Tarih:
30.04.2012
‘Türkiye nereye gidiyor’ sorusuna üç farklı yanıt!
Çünkü ikisinde de Büyük Orta Doğu Projesi ekseninde Orta Doğu’da ve Türkiye’deki değişimler incelenmiş...
Geride bıraktığımız hafta, her zamanki gibi iki kitap okudum. Ama bu kez iki kitabı ayrı ayrı değil de tek başlıkta ele almak istiyorum:Çünkü ikisinde de Büyük Orta Doğu Projesi ekseninde Orta Doğu’da ve Türkiye’deki değişimler incelenmiş...
Prof. Dr. Emre Kongar, ABD’nin Siyasal İslam’la Dansı isimli son kitabında Libya, Tunus ve Mısır’daki halk hareketlerini ve bunun Türkiye’ye olası yansımalarını araştırmış...
Bununla kalmamış, kitaba belgesel tadı veren bazı alıntılar yapmayı da ihmal etmemiş...
Benim en çok dikkatimi çeken ise bir İslam, Arap, Osmanlı ve Orta Doğu uzmanı olan tarihçi Bernard Lewis’ten yaptığı alıntı...
2011’de Wall Street Journal’a verdiği demeçte aynen şunları söylüyor Lewis:
“Türkiye’de gidiş, artan biçimde İslamlaşmaya doğru. Hükümetin böyle bir niyeti var ve çok ustaca Türk toplumunun çeşitli kısımlarını ardı ardına devralıyor. Ekonomi, iş dünyası, akademik topluluk, medya ve şimdi, geçmişte cumhuriyet rejiminin kalesi olan yargıyı ele geçiriyorlar. İran gittikçe demokratikleşirken, Türkiye her geçen gün biraz daha İslamlaşıyor. On yıl içinde Türkiye ile İran’ın (siyasal rejim açısından) yer değiştirmeleri sürpriz olmayacak.”
Emre Hoca, Lewis’in görüşlerine kitabında yer vermekle birlikte, onun kadar “umutsuz” olmadığını belirtiyor:
“Gerek Türkiye, gerekse ABD ve Genişletilmiş Ortadoğu Projesi ülkeleri için, her şeye karşın, iyimserliğimi koruyorum.
Başbakan Erdoğan’ın ve Cumhurbaşkanı Gül’ün İslam-Arap âlemine verdikleri laik demokrasi ve modernleşme mesajlarını da son derece olumlu buluyorum. ABD, bu mesajların arkasında olduğunu beyan etmelidir diye düşünüyorum.
Ayrıca Türkiye’de de, bu mesajların altını dolduracak söylem ve eylemlerle, GOP bölgesinde teknik, ekonomik ve siyasal girişimlerde bulunulacaktır diye umut ediyorum.”
Bernard Lewis mi yoksa Emre Kongar mı haklı?
Ölmez sağ kalırsak, göreceğiz!
***
Akşam Gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli de “Ortadoğu’da Kanlı Bahar” adını verdiği son kitabında; aynı olayları farklı bir gözle değerlendirmiş...
Ona göre her şeyin temelinde ABD’nin petrol tutkusu ve politikaları var...
Mahalli bu kitabın ilk sayfalarına dört buçuk yıl önce yazdığı bir makaleyi de koymuş... O makale, yaşadığımız bugünleri adeta bir fal gibi önceden anlatmakla kalmıyor; aynı zamanda Türkiye’nin geleceği konusunda Bernard Lewis’ten ve Emre Kongar’dan farklı üçüncü bir seçenek sunuyor:
“Elliyi aşkın Müslüman ülkenin tümünde farklı alanlarda farklı anlayış, uygulama ve sorunlar var. Yani ne Türkiye Malezya olur, ne de Pakistan, Mısır ya da İran Türkiye’ye benzer.
Büyük ve iddialı söylemlere gerek yok:
Her ülkenin kendine özgü koşulları var. Türkiye ise nevi şahsına münhasır bir vakıadır!
Türkiye ve AKP yönetiminin tercihi ise kuşkusuz Türk halkının eğilimini ve sosyo-psikolojik yapısını ilgilendiriyor. Önemli olan AKP yöneticilerinin ‘Ilımlı İslam’ tanım ve söyleminden ne anladıklarıdır.
Daha açık bir ifade ile Erdoğan ve arkadaşları, genel itibarıyla muhafazakâr bir toplum olarak Türk halkına ne tür bir ‘din tanımını ve uygulamasını’ uygun görüyorlar. Bence bu sorunun yanıtı yalnızca Türkiye’deki ılımlı İslam tartışmasını değil, aynı zamanda AKP’nin geleceğini de belirleyecektir.
Türkiye yüzlerce sosyal, ekonomik, siyasal, kültürel, tarihsel ve genetik nedenlerden dolayı dinsel tartışmalar açısından diğerlerinden farklı bir ülkedir ve öyle kalacaktır.
AKP yöneticilerinin tercihi bu ülkeyi nereye götürürse götürsün, elbette ABD bundan yararlanmak isteyecektir. Bunu yaparken ABD, Türkiye’de ne tür bir İslam olduğuna bakmayacak ve yalnızca Ankara’daki iktidarın kendi planlarına ne kadar hizmet edeceğiyle ilgilenecektir.
ABD ve yandaşlarının tercihi asla Ilımlı İslam ya da Ilımlı Müslüman ülkeler değildir ve olmayacaktır. ABD’nin AKP’den ve Türkiye’den beklentisi ve isteği İslam’ı içeriğinden boşaltmak yani içeriksiz kılmaktır.
ABD’ye göre ancak böyle bir Türkiye yakında uygulanacak Büyük Ortadoğu Projesi’nde başkalarına örnek olabilir. ABD, Müslüman ülkelerle ilişkilerinde ılımlı ya da demokrat olup olmadığına bakmaksızın tek bir kriteri göz önünde bulundurur:
‘Petrolü bana vereceksiniz, kazandığınız paralarla silah alarak birbirinizle savaşacaksınız ve hep benim dediklerimi yapacaksınız.’
Kendi içinde barışık, sorunlarını çözmüş, toplumuna esenlik sağlayan ve komşusu ülkelerle barış içinde yaşayan Ilımlı Müslüman ülkeler sizce ABD’nin bu beklentilerini yerine getirir mi?
Yakında hep beraber göreceğiz. Çünkü ABD Başkanı, BOP’da hop demeyecektir!”
***
Ne dersiniz; Türkiye’nin bugün özellikle Suriye konusundaki tavır değişikliğinde, Mahalli’nin ta o günlerde anlattığı etkenlerin rolü olabilir mi?
Kısacası... BOP konusunda kafanız karışıksa ve taşları yerine oturtamadıysanız, bu iki kitap tam size göre...sorusuna üç farklı yanıt!
*****
OKUDUKLARIM
ABD’NİN SİYASAL İSLAM’LA DANSI ***
Türü: Araştırma-İnceleme
Yazarı: Emre Kongar
Yayınevi: Remzi Kitabevi
Baskı tarihi: Nisan 2012
Sayfa sayısı: 224
Fiyatı: 12.5 lira
İnternet (İdefix) fiyatı: 9.38 lira.
Kişisel not: Yazarla ‘Merhaba’mız var...
***
ORTADOĞU’DA KANLI BAHAR ***
Türü: Araştırma-İnceleme
Yazarı: Hüsnü Mahalli
Yayınevi: Destek Yayınevi
Baskı tarihi: Ocak 2012
Sayfa sayısı: 290
Fiyatı: 17 lira
İnternet (İdefix) fiyatı: 11.90 lira.
Kişisel not: Yazarla tanışmadım.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları