Ceylanpınar kime emanet?

Umarım tarih kendini bu sefer de Ceylanpınar’da tekerrür ettirmez...

Suriye’nin Rasulayn bölgesinde günlendir devam eden çatışmalar Rasulayn’ın sınır komşusu Ceylanpınar'ı da vuruyor.

Urfa Ceylanpınar halkı tedirgin her geçen gün artan hava saldırıları nedeniyle…

Türkiye sınırına 1 kilometre uzaklıktaki Resulayn ilçesine bırakılan bombaların ardından tedirgin olmamaları da elde değil ne yazık ki!

"Toplamda altı kere uçan uçaklar, dokuz tane bomba bırakıyor, bahsedilen yer sınırın sıfır noktası…

Binalarına isabet eden kurşunlar, gökyüzünü kaplayan koca koca dumanlar ve silah sesleri!

Savaş yaşamayıp savaşın koşullarını yaşamak nasıl bir durum inanın zuhur edemiyorum…

Senin olmayan bir savaş, seni topraklarından edebiliyor ve yaşama hakkını tehdit ediyor.

Akçakale olayını hatırlarsınız! 

3 Ekim’de evlerine düşen top mermisi nedeniyle hayatını kaybeden beş kişilik o aileyi! 

Ölümün onları nasıl yakaladığını?

Umarım tarih kendini bu sefer de Ceylanpınar’da tekerrür ettirmez…

Okullar tatil, esnaf mağdur, diğer sınır köyleri ise güvenli gördüğü yerlere kaçıyor…

Ceylanpınar Belediye Başkanı İsmail Arslan, katıldığı bir radyo programında bölgedeki durumu şöyle anlatıyordu:

 "Suriye uçakları yanlışlıkla bizi bombalasa halimiz ne olacak? Halk burada çok tedirgin. Meskûn mahalleler arasında 150 metrelik bir yer var bombalar da buraya düşüyor. Sınırı hesap ederseniz sınırdan 100 metre ötede düşüyor’’

Güner’in açıklamasından sonra Başbakan’ın Suriye'nin Türk savaş uçağını düşürmesinin ardından yaptığı açıklamayı hatırlıyorum; "TSK'nın angajman kuralları artık yeni aşamaya göre değiştirilmiştir. Suriye'den sınırımıza yaklaşan her askeri unsur tehdit olarak değerlendirecek ve askeri hedef olarak muamele görecektir.

‘’Sınırımıza saldırılara çok daha sert tepki vermekten kaçınmayacağız. Kimse ateşle oynamasın, kimse Türkiye’nin sabrını test etmeye çalışmasın."

Hatırlattığım durum kimsede Suriye’ye karşı askeri olarak müdahale edelim algısını yaratmasın. Tam tersi birilerinin ölmesini beklenmeden ülke içindeki vatandaşımızı koruyalım. Sabrımızın test edilmesini beklemeden harekete geçelim. Ceylanpınar’da yaşananlar ciddiye alalım. Belediye Başkanı’nın Suriye uçakları yanlışlıkla bizi bombalasa halimiz ne olacak? Sorusunu duyalım.

Öte yandan bir de tüm bu gelişmeler yaşanırken Ceylanpınar’da hoparlörlerden bir anons yapılıyor. Anonsta ''Birazdan Suriye ordusu tarafından hava saldırısı yapılacaktır'' deniliyor ve vatandaşlardan sınırda dolaşmamaları ve sokağa çıkmamaları isteniyor. Anonsun üzerinden çok geçmeden Suriye ordusu tarafından iki uçakla beş bomba atılıyor Resulayn kasabasına.

Bomba atılacağını nasıl öğreniyor peki Türkiye? Söyleyeyim. Suriye Ordusu’ndaki hareketliliği MİT'e bağlı olan Elektronik Harp Sistemleri Merkeziyle tespit ederek!

Madem önceden tespit edilebilir koşullar söz konusu neden vatandaşlarımız ölüyor, yaralanıyor? Neden koruma altına alınmıyor?

Halkın mağduriyetinin sorumlusu kim?

Suriye’den gelen halka Türkiye sahip çıkarken, Türkiye’den kaçan halka kim sahip çıkacak? Binlerce Suriyeliye kamp kuran Türkiye Cumhuriyeti kendisine vergi veren Ceylanpınarlı vatandaşları için ne yapacak?

İnsanlar evlerini, köylerini bırakıp göç ediyor. Ceylanpınar halkı için acilen çadır kent kurulması lazım. Halkın gideceği bir sığınak olması lazım. Ceylanpınar afet bölgesi ilan edilebilir mesela…

Rojda Duygu Yeşilgöz