loading
close
SON DAKİKALAR

Ölüm adaletten önce buluyor seni!

Rojda Duygu Yeşilgöz
Tarih: 22.02.2013

33 yıl boyunca oğlunu bulma mücadelesi verip, ‘dünya ana dil günü'nde hayata gözlerini yumdu Berfo ''ana''!

Berfin, anlamı kardelen demek.


Güneşe hasret olan, güneşi gördüğünde de ölen! Direnişin simgesi…


1908 yılında doğmuştu Berfo Ana, 1980 Darbesi onu 24 yaşındaki oğlundan ayırmıştı. O günden sonra 33 yıl kapısını kilitlemedi Berfo Ana Cemil gelir de kapıda kalır diye, tanımaz diye evini dahi boyatmadı.


33 yıl güneşine hasretti, yüzünü güneşe çeviremeden, oğlunun kemiklerini bulamadan, çocuğunun katillerinin yargılandığını göremeden 33 yıl boyunca oğlunu bulma mücadelesi verip, ‘dünya ana dil günü'nde hayata gözlerini yumdu Berfo ''ana'' !


Yine gördük ki 105 yıl da yaşasan, ölüm adaletten önce buluyor seni!


Cemil Kırbayır, 12 Eylül’de işkence haneye dönüştürülen Kars Eğitim Enstitüsü’nde kaybedilmişti.


5 Şubat’ta Cumartesi Annelerinin Erdoğan ile yaptığı görüşmeye katılmıştı Berfo Ana, ‘’Çocuğum ölmüşse cenazesini versinler’’ diyerek seslenmişti. En sağır kulaklara, en görmeyen gözlere…


İstediği çocuğu değil, cesediydi! 


Görüşme sonrası İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde bir alt komisyon kuruldu. 23 Şubat 2011’de soruşturma başlatıldı ancak olayla ilgili dava açılmadı.


Kurulan komisyon 350 sayfalık bir rapor yayınladı. Raporda yıllardır inkar politikasıyla firar etti dedikleri Cemil işkencede öldürülmüş ve cesedi ortadan kaldırılmıştı.


Emniyet, MİT ve Milli Savunma Bakanlığı’ndan, Sıkıyönetim Komutanı ve irtibat subaylarının kimler olduğuna ilişkin bilgi istenildi ancak sadece emniyet ve MİT’ten liste geldi. Gelmesi de bir şeyleri değiştirmedi. Cemil’in öldürülmesi ve kaybedilmesinde yer alan iki MİT görevlisiyle ilgili Başbakanlık soruşturma izni vermedi.


Akabinde ise Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya’nın yargılandığı davaya müdahil oldu Berfo Ana…


Oğlunun sorumluları yaşları ve rahatsızlıklarını bahane ederek sanık sandalyesine oturmaya korktular ama o 105 yaşında ambülansla Kars'tan Ankara'ya gelmekten zorlanmadı bile.


Eksik Türkçesi ile oğlunun peşinden 33 yıl küçülmüş bedeni ile Cemil’in bir gün ortaya çıkacağı umudu ile yaşadı.


Kayıp 17 bin insanın yakınlarından sadece birisiydi, onunda diğerleri gibi evladının mezarı bulunamadı, katilleri yargılanamadı. Üstelik adına da “faili meçhul cinayet“ konuldu.


O da bir Cumartesi Annesiydi. Kaybettirenlere inat yakınlarını unutmadıklarını sessizlikle haykıran annelerden biri… Yaşıtları nine oldu ama o hala ana, oğluyla birlikte nine olma hakkı da elinden alındı çünkü. 


Berfo Ana ölmeden önce verdiği vasiyette şunları söylemişti: "Ben başımı taşın üzerine koydum. Çocuğumun cenazesi gelene kadar beni gömmeyecekler. Çocuğumun cenazesi gelecek, ben göreceğim, beraber mezara gideceğiz." ama olmadı 105 yıllık ömrü yetmedi. Bugün Göle de toprağa verilecek.


Çocuğu kendinden koparıldıktan sonra hiçbir şey bilmeden yaşayan bu insanlar çocuklarının kemiklerini olsun görebilmek, mezarlarını olsun bulabilmek için çabalarken birileri hala onları anlamıyor, hala onların feryadına kulak tıkıyor. Oysa duyanın vicdanını üşütmesi gerekmiyor mu cumartesi annelerinin feryadı?


Çocuğunun cenazesine ulaşmanın dahi bir ayrıcalık olduğunu ortaya koyan büyük bir utanç ve unutmamakta direnen büyük bir aile çocuklarına ceset de olsa kavuşmak için son fail bulunana kadar Galatasaray Meydanı'nda olacaklar.


Rojda Duygu Yeşilgöz


ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları