Tarih:
12.02.2015
Yargının zirvesinde ‘başkanlık’ hazırlığı!
Mustafa Mutlu; Seçim zamanı gelince tüm bürokratlar istifa ediyor. İşçiler öldüğünde hiç istifa yoktu.
Dün yargının zirvesine iki önemli isim seçildi:Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanlığı’na da İsmail Rüştü Cirit...
“Vatana, millete hayırlı uğurlu, bağımsız yargıya vesile olsun” diyeceğim ama... Ne yalan söyleyeyim; pek umudum yok!
Çünkü:
***
Anayasa Mahkemesi ‘nin yeni Başkanı Zühtü Arslan, sıkı bir AKP sempatizanı...
Diyeceksiniz ki, “Bunu kim söylüyor?”
Arşivler!
Girin bakın arşivlere; bu beyefendi Polis Akademisi’nde öğretim üyesiyken, AKP’nin kapatılması ile ilgili davayı kabul eden Anayasa Mahkemesi’ni topa tutmuş...
Hatta, bugün Başkanı olduğu kurum için, “Anayasa Mahkemesi’nin kararı yargı darbesi niteliğindedir” demiş...
Peki; sonuç ne oldu?
O davada AKP kapatılmadı ama, “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” bulundu.
Bu kadar mı beyefendinin sicilindeki ilginçlikler?
Değil...
“Kemalizm gerici’’ diyen Prof. Dr. Atilla Yayla’ya destek için imza veren isimler arasında da ona rastlıyoruz; ABD’li spekülatör ve rejim ihracatçısı George Soros’a yakınlığıyla bilinen TESEV’in raportörleri arasında da!
***
Gelelim dün Yargıtay Başkanlığı’na 280 oyla seçilen İsmail Rüştü Cirit’e:
2004 yılına kadar Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’ydı...
Sonra Allah, “Yürü ya kulum” dedi ve Yargıtay üyeliğine seçildi.
Ama, birileri, bu son cümleye fena halde itiraz ediyor. Diyorlar ki, “Allah ‘Yürü ya kulum’ demedi; Recep Tayyip Erdoğan, ‘Yürü ya hakimim’ dedi.”
Neden mi böyle diyorlar?
Çünkü İsmail Rüştü Cirit’in, Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı’yken AKBİL davasında Erdoğan’ın beraatına karar veren hakim olmasına dikkat çekiyorlar!
Kim bilir; belki Cirit, Erdoğan’la ilgili o davaya bakmasaydı da bugünkü koltuğuna oturacaktı ama öyle olmadı...
Adı; tarihe “Erdoğan’ı aklayan hakim” olarak geçti!
Bu yüzden, Erdoğan’ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde hızla yükselmiş olması, fazlasıyla gözlere batıyor!
Cirit’in, bunun dışında Erdoğan’la bir “ilişkisi” daha var:
17-25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrasında, Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk operasyonunu durdurmakla görevlendirdiği iki kişiden biri olduğu iddia edildi.
Ancak kendisi nedense, bu iddiayı bugüne kadar yalanlamadı!
***
Yargının zirvesindeki bu iki atama bana, sözüm ona “erkler ayrılığı” ilkesinin uygulandığı Türkiye Cumhuriyeti’nde; yargının, “başkanlık sistemi”ne hazırlanmasının ilk adımıymış gibi geliyor...
Umarım yanılırım!
TEĞMEN!
Ergenekon davasından 4.5 yıl hapiste tutulan ve mahkemedeki savunmalarıyla adından söz ettiren Teğmen Mehmet Ali Çelebi, dün TBMM’deki CHP Grup Toplantısı’na katılarak bu partiden milletvekili adayı olacağının sinyallerini vermiş...
Mehmet Ali’yi, yaptığı savunmalarından biliyoruz...
Kimse kusura bakmasın ama kumpas davalarının hakimleri önünde, bazı orgenerallerden bile daha dik durdu.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ayrılmış; siyaset yapacakmış...
Kararı kendisine hayırlı uğurlu olsun...
Sadece bir konuda kendisini “abisi” olarak uyarmak isterim:
Siyasete girmeye hazırlandığın partinin bugünkü yönetimi, yurtseverleri tasviye edip PKK’yla ve seni 5,5 yıl zindanda yatıran F Tipi Yapılanma’yla kol kola giriyor...
Sen sen ol Mehmet Ali; partide yükselmek uğruna sakın Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundan ve ilkelerinden ödün verme...
GÜNÜN SORUSU
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Soma’da en az 301 madencinin şehit olması üzerine, başta spor kulüplerinin yaptıkları yardımlar olmak üzere bazı yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmadığını iddia etmiş...
Sorum Başbakan’a:
O paralar kimlerin ayakkabı kutusunda?
BİR İŞGAL DAHA! (97)
Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığı’na ait Huber Köşkü’nü tam 166 gündür işgal ediyor...
Ben de bu beyefendiye tam 97 gündür yaptığı şeyin yasalara, geleneklere, yönetmeliklere uygun olup olmadığını soruyorum.
Dün bizim gazetenin yazarlarından Mehmet Ali Güller söyledi:
“Gül sadece Huber’i değil, Twitter’daki cumhurbaşkanlığı hesabını da boşaltmıyor. Twitter hesabı hâlâ @cbabdullahgul şeklinde...”
***
Bu konudaki 100’üncü yazım, 14 Şubat Cumartesi gününe denk geliyor... O gün saat 12:00’de Tarabya’ya gidip Huber’in sahil kapısında çay içeceğim.
Hepinizi bekliyorum.
GÜNÜN İSYANI
Günün isyanı, attığı twitlerle bütün sanatçılara “iktidara karşı nasıl dik durulur?” dersi veren şarkıcı Atilla Taş’tan, milletvekili olmak için istifa eden bürokratlara:
Seçim zamanı gelince tüm bürokratlar istifa ediyor. İşçiler öldüğünde hiç istifa yoktu. Maymunlar da bir dalı tutmadan diğerini bırakmazlar!
Mustafa Mutlu - Aydınlık
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları