Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’na mektup

Mustafa Mutlu; Başbakan Erdoğan’ın bu son sözleri ve niyeti hakkında soruşturma başlatması gerektiğine inanıyor ve konuyu takdirlerinize arz ediyorum.

Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı...
Bu yazı, size hitaben yazılmış bir açık mektuptur.
Biliyorsunuz; iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve onun lideri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yıllardır Anayasamızı değiştirerek “başkanlık sistemi”ne geçmeyi arzuluyor.
Bunun için defalarca çalışma yapıldı ancak toplumdan yeterli destek bulunamadığı için vazgeçildi.
***
Milliyet’ten Abdullah Karakuş’un haberine göre, Ağustos ayında yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday olmaya hazırlanan Başbakan Erdoğan bu konuda bir “emrivaki” yapmakta kararlı olduğunu açıklamış.
Partisinin Afyon’daki kampında, “Seçilecek cumhurbaşkanı fiilen başkan olacak” diyerek eklemiş:
“Ben cumhurbaşkanı seçilirsem tüm yetkileri kullanacağını, protokol Cumhurbaşkanı olmayacağım. Ayrıca seçilecek cumhurbaşkanı, fiilen başkan olacak. Halkın cumhurbaşkanını seçmesi, başkanlık sistemine geçiştir.”
***
Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı...
Anayasamız ve yasalarımız açık:
Cumhurbaşkanı seçme yetkisinin halka tanınmış olmasına rağmen, Türkiye Cumhuriyeti, asla bir “yarı başkanlık” ya da “başkanlık” sistemi değildir.
Cumhurbaşkanları, her zaman için kendilerine tanınan tüm yetkileri kullanmak zorundadır. Bu onların sadece hakları değil aynı zamanda görevleridir.
Başbakan, “Ben asla protokol cumhurbaşkanı olmayacağım, tüm yetkilerimi kullanacağım” diyerek, önceki ya da mevcut cumhurbaşkanlarının görevlerini yapmadıklarını ima ve iddia etmektedir.
Eğer böyle bir şey varsa; bu ima ya da iddia, mutlaka açığa çıkartılmalıdır.
Mevcut Başbakan, elbette cumhurbaşkanlığına aday olabilir.
Ancak nasıl “Ben cumhurbaşkanı olunca padişah olacağım, kral olacağım” diyemezlerse, “Başkan olacağım” da diyemezler!
Çünkü cumhurbaşkanları ile başkanların görevleri tamamen farklıdır.
Örnek vermek gerekirse, başkanlık sisteminde başkan, parlamentonun önündedir. Oysa parlamenter sistemde karar sonuçta parlamentonundur. Meclis isterse, cumhurbaşkanının iade ettiği yasaları bile çıkarabilir.
Kısacası, bir cumhurbaşkanı adayının, başbakanın yetkilerini kullanmaya göz diktiğini açıklaması, “hükümete ve parlamentoya darbe yapma niyeti”ni gösterir.
***
Bu niyette oldukları bile kanıtlanamayan bine yakın gazetecinin, yazarın, siyasetçinin, hukukçunun, subayın, akademisyenin ve sivil toplum örgütü yöneticisinin yıllarca cezaevine tıkıldıkları bir ülkede, cumhurbaşkanlığına aday olan bir kişinin, bu niyet üzerinden siyaset yapması, kesinlikle anayasaya ve demokrasimize aykırıdır.
Son altı yıldır iktidar partisi üyelerinin anayasa karşıtı eylem ve söylemlerine hep büyük bir hoşgörüyle bakan makamınızın, Başbakan Erdoğan’ın bu son sözleri ve niyeti hakkında soruşturma başlatması gerektiğine inanıyor ve konuyu takdirlerinize arz ediyorum.
Saygılarımla.
Mustafa Mutlu