Emperyalizmin Pis Oyunu

Tarih: 19.01.2014

Nasuh Bektaş; Bu emperyalizm öyle bir pis oyun kurar ki, insan aklı bunu kavrarsa çatlar belki...

Bu emperyalizm öyle bir pis oyun kurar ki, insan aklı bunu kavrarsa çatlar belki. Dünyada bilinen terör örgütlerinin tamamı ABD ve AB'nin kontrolünde ve denetimindedir. Aşırı dinci terör örgütlerinden tutun, ırkı faşist terör örgütlerinin tamamını kontrol ederler. El Kaide, El Nusra, Işıd, PYD, PKK, PJAK vesaire hepsi Batı ve ABD çıkarlarına ve büyük sermaye gruplarının çıkarlarına göre faaliyet gösterirler. Zaten faaliyet de bulundukları ülkeler az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler. Yaptıkları eylemler genelde bu coğrafyalarda. Zaten emperyalistler kontrol edilebilir tehlike stratejisi uzmanıdırlar.

Tam da emperyalizm mantığına uygun bir şablon. Gelişmiş büyük ülkelere üretecek, ürettiği mamulleri satacağı pazar olacak. Bu pazar hem üretmeyecek hem de ona ucuz hammadde sağlayacak. Gerektiğinde bu ülkelerin yer altı yer üstü kaynaklarını kullanacak. Doğasını kurduğu fabrikalarla kirletecek ve kimi çakma çevre örgütleri ile de çevre duyarlılığı varmış gibi gösterecek. Nasıl Afrika’da açlara yardım yaparken zaten onların aç kalmasının sebebi kendileri olduğu gibi. Az gelişmiş ve gelişmekte ülkeleri sömürürken, bu ülkeler terör ve güvenlik sorunları ile uğraşıp duracak. Emperyalist devletlerde hem bu ülkeleri sömürecek, hem güvenliklerini sıkıntıya sokacak ve silah satacak. Ancak bunların içinde halk kendine oynan oyunu fark etmeyecek. Birileri kutulara dolar doldururken, birileri kutudan civciv çıkarıp, halkı uyutmaya çalışacak.

Emperyalizmin oyunu çok kirlidir ve anlaşılması da çok güçtür. Var olduğu sermaye gücü ve kontrol ettiği iletişim ağları sayesinde toplumsal algıyı yönetmektedir. Toplumun zararına tercihleri bile halka oylatabilecek algı planlaması yapabilmektedir.

Kendi çıkarları için kullandığı terör gruplarına silah temin ederken, bir yandan bireysel silahsızlanma kampanyası yapabilir. Dünyada barış için görüşmeler yaparken ülkeleri savaşa kışkırtıp silah satabilir. Hatta iki ülkeyi savaştırıp her ikisine de silah satabilir. Yine o iki ülkeye savaşı bitirmeleri için arabulucu olabilir. Aynı zaman iki ülkede işlenen savaş suçlarının peşine düşebilir. Sattığı silahlarla milyonlarca insan ölürken, iki tane insanın kurtarmak için dünyayı seferber edebilir.

Terör gruplarına silah temini yapar, silahların ulaştırılmasına aracılık yapan ülkeleri savaş suçlusu ilan edebilir. Her şey başında kendi çıkarına uygun planlama vardır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan Ülkelere hangi hükümetlerin geleceğini planlar bunun için yoğun çalışma yapar. İş başına getirdiği hükümeti, kendi silahlarını taşıdığı için suçlu ilan edebilir. Ama burada yanılmamak gerekir, silahın terör gruplarına ulaşmasına aracılık eden herkes suçludur. Ancak bu eyleme karar verenler suçludur, ülke ve halklar değil. Burada bir pis oyun daha var dikkat.

Silahı üretip satan emperyalistler, silahın terör gruplarına ulaşımına aracılık eden kendi destekledikleri hükümetleri suçlu göstermezler, o ülkeyi ve halkını suçlu ilan ederler. Emperyalizmin pis oyunu bitmiyor. Silah kendinin, hükümet kendinin, terörist kendinin ama suçlu bizim ülke ve halkımız olursa şaşmayalım.

Yani işin özü, ülkemiz etrafında emperyalizmin çok kötü oyunu oynanıyor. Halk olarak kendi menfaatimiz dışında hiçbir plana alet olmayalım derim. Yolumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği “Tam Bağımız Türkiye” olmalı. Emperyalist devletlerin piyonu olmak yerine bölge ülkelerle ve halklarla dostça yaşayalım. Bu yol hem ülkemiz içinde huzur hem de komşu ülkelerde huzur getirecektir. Dostça ve barış içinde özgür bir dünya dileğiyle…

Nasuh Bektaş