loading
close
SON DAKİKALAR

Utanacağın sohbeti hiç başlatmayacaksın!

Rojda Duygu Yeşilgöz
Tarih: 13.12.2012

'Sayın Arınç, kulak, burun, ağız derken de mi utanıyor?'

TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe görüşmelerine dün, cinsel içerikli tartışmalar damgasını vurdu.


Bütçenin görüşüldüğü meclis salonu, adeta cinsel içerikli konuşmaların ve suçlamaların platformu haline geldi.


CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, bankaların devlet eliyle satılması konusunda Bülent Arınç'ın 2000 yılında Fazilet Partisi milletvekiliyken yapmış olduğu bir açıklamayı örnek göstererek şu anda yapılan hukuksuz işlemlerinden bahsederken devamlı olarak Bülent Arınç'a bakması ve sorular yöneltmesi Arınç'ı rahatsız etti.


Arınç ise rahatsızlığını "Lütfen bana bakmayın genel kurula hitap edin. Ben mahcup bir insanım zarif bir hanımefendinin bana bakmasından sıkılabilirim” diyerek belirtti.


(Ayrıca zarif bir hanımefendinin kendine bakmasıyla nasıl bir sıkıntıya düşeceği de merak konusu)


Sonrasında ise asıl mahcupluğunun nedeni, Mayıs ayında gündemde olan kürtaj yasasıyla ilgili Nazlıaka’nın Erdoğan’a ‘’Başbakan’ın kadının bedeni üzerinden siyaset yapmayı bırakması gerekiyor, özetle diyorum ki Başbakan ‘vajina’ bekçiliğini bıraksın” sözleri olduğu anlaşıldı.


“Evli, çoluk çocuk sahibi bir insanın kendi cinsel organını söz konusu ederek ‘Benim orama karışma’ demesi Bülent Arınç’ı utandırıyormuş.


Madem utandırıyor üzerinden 7 ay geçmişken ne diye bir kez daha dile getiriyor? Hem de hiç ilgisi olmayan bir konuyla ilişkilendirerek… Bu noktada Oscar Wilde’nin sözü kulağımda çınlıyor Utanacağın sohbeti hiç başlatmayacaksın!


Olabilecek en resmi hitap şekli olan vajina tıbbı bir kelime olasının yanı sıra aynı zamanda bir organ. Sayın Arınç, kulak, burun, ağız derken de mi utanıyor?


Türkiye öyle bir yer ki, utanılması gereken durumlardan haya, edep duymadan ortalıklarda hamasi nutuklar atılır.
Kelimler değil, yapılanlar utandırsın insanları?


135 ülkenin arasında kadın erkek eşitliği sıralamasında 124’üncü ülke olmak utandırsın!


Her gün sistematik tecavüze uğrayan 181 bin çocuk utandırsın!


Tecavüzcülerin serbest bırakılması utandırsın!


 3 yılda kaybolup/bulunamayan 27 bin çocuk utandırsın!


Son 10 ayda 216 kadının öldürülmesi utandırsın!


Nefret cinayetleri sonucu 8 trans ve 1 gay bireyin yaşamını yitirmesi utandırsın!


Cezaevlerinde bulunan 75 gazeteci utandırsın!


Tutuklu öğrenciler utandırsın?


Son bir yılda yayını durdurulan 17 gazete ve dergi utandırsın!


Son 11 ayda iş kazaları sonucu yaşamını yitiren 815 kişi utandırsın!


Roboski utandırsın!


Hrant Dink cinayeti utandırsın!


Failli Meçhuller utandırsın!


Liste böylece uzar gider… Utanacak o kadar çok şey varken, bir organın telaffuzu nasıl bir insanı mahcup eder?
Bu toplumsal normların, ataerkil rollerin ve cinsiyet kalıplarının üzerinden yapılan milyonlarca yargılamadan sadece bir tanesi.


Geçmişe biraz gidersek, 


2004 yılında bir muhabirin Bülent Arınç’a 23 nisan resepsiyonu ile ilgili olarak "esinizin ismini neden davetiyeye yazmadınız" seklindeki soruya cevap verirken kendini kaybedip kullandığı "bunun karşılığı şeyini şey ettiğimin şeyidir" cümlesini kullanırken pek utanılmamıştı


Şeyler silsilesinden oluşan bu cümlenin açılımını elbette ki herkes tahmin etmiştir...

 
Yine 2011 yılında Bursa' da gazetecilere açıklama yapan Arınç, TÜSİAD ' ı ve TÜSİAD Başkanı Boyner' i eleştirerek "TÜSİAD geçmişten buyana söylediklerine sahip çıkmayan güvenilmeyen bir kuruluş olmuştur. Sayın Boyner ya da öyle düşünenler iktidara gelirlerse porno siteleri ya da diğer konularda istediklerini serbest  bırakabilirler" demesi…


Başbakanın, Hopa'da polisin halka biber gazı sıkması sonucu hayatını kaybeden, emekli öğretmen Metin Lokumcu'nun ölümünü protesto eden eylemcilerden Halkevleri Merkez Yürütme Kurulu üyesi Dilşat Aktaş'a "kız mıdır kadın mıdır bilemem" ifadelerini kullanması…


Örnekler tarihte gezinti yaparak çoğaltılabilir. Vajina kelimesinin kullanılmasından imtiha edip, vajinayı kürtaj yasağıyla siyasete alet edilmesinde bir sakınca görmeyen devlet erkânının cinsiyetçi yaklaşımından birkaç örnek.
Merak ediyorum; vajina ‘ya ne denmesi, hangi lakapla anılması kendisini rahatsız etmezdi? Vajina demeyip ne demeli peki bu organa? Bunu da cevaplamasını bekliyorum Sayın Arınç’tan..


Daha vajina kelimesine tahammül edemeyen insan, kadına, onun cinsel yaşamına, bireyselliğine nasıl tahammül edecek?


Kadının kendi bedeniyle ilgili kararları kendisinin vermesinin önüne geçmeye çalışırken, şimdi de kendi bedeninden rahatça söz etmesi rahatsızlık yarattı.


Vajina değil, vajina kelimesini bir kadının rahatlıkla telaffuz etmesi asıl mesele!!

Rojda Duygu Yeşilgöz

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları