Koşar adım savaşa!

Ölüm göz göre göre gelmişti. Çocuklar hiçliğin kurbanı olmuştu...

Suriye toplarının önce sesi sonra kendisiyle buluştuk.

Top atışları sınır’daki Tel Ebyad’ın hakimiyetinin Özgür Suriye Ordusu’nun eline geçmesinin ardından  devam ederken ilk olarak topların bir kısmı Türkiye sınırına düştü, sonra şarapnel parçaları evlerin duvarlarına, camlarına isabet etti.

Halk sesinden bile korkarken bugün o halk ölümlerle diplomatik hatanın diyeti oldu. 

Bugünden sonra Uluslararası bir konu olarak tartışılacağı çok açık…

Urfa’nın Akçakale ilçesine düşen top mermileri 3’ü çocuk 5 kişinin hayatını kaybetmesine, 13 kişinin yaralanmasına sebep oldu.

Devlet erkânı hareketlendi, ardı arkası kesilmeyen yorumlar birbirini izledi.

Herkesin söyleyecek çok şeyi vardı.

‘’Bıçak kemiğe dayandı’’, ‘’Bu bardağı taşıran son noktaydı’’, ‘’Türkiye karşılığını verecek’’

Peş peşe süre gelen yorumlarla koşar adım savaşa mesajları.

Görmezden gelinen ölüm göz göre göre gelmişti. Çocuklar hiçliğin kurbanı olmuştu…

Önce vagona isabet eden, sonrasında Akçakale Kaymakamlık binasına düşen mermiler bu ölümlerin geleceğinin sinyalini vermişti… Ait olmadığımız savaşa doğru çekiliyorduk!

Bunu önceden sezmiş olan halk kaymakamlık binasına düşen mermilerden sonra kaymakamlık binasına yürüyor, ama ne fayda! Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç olayların ardından bir açıklama yapıyor ve kayda değer bir durumun olmadığını anlatıyor.

Bugün yaşananlarla gördük; kayda değer olup olmadığını…

Recep Tayyip Erdoğan bir kaç ay önce yaptığı "sınırımızda yaşanan askeri etkinlikleri tehdit sayarız"
açıklamalarının yerine, meydana gelecek bir çatışmada Suriye’ye bu kadar yakın olan Akçakaleliler zazar görür mü? Diye sorsaymış… Kimse elini taşın altına koymadı! İktidarından muhalefetine…

Yanı başında bir savaş varsa böyle şeylerin yaşanması mümkün. Burada senin tedbir alman gerekiyor. Burada risk varsa tahliye etmekten başka çare yok.

Toprak bizim, ölen vatandaş bizim, gelen mermiler ise sınır dışı!

Ölümlerden Özgür Suriye ordusunu sınıra çekilmesine izin verenler suçludur. Kimsenin savaş ilanı yapmasına, sosyal medya da atıp tutup milliyetçi duyguları ateşlemesine gerek yok! Asıl muhatabı dışarda değil içerde aramak lazım!

Bombanın tozu dumanı dağıldığında ortada evlatlarına yemek yaparken ne olduğunu bile anlayamayan bir anne ve çocuklarının gerçeği kalacaktır. Ne Başbakan’ın programını iptal etmesi, ne Şanlıurfa milletvekillerinin topunun yarın Akçakale'ye siyah arabalarla çıkarma yapmaları bu gerçeği değiştirmeyecektir. Mermiyi kimin attığı da uçağımızı vuranlar gibi karanlıkta kalır.

Devlet halkının hakkını, malın, canını korumakta yine geç kalmıştır. Ama yaşananlara rağmen sivri söylemleri bir kenara bırakıp diplomatik olan sorunu yine diplomatik yollarla çözmeli barış yolunda ısrardan vazgeçilmemeli…
Gerçekliği derinlerde aramak lazım, milliyetçilik üzerinden savaş dilini konuşturanlara sesleniyorum beyninize siz hükmedin başkaları değil… Vicdani yolu şaşırmış savaş sevicileri de durumun vahametini bir an önce kavrayıp savaş reddine sığınmalı…

Rojda Duygu Yeşilgöz