Tarih:
19.04.2013
Uyan Türkiye (43) Üsteğmen Serdar mektup göndermiş, ‘Bitirin’ diyor
Mustafa Mutlu, 'Evet, ‘ölüm her zaman Allah’ın emridir’ ama Allah haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğenleri de affetmez!'
Tam 43 gündür eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu’nu ve Emekli Üsteğmen, Avukat Serdar Öztürk’ü yazıyorum.Hilmioğlu ağır hasta ve cezaevi koşullarında gerekli tedaviyi göremiyor. O tahliye edilmediği için, ölümcül uyku apnesi hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen Avukat Serdar Öztürk de tedaviyi reddediyor.
Serdar’dan mektup aldım... Ancak önce mektubu bana ulaştıran Serdar’ın Avukatı Demet Reçber’in notunu paylaşmak istiyorum:
18 dava açıldı!
“Mustafa Bey...
Ekte müvekkilim Serdar Öztürk’ün size göndermemi istediği mektup var. Yorum yapamıyorum çünkü onu yıllardır tanıyorum! Serdar’ın da söylediği gibi biz sıradan ve siyasetle hiçbir ilgisi olmayan insanlardık. Ben kendi adıma ‘Neden böyle oldu?’ sorusunu çok sık soruyorum ama Serdar’ın hukuk mücadelesini, savunmalarını ve yazdığı dilekçeleri görünce ‘Birisinin bunları yapması gerekiyordu’ diyorum.
Siz haklı olarak, ‘Birçok insan mücadele ediyor’ diyebilirsiniz ama ben davaları yıllardır takip eden bir hukukçu olarak, tarafsız bir gözle baktığımda müvekkilimle gurur duyuyorum. Şu anda Silivri’deki ana dava dışında 17 ayrı davada daha mahkemedeki beyanları ya da yazdığı dilekçeler nedeni ile yargılanıyor.
Bu rakam, bir rekordur!
Ancak Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’na yaptığı şikayetlerde ve savcılıklara yaptığı suç duyurularında da rekor kendisinde! Müvekkilimin sağlık sorunları nedeniyle son derece endişeliyim ama Serdar sağlık sorunları ile gündemde olmayı istemiyor. Ben bu konuda son derece çaresizim. Geçen gün Fatih Hilmioğlu’nu da cezaevinde gördüm. Serdar’la bilgisayar odasında karşılaşmışlar ve kendisi de tedavisini olmasını istediğini söylemiş... (Serdar, bunu bana anlatmamıştı) Ama o yine aynı cevabı vermiş:
‘Sizden önce tedavi olmam!’
Sevgi ve saygılarımla...
Av. Demet REÇBER”
Beni yazmayın!
Ve Güneydoğu gazisi, Ergenekon tutuklusu, ölümcül uyku apnesi hastası Av. Serdar Öztürk’ün mektubu:
“Sayın Mutlu...
Size bu mektubu elimle yazmak isterdim. Ancak çok özür dileyerek ifade etmek isterim ki gözümdeki rahatsızlıklar yüzünden uzun süredir elle mektup yazamıyorum. Avukat Levent Göktaş’ın gözaltına alındığı 7. 1. 2009’a kadar bizim son derece sıradan ve mutlu sayılabilecek bir hayatımız vardı. Kimseyle de bir düşmanlığımız ya da sorunumuz yoktu. Siyasetle bir ilgimiz bulunmamaktaydı.
Halkın içinde kimsenin tanımadığı, kendi hayat mücadelesini vermeye çalışan son derece sıradan insanlardık.
Bu sürece dahil olmamızla birlikte, yapılan işlerin çok büyük, uluslararası bir proje olduğunu fark ettik... O dönemde avukat olarak Demet Hanım’la birlikte korkmadan elimizden geleni yaptık. Sorumlu bir yurttaş olarak ilgili tüm kişi ve kurumları uyardık. Bu yaptığımız faaliyetler nedeniyle beni de etkisiz kılmak için ofisime belge yerleştirdiler. Aynı gün avukat Demet Hanım’ın Alanya’daki ofisine de girmeye kalkmışlar. Ancak başaramadılar.
Sizlerin ve bizlerin artık halkı uyandırmaktan başka çaresi yoktur. O yüzden siz lütfen beni yazmayı bırakın. Halkımızın geleceği, bizim sağlık sorunlarımızdan çok daha önemlidir. Bu ülkede yüz binlerce Serdar Öztürk var; biz gideriz, kalleşliğe boyun eğmeyecek başka Serdar’lar gelir.
Sizden rica ediyorum; bireysel konulara bence fazla girmeyin... Çünkü biz kişisel olarak da böyle şeylere alışkın değiliz. İnsanlar bizim sağlık durumumuza üzülsün, bize acısın, halk her gün bu tip yazıları okusun gibi bir beklentimiz de yok...
Sizin iyi niyetinizi gerçekten anlıyorum; gerçekten çok iyi bir insansınız. Ancak şu anda bireysel düşünmek ve bireysel hareket etmek zamanı değil.
Ölüm her zaman Allah’ın emridir. Bizim inancımız budur.
Sevgi ve saygılarımla...
Av. Serdar Öztürk”
Yazacağım!
Hayır Serdar... Senin hayatını sana rağmen savunmaya devam edeceğim! Sen nasıl ilkelerine ve doğrularına sahip çıkıyorsan; benim ilkelerim ve doğrularım da bunu gerektiriyor!
Senin göz göre göre intihar etmene seyirci kalmayacağım! Evet, ‘ölüm her zaman Allah’ın emridir’ ama Allah haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğenleri de affetmez!
Beni bağışla sevgili kardeşim!
Sevgili okurlar...
Yılmak, pes etmek, vazgeçmek yok!
Silivri‘deki tutuklu hastalara yapılan haksızlıkları hep birlikte kör gözlere, sağır kulaklara sokmayı sürdüreceğiz: Bugün protokol listesinin ikinci sırasından devam ediyoruz; sıra yeniden Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek’te...
Faks: (0312) 420 51 65 E-posta: cemil.cicek@tbmm.gov.tr
GÜNÜN SORUSU
Valiyken Taksim Meydanı‘nı sürekli olarak 1 Mayıs kutlamalarına kapatan ve bu yüzden büyük gerginlik yaşanmasına neden olan Muammer Güler bu kez de İçişleri Bakanı olarak aynı kararı aldı: İki yıl aradan sonra bu yıl Taksim, 1 Mayıs kutlamalarına yeniden kapatıldı! Sorum kendisine:
Derdiniz Taksim’le mi; 1 Mayıs’la mı?
Mustafa Mutlu - Vatan
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları