Onur Öymen; Kırım Tatarları geçmişte yaşadıkları büyük sürgünün yaralarını henüz saramadan bu çatışmaların ortasında kaldılar.
Ukrayna’daki gelişmeler giderek daha fazla kaygı uyandıracak boyuta ulaştı. Şiddetli çatışmalara sahne olan Kyev’de göstericiler parlamentoyu ele geçirdiler. Meclis Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’i görevden aldı, yerine geçici olarak Olexander Turchynov’u getirdi ve muhalefet lider Arseny Yatenyuk’u Başbakanlığa atadı. Yanukoviç Moskova’ya kaçtı. Bugün yaptığı basın toplantısında kendisinin hala Ukrayna’nın meşru cumhurbaşkanı olduğunu söyledi ve güvenliği sağlandığında Kyev’e döneceğini bildirdi.
Bugün silahlı gruplar, Yarı Özerk Kırım bölgesindeki yerel parlamentoyu ve hükümet binalarını işgal ettiler ve Rus bayrakları çektiler. Bu arada Rusya Cumhurbaşkanının talimatıyla 150,000 Rus askeri Ukrayna sınırında tatbikat yapmaya başladı. Batıdaki AB eğilimli eyaletlerle Doğu ve Güney Doğu’daki Rus eğilimli bölgelerin arasında çatışmaların çıkmasından ve ülkenin bölünmeye gitmesinden kaygı duyuluyor.
Kırım Tatarları geçmişte yaşadıkları büyük sürgünün yaralarını henüz saramadan bu çatışmaların ortasında kaldılar. Tatarların lideri ve Ukrayna Parlamentosu üyesi Mustafa Cemiloğlu Tatarların Kırım'da, Kyev’deki Hükümete bağlı bir milis gücü kurarak bunların yasadışı silahlı grupların eylemlerine karşı sivil halkı koruma görevi yapmalarını önerdi.
Bütün bu olaylar nereden kaynaklandı? Kasım ayında Cumhurbaşkanı Yanukoviç AB ile yapılması öngörülen Ticari Ortaklık Anlaşmasını imzalamayı reddetti. AB’ye yakınlaşmak isteyen göstericilere karşı Hükümet şiddet kullandı. Yaklaşık 100 kişi öldü. O kaos ortamında Yanukoviç görevini terk ederek Kyev’den kaçtı.
Rus doğal gazını Avrupa’ya ulaştıran boru hattının geçtiği Ukrayna stratejik açıdan büyük önemn taşıyan bir ülke. Savaş sanayi alanında da dünyanın öne gelen ülkeleri arasında. Ancak son zamanlarda ekonomik açıdan sıkıntılarla karşılaştı. Rusya vaat etiği 15 milyar dolarlık yardımın sadece 3 milyarlık bölümünü verdi, gerisini vermek için ülkenin iç istikrara kavuşturulmasını şart koştu. Bu sağlanamadı. Merkez Bankasındaki rezervler 15 milyar dolara düştü. Kamu borçları gayrı safi milli hasılanın % 40,5’una ulaştı. Önümüzdeki yaz aylarında Ukrayna’nın 60 milyar dolar borç ödemesi gerekiyor. Yeni başbakan Yatenyuk, IMF ve AB’den acil yardım gelmezse ülkesinin bu borçları ödeyemeyecek duruma düşebileceğini söyledi.
Yatenyuk, Yanukoviç’in son 3 yılda devlet hazinesinden 70 milyar dolar kaçırdığını iddia etti. İsviçre Bankaları Yanukoviç’in hesaplarını dondurdu.
Bütün bu olup bitenlerin stratejik boyutu da çok önemli. Rusya’nın yurt dışındaki 11 üssünün en büyüğü Ukrayna’nın Kırım bölgesindeki Sıvastopol’da. Ukrayna 1997 yılında imzaladığı bir anlaşmayla bu üssü 2017 yılına kadar Rusya’ya kiralamıştı. Daha sonra bu süre 2042 yılına kadar uzatıldı. Rusya’nın Karadeniz ve Akdeniz’deki askeri varlığının belkemiği bu üs.
Amerika ve NATO Rusya’nın askeri müdahalesinden endişe ediyor. Bu gelişmelerin ortasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu bugün Kyev’e gideceğini açıkladı. Umuyoruz ki, orada Suriye’ye yaptığımız hataları tekrarlamayız ve kendimizi çatışmaların içine sürüklemeyiz. Zira gelişmeler, Arap Baharı gibi, Slav baharının da bir kışa dönüşme riskinin yüksek olduğunu gösteriyor.
Şimdi Türkiye’nin Ukrayna’daki gelişmelerin barış ve demokrasi içinde çözümünü teşvik etmesi ve bölgedeki bütün dengeleri bozacak bir uluslararası çatışmaya dönüşmemesi için çaba göstermesi gerekiyor.
Türkiye’ye ayrıca, Karadeniz’de güvenliğin kilit taşı olan Montreux Sözleşmesinin titizlikle uygulanması görevi düşüyor.
Bu gelişmeler ülkelerin birliğinin, bütünlüğünün korunmasının, demokrasinin yaşatılmasının ne kadar önem taşıdığını gösteren derslerle dolu.
Saygılar, sevgiler.
Onur Öymen