loading
close
SON DAKİKALAR

Öymen; İsrail devlet adamları Bağımsız Kürdistan projesini destekliyor

Onur Öymen
Tarih: 27.01.2016
Köşe: Diplomasi

Önur Öymen; İsrail Adalet Bakanı Ayelet Shaked, yaptığı konuşmada 'Türkiye’yle İran arasında, İsrail’le dost olacak bir Kürt Devletinin kurulması için açıkça çağrıda bulunmalıyız' dedi.

İsrail Adalet Bakanı Ayelet Shaked, Tel Aviv’de geçen hafta düzenlenen INSS Güvenlik Konferansında yaptığı konuşmada “Türkiye’yle İran arasında, İsrail’le dost olacak bir Kürt Devletinin kurulması için açıkça çağrıda bulunmalıyız” dedi. Bakan bu devletin Türkiye, Irak ve İsrail arasında kurulmasını önerdi ve İsrail’in “devletsiz en büyük millet olan Kürtlere yapılan haksızlığın düzeltilmesi için adımlar atılmasına öncülük etmesini” istedi.

2014 yılının ortalarında BBC’ye bir demeç veren Barzani, kısa bir süre içinde referendum yapıp bağımsız bir Kürt devleti kuracaklarını söylediğinde İsrail Başbakanı Netenyahu bunu olumlu karşılamış ve İsrail’in kurulacak Kürt devletini tanıyacağını açıklamıştı.

İsrail’in bu tutumu bölgede tehlikeli gelişmelerin habercisidir. Bölgede barış ve istikrarın sağlanmasının en önemli koşullarından biri, önemli iç çatışmalara sahne olan Irak’ın ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasıdır. İsrail’in izlediği politika ise, tam tersine, yeni bir devletin kurularak siyasi coğrafyanın değiştirilmesi ve bölgede yaşayan milyonlarca Türkmen’in ve Arabın Kürt devletinin egemenliğine girmesi sonucunu verecek bir hedef göstermektedir.

Anlaşıldığına göre Irak’ın Kuzeyinde, belki de ileride Suriye’nin Kuzeyindeki Kürtlerin yaşadığı bölgeyle birleşecek büyük bir Kürdistan kurularak İran’a karşı stratejik üstünlük sağlanmak istenmektedir. Amerika’ya ve İsrail’e bağımlı olacak bu yeni devlet bir yandan Irak’ın Kuzeyindeki petrol sahalarına sahip olacak, bir yandan da İran’ın izleyebileceği saldırgan politikaları önleme görevi yapacaktır.

İsrail’in İran’ı, nükleer alanda yapılan anlaşmaya rağmen, hala en büyük tehdit olarak görmeye devam ettiği görülmektedir. Gerçekten, aynı konferansta bir konuşma yapan İsrail Savunma Bakanı Moshe Ya’alon “İran bizim baş düşmanımızdır. İran’la IŞİD arasında bir seçme yapacak olsak ben IŞİD’ı seçerim” demiştir. Ya’alon “İran beş kıtada terör alt yapısına sahiptir. Ekonomik açıdan kendini güvencede hissedersde yakın bir gelecekte nükleer silah üretebilir” diyerek İsrail’in kaygılarını dile getirmiştir.

İsrail’in bu açıklamalarına, başta ABD olmak üzere, Batı ülkelerinden güçlü bir tepki gelmemesi anlamlıdır. Ne yazık ki, Türkiye’den de beklenen tepki duyulmadı. Oysa böyle bir gelişme Türkiye’nin stratejik ve güvenlik çıkarları açısından çok ciddi sorunlar yaratabilecek önemdedir.

Bu gelişmelerin ışığında Uğur Mumcu’nun yıllarca önce yazdığı şu satırları hatırlamakta yarar var:

“ABD ve öteki Batılı ülkeler niçin birdenbire bu kadar Kürt yanlısı oldular? Bu soruya yanıt aramak zorundayız. ABD için sorun, İran, Irak ve Türkiye'nin birer bölümünü kapsayacak bir Kürt devleti üzerinde şimdiden egemen olmak ve olası petrol yataklarını bu Kürt devleti aracılığı ile elinde tutmaktır”.
İleride olabilecekleri doğru değerlendirip gerekli politikaları oluşturmak öncelikli görevimiz olmalıdır.Bunu başaramayan siyaset adamları tarih karşısında sorumluluk taşırlar. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemi bunun acı örnekleriyle doludur. Eğer ders alınmazsa tarihin tekerrür edeceği unutulmamalıdır.

Saygılar, sevgiler.
Onur Öymen

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları