Ölü kahramanlar!
Şehitlik söylemiyle onlar artık ''ölü'' değil bir kahraman oldular...
Hatırlarsınız, Başbakan’ın kadınlara üç çocuk tavsiyesini, Uşak’ta 2008’in Mart ayında şöyle seslemişti:
''Sevgili hanım kardeşlerim, bir Başbakan olarak konuşmuyorum, bir dertli kardeşiniz olarak konuşuyorum. Bu tuzağa asla gelmeyiniz. Biz genç nüfusumuzu aynen korumalıyız. Bir ekonomide aslolan insandır. İnsan varsa başarı var, insan yoksa bunların hiçbiri yok. Bunlar ne yapmak istiyor? Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar, yaptıkları şey bu. Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin 3 tane çocuğu olmalı. Takdir sizindir, o ayrı bir mesele.’’
Zaten sonrasında ardı arkası kesilmedi üç çocuk mesajının Başbakan söyledi biz dinledik.
Hatta mesajı Türkiye sınırlarını aşıp bir de katıldığı Javits Center'da düzenlenen Amerika Balkan Dernekleri Federasyonu'nun ''Ortak Gelecek için Bir Vizyon'' konulu panelinde gelecek için üç çocuk tavsiyesinde bulunmuştu.
Başbakan’ın verdiği bu tavsiyeyi bugün tekrar sorguladım….”Kız çocukları tecavüze uğrasın, oğlan çocukları da sıra sıra şehit olsun diye mi?’’
*"Kaç çocuk yapmak lazım şimdi? Kaçı erkek kaçı kız olsun? kızların kaçı tecavüze uğrasın, sussun! erkeklerin kaçı şehit olsun da vatan sağ olsun...."
Önceki gün gerçekleşen olaylar hepinizce malum.
Afyon'da mühimmat deposunda patama oluyor ve ‘’25 tane’’ asker hayatını kaybediyor.
Verilen haberler tane üzerinden... Yapılan açıklamalar vatan sağ olsunlu..
Tane? 25 anne, 25 baba, 25 sevgili, 25 kardeş, 25 arkadaş…
25 ayrı hayat…
‘’Vatan ve sağ olmak’’ diye içimden geçirirken 2011 yılında Kahramanmaraş 5. Zırhlı Tugay 1. Mekanize Taburunda nöbette intihar ettiği söylenen Eren Özel’in annesinin sözleri geliyor aklıma…
''Vatan sağ olsun, demiyorum. Benim vatanım oğlumdu. Vatanımı öldürdünüz işte. Ölüler sağ olur mu?’’ diye acısını anlatmaya çalışıyordu.
Özel’in annesinin sorusuna takılıyorum, ölüler sağ olur mu?
91'li 92'li çocuklar ve ölüyorlar...
Aaa ama dur! Onlar şehit oldu diyenleriniz muhakkak olacaktır.
Evet bir soru daha aklıma takılmasın mı şehitlik?
Şehitlik söylemiyle onlar artık ''ölü'' değil bir kahraman oldular.
Üstelik şehit oldukları sabah yapılan yoklamayla anlaşılan kahramanlar…
21.15’te bir patlama oluyor. Cephanelik yanıyor. Üzerinden saatler geçiyor, gün dönüyor ve ondan sonra anlaşılıyor…
Gel de bir soru daha sorma…
Akşam saatinde cephanelikte ne yapıyorlar?
Neyse ki bu sefer imdadıma Orman ve Su işleri Bakan’ı Veysel Eroğlu yetişiyor ve açıklıyor:
“Tasnif, sayım yapılırken meydana gelen bir kaza, terörle alakası yok, kontrollü nokta. Terör saldırısı olamaz çünkü içeride oldu. İgno tip dediğimiz cephaneliklere dışarıdan müdahale söz konusu değil, dışarıdan bir sabotaj söz konusu değil. Tamamen bir kaza olduğu konusunda ben de kesinlikle mutmainim. Patlama tamamen bir kaza sonucu, muhtemelen de bir el bombasının yere düşmesi sonucu oldu.‘’
Sizi bilmem ama ben tatmin olmadım. Tasnif, sayım, kaza, terör…
Sahi, devletin varoluş sebebi neydi?
Rojda Duygu Yeşilgöz
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları