Son siyasi çekişmeler, İsmet Paşa ve Laiklik‏

Bazı yabancı ülkelerin de bu ortamdan kendi çıkarları için yararlanmaya çalışmaları beklenir.

Bazı Din adamlarıyla Hükümet arasında son zamanlarda ortaya çıkan tartışmalar ülkenin siyasetini, yargı düzenini ve güvenlik teşkilatıını köklü biçimde etkilemeye başladı. Ciddi yolsuzluk iddiaları geri planda bırakıldı ve taraflar karşısındakileri yıpratıcı hamleler yapmayı öncelikli hedef saydılar. Aralarında ideolojik farklılıklar olmayan iki grup arasındaki bu çekişmenin fazla yadırganacak tarafı yoktur. Yarın yeniden uzlaşırlarsa ona da şaşmamak gerekir. Zira ülke bir kere laiklikten uzaklaşmaya başlayınca Din Devleti kurulması amacında birleşenlerin nüfuz mücadelesine girdiklerinin örnekleri az değildir. Mısır'da Hükümetle Ez Ezher, Irak'ta gene Hükümetle Şii liderlik arasında zaman zaman yaşanan sürtüşmeler bu örnekler arasındadır. İşin yadırganacak tarafı laik düşünceli insanlardan bir kısmının bu çekişmeden ülkemizin geleceği açısından bir fayda çıkabileceğini ummaları ve bazı siyasetçilerin de selden kütük kapma gayreti içine girmeleridir. Bazı yabancı ülkelerin de bu ortamdan kendi çıkarları için yararlanmaya çalışmaları beklenir.

Bu kadar vahim boyuta ulaşmasa da geçmişte benzer sıkıntılar ortaya çıktığında Cumhuriyetin temel değerlerine sahip çıkan CHP laiklikten yana kararlı bir tutum ortaya koymuştu. İsmet Paşa, 1969 yılının Mayıs ayında Mecliste yaptığı konuşmada şunları söylemişti:

“Bazı din görevlileri, millete, anayasaya, anayasa müesseselerine meydan okurcasına devlet yönetimine el koyma tasavvurlarını gerçekleştirme teşebbüsüne açıkça geçmişlerdir. Bu teşebbüsün altında bazı yabancı siyaset ve iş çevrelerinin bulunduğu yolundaki haberler meselenin vahametini büsbütün arttırmaktadır....Türk milletinin selameti, bağımsızlığı ve ilerlemesi için yapılan her çaba tarihimiz boyunca iç ve dış düşmanlarca küfür ilan edilmiştir. Öteden beri, Osmanlı devrinde ve her devirde Türkler, içeride ve dışarıda bulunan düşmanları tarafından “kafir” ilan edilerek mutlaka düşürülmek istenmiştir...Milletin ölüm dirim savaşında bütün çabalarımız esnasında Şeyhülislam’ın fetvasını üzerimizde taşıyarak çalıştık.” ( Ulus Gazetesi, 7 Mayıs 1969.)

İsmet Paşa aynı konudaki kaygılarını Şevket Süreyya Aydemir'e verdiği bir mülakatta da şöyle dile getirmişti:

“Ben demokrasiye giderken arkadaşlarımdan çok ürken olmuştur. Saraçoğlu gibi olgun bir arkadaş bile bana ‘İrticaa gideceklerdir, ben irticadan korkarım’ demiştir. Saraçoğlu haklı çıktı. Ben irticaın bu ölçüde istismar edileceğini tahmin etmemiştim. Gerçi aşırı sağdan korkarım. Ama işin oraya vardırılacağını hakikaten düşünemiştim”.

Demokrasimizin teminatı olan laiklik ilkesinin Anayasamızda yer almasını sağlayan ve ülkemizin laik demokrasiye kavuşturulmasına öncülük yapan Cumhuriyet Halk Partisine şimdi bu konuda her zamankinden daha büyük görev düşmektedir. CHP'nin her türlü iç politika kaygısını bir tarafa bırakarak ülkemizi bir şeriat devletine götürmek isteyen bütün güçlere karşı kararlı bir tavır sergilemesi Cumhuriyetimizin kurucularına ve Partimiz ilkelerine duyduğumuz bağlılığın gereğidir.

Onur Öymen