura zam konuşulurken ekonomide yaşanan sıkıntılar hatırlanıyor ama vekiller kendilerine yontarken oldukça cömert...

Diyorlar ki, “Yıpranıyoruz!”

***


Terörist başıyla pazarlık yapıp, terörist cenazelerinde polisi geri çekiyorlar... Meydanda “güvenliği sağlama” işini, kollarında BDP bandı taşıyan PKK’lılara devrediyorlar.

“PKK halktır” diye slogan atan on binlere bakıp, pişkin pişkin gülüyorlar...

Diyorlar ki, “Cenaze törenine katılanlar sağduyuluydu!”

***


Bu ülkede bir şeyler yanlış gidiyor...

Ama ne?

*****


GÜNÜN SORUSU


CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, AKP’nin 10 yılda yabancılara, 80 yılda satılanın 100 katı kadar gayrimenkul sattığını söylemiş ve bu durumu eleştirmiş... Sorum kendisine:

Peki; on yıldır ana muhalefette olan partiniz bu durum karşısında ne yaptı?

*****


Sonsuz bir yalnızlıktır ölüm...

Mehmet Ali Birand, bugün son yolculuğuna çıkacak... Dünya görüşlerimiz, gazetecilik anlayışlarımız farklıydı.

Kendisini şiddetle eleştirdiğim yazılardan sonra bile sitem etmez, karşılaştığımızda sadece gülümserdi.

Bir defasında da,“Beni eleştiren diğer gazetecilerden farklısın. Çünkü sen hakaret etmiyorsun, yazılarındaki her harfin yüreğinden koptuğunu biliyorum. O yüzden kızamıyorum” demişti.

İnanılmaz bir disipline, hırsa ve enerjiye sahipti.

Huzur içinde uyusun...

***


Hakan Şevket Telkes aşağıda bir bölümünü yayınladığım satırları Facebook’taki “Mustafa Mutlu Okurları” sayfasında paylaşmış... Çok beğendim:

“Sonsuz bir yalnızlıktır ölüm...

Sen sustuğun kadar, başkaları konuşur artık. İyi sözleri kötü sözler kovalar.

(../..)

Tabutuna sarılıp arkandan ağlayanlara da bakma.

Gerçek gözyaşlarında yaşamak değil mi önemli olan?

Gerçek sözlerde olmak?

Gözyaşı şişeleri koymayacaklar zaten mezarına. Gözyaşı bile kurur.

Sahte gözyaşlarının da kuruyup gittiğini

Unutulunca anlarsın...

Sonsuz bir yalnızlıktır ölüm...

Duyduğun her ölümde yapılacak en güzel şey belki;

iğneyi bulmak, kendine batırmak için...

Başkaları için sakladığın çuvaldızı aramak yerine!

Evet; iyiler de var, kötüler de var dünyada.

Kötülük için de iyilik için de savaşacaksın...

Ve uğruna savaştığın o şeyi yanında bulacağını,

sonsuz yalnızlığa düştüğün o gün anlayacaksın...

Sonsuz bir yalnızlıktır ölüm...

Sen sustuğun kadar,

başkaları konuşur...”


Vatan/Mustafa Mutlu

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları