Onur Öymen; Bu ve başka vesilelerle Cumhuriyetimizin fikri temellerine saldırarak Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizi yıkmak isteyenlere geçit verilmemelidir.
Bir HDP’li Milletvekili Meclisin dünkü oturumunda “Kemalizm dediğiniz şey bir parça Hitler, bir parça Mussolini’dir” demiş. Türkiye Büyük Millet Meclisinin çatısı altında bugüne kadar Atatürk’ün düşüncesine bu kadar ağır ve cüretkar bir saldırıda bulunulduğunu duymadık. Bu yalnız Büyük Atatürk’ün manevi şahsiyetine değil, aynı zamanda onun kurduğu Cumhuriyet Halk Partisine karşı da ağır bir saldırıdır. Bu saldırı Mecliste birkaç cümlelik bir cevapla geçiştirilemeyecek kadar vahimdir.
Kemalizm kendine özgü bir fikir bütünlüğü olan, ilkeleri bulunan ve cumhuriyetimizin fikri temelini oluşturan bir devlet anlayışıdır. 9 Mayıs 1935 tarihinde toplanan CHP 4. Kurultayında Kemalizm şu şekilde anlatılıyor: “Sadece birkaç yılı değil, geleceği de kapsayan projelerimizin ana hatları burada özetlenmiştir. Partimizin temelini oluşturan bütün bu ilkeler Kemalizm’e giden bir yoldur”.
Hem Mussolini’yi hem de Hitleri en doğru tahlil edenlerin ve onları en ağır biçimde suçlayanların en başında Mustafa Kemal Atatürk geliyordu. Şu sözler Atatürk’e aittir:
“Dünya nimetlerinin emperyalist ülkeler tarafından pervasızca paylaşıldığını ve bu paylaşma esnasında gelişmemiş ülkelerin tarihten silindiğini hafızalardan da silmek kadar gaflet olamaz. Dünyanın bugünkü durumu hiç de parlak görünmüyor. Her ülke gençliğini bir başka ideolojiye sahip olarak yetiştirme gayreti içinde. İtalya faşizm ideolojisine dört elle sarılmış. Bu ülkenin diktatörü olan Mussolini ülkesinin sekiz milyon faşist gencinin süngüsü üzerinde yaşadığını haykırıp duruyor. İtalyan gençlerine kara gömlekler giydirerek çoktan tarihe gömülmüş bulunan Roma İmparatorluğu’nu yeniden kurmayı bu şartlandırılmış gençlere aşılamaya çalışıyor. Almanya’da Hitler’in yaratarak geliştirmekte olduğu Nazilik de faşizmin bir başka, bir büyük tehlikeli benzeridir. Hitler bir ırkçıdır. Dikkat buyurunuz milliyetçi demiyorum, ırkçıdır diyorum. Alman ırkını en üstün ırk olarak gören bir mecnundur(delidir). Tekmil Alman gençliğini peşine takmış, onlara bu ideali aşılamıştır”
Atatürk bu konudaki görüşlerine Çankaya’daki bir yemekte konuklarıyla konuşurken daha büyük açıklık getirmiş ve şunları söylemişti: Faşizmin de Nazizmin de sonu yoktur. Ben belki bunu görebilecek kadar yaşayacak değilim. Ama aramızda onların sonunu görebilecekler olacaktır elbet. Bu ülkeler bir defa bu yola girdiler mi bir daha geri dönemezler. Halkı ve gençliği sürekli olarak heyecan içinde tutmak için durmadan silahlanmak, sağa sola tehditler savurarak ayakta kalmak zorundadırlar. Bu işin sonucu ise savaştır. Ve bu savaşın sonunda ne Faşizmin ne de Nazizmin ayakta kalabilmesine olanak göremiyorum”. * Gökçen, Sabiha, Atatürk’ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti.,Türk Hava Kurumu Yayınları, İstanbul, 1982, s. 155, 159..”
HDP milletvekilinin bu haksız, ölçüsüz ve Cumhuriyetimizin kurucuna karşı ağır bir itham niteliği taşıyan sözlerini mutlaka geri alması, Meclisten resmen özür dilemesi sağlanmalıdır. Bunun için, başta CHP olmak üzere bütün partilerin liderlerinin ve o partilere mensup mensup millet vekillerinin sonuç alıcı bir çaba içine girmeleri gerekmektedir. Bu ve başka vesilelerle Cumhuriyetimizin fikri temellerine saldırarak Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizi yıkmak isteyenlere geçit verilmemelidir. Atatürkçülerin bu gibi saldırılara karşı sessiz kalmaya hakları yoktur.
Saygılar, sevgiler.
Onur Öymen