Tecrübe, akıl ve yürek

Prof. Dr. Cengiz Kuday; Unutmayalım: İnsan, hayalleri, inandığı değerleri ve çevresinde bıraktığı duygularla ölümsüzleşir. Ulusların yükselişi ise fedakârlık yapmayı göze almış bireylerin çabalarıyla mümkün olur.

Bugün ülkemiz, geleceğimizi tehdit edebilecek birçok ciddi sorunla karşı karşıya.

Devletin temelleri çatırdarken kaptan sanki hiçbir şey olmamış gibi “Çalın” diyor. Ünlü bir yazarın dediği gibi, bir kısım medyada “Titanik’in kemancıları” hâlâ çalmaya devam ediyor. Ancak gerçek şu ki gemi batıyor, her yerden çatırtılar ve gürültüler yükseliyor.

Cumhuriyetin kurucu unsuru ve bekçisi olarak kendini gören Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) acaba bugün kendi çocuklarını savunamayan, sinmiş, yılmış, teslim olmuş bir halde mi? Biz öyle bir olasılığı düşünmek bile istemiyoruz. Bence Mustafa Kemal’in askerlerinin izleri ve bıraktıkları değerler hâlâ yerli yerinde duruyor.

Öyle ki yemin töreninde kılıç çatan ve okulu birincilikle bitiren Teğmen Ebru Eroğlu’nun kendilerine açılan soruşturma kapsamında yaptığı savunmasında “Omzumdaki rütbeyi alabilirsiniz ama göğsümdeki Harp Okulu brövesini alamazsınız” sözleri basında yer aldı. 

Günümüz sivil kurumlarına baktığımızda ülkenin temel sorunlarına ilişkin bir farkındalık geliştirmekten çok uzak olduklarını görüyoruz. Onlar, asıl meseleleri çözmek yerine birbirleriyle laf yarıştırmakla ve batmakta olan gemiden kendilerine pay çıkarmaya çalışmakla uğraşıyorlar.

Bugün çevremizde yaşanan olaylara ne kadar hazırlıklıyız, bilmiyorum. Ama her şeye rağmen iyi niyetimizi korumamız gerektiğini düşünüyorum.

İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanını kaybeden Avrupa’nın aksine, Türkiye o dönemde akıllı yöneticilerinin sağduyulu politikaları sayesinde bu zorlu süreci kayıpsız atlattı. Gereksiz maceralardan kaçındı ve halkını korumayı başardı. Bugün de aynı anlayışa sahip liderlere ihtiyacımız var. Umuyorum ki bizi yönetenler, geçmişin derslerinden haberdardır ve bu tecrübeleri rehber alarak akılcı politikalar izlemeye devam edeceklerdir.

Yaşam sona erdiğinde güneş defalarca doğacak ama biz artık burada olmayacağız. Yine de geride bıraktığımız anılar ve paylaştığımız düşünceler, geleceğe ışık tutan birer belge olarak yaşamaya devam edecek.

Unutmayalım: İnsan, hayalleri, inandığı değerleri ve çevresinde bıraktığı duygularla ölümsüzleşir. Ulusların yükselişi ise fedakârlık yapmayı göze almış bireylerin çabalarıyla mümkün olur.