Tarih:
17.09.2015
Hepiniz sorumlusunuz
Şahin Mengü; Ülke bir iç savaşa, kardeş kavgasına doğru dolu dizgin gidiyor. Bu dökülen kanda, terör örgütü kadar silahını teslim etmemiş terör örgütüyle masaya oturanlar ile onlara açık veya gizli destek veren herkesin sorumluğu vardır.
Ülke bir iç savaşa, kardeş kavgasına doğru dolu dizgin gidiyor. Bu dökülen kanda, terör örgütü kadar silahını teslim etmemiş terör örgütüyle masaya oturanlar ile onlara açık veya gizli destek veren herkesin sorumluğu vardır.AKP 2002 yılında iktidara geldiğinde bu ülkede terör sıfır noktasına inmişti, o tarihte yapılması gereken, bölgede işsizliği ortadan kaldıracak, ekonomik tedbirler alınmalıydı ama alınmadı. Toplumun ufkunu açacak eğitim projelerine önem verilmeliydi ama yapılmadı; bu nedenlerle yöre gençleri, terör örgütüne, yeraltındaki dini örgütlenmelere ya da diğer suç örgütlerinin kucağına itildiler.
Umutsuzluğa mahkûm edilen gençlerin terör örgütleri tarafından elde edilmesi kaçınılmazdı.Gerekli tedbirleri zamanında almayanlar sayesinde de bu gerçekleşti.
Sıfır düzeyinde aldığınız terörü göz göre göre, hem cehaletinizden ve hem de hastalıklı tek adam olma hayalinizden azdırdınız.
O kadar cahilsiniz ki; yüz yıllardır bu coğrafya da emperyalistlerin ne için cirit attıklarını anlayamadığınızdan, dış telkinlerle, terör örgütü ile uzlaşma arayarak terörü ortadan kaldırabileceğinizi düşündünüz ve böyle düşündüğünüz içinde silahlarını teslim etmemiş bir terör örgütüyle masaya oturdunuz. Masaya oturmakla da kalmadınız yurt içine silah yığınakları yapmalarına da göz yumdunuz.
Masaya otururken, emperyalistlerin ve onların yurt içi uşaklarının kulağınıza fısıldadıklarını, kamuoyu ile paylaşmadan uygulamaya başladınız.
Paylaşamazdınız çünkü, toplumun buna vereceği tepkiden korkuyordunuz.
Birçok batı ülkesinin anayasasında, Alman Milleti, Fransız Milleti, İspanyol Milleti, gibi milletlerinin adı yazılıyken, bize gelince “kucaklayıcı olun yalanı ile” aman anayasanızda “Türk Milleti” kavramı olmasın dediler, hemen kabul ettiniz.
Birçok çağdaş devletin anayasalarında “değiştirilemeyecek” maddeler varken, bize, siz Anayasanızın ilk üç maddesini kaldırın dediler, bunu çağdaşlık zannedip, bunu tartışmayı kabul ettiniz.
Bunun milli kimliğimizi, ulusal bütünlüğümüzü tartışmaya açmak için tezgahlanan bir oyun olduğunu göremediniz veya görüp Cumhuriyete olan düşmanlığınızdan böylesi işinize geldi.
Bu ülkenin parlamentosunda, terör örgütü PKK’nin adının ağza alınması büyük gerginliklere neden olurken, onun kırk bin kişinin ölümünden sorumlu liderine “Sayın” diye hitap edildiği ortamı yarattınız, bir de utanmadan yürütülen politikanın gereği, muhatap kabul ettirilen bu katilin affını rahatlıkla konuşulur hale getirdiniz.
İktidarı ile muhalefetiyle T.C devletinin, ikiz anlaşmalar diye anılan sözleşmelere koyduğu, çekinceleri kaldıracağınızı ilan ettiniz.
Bütün bunları söyleyip tartışılır hale getirdikten sonra Cizre’de yaşanan olayların bunun doğal sonucu olduğunu göremediniz.
Bu çekinceleri kaldırılmasının özerkliğin önünü açacağını ya göremediniz ya da bunu istiyordunuz.
Cizre de ve diğer İlçelerdeki “Özerklik” uygulamaları, bugüne kadar sergilediğiniz bu art niyetli tutumlarınızın doğal sonucudur.
İktidarı ile muhalefetiyle ve dış mihraklarca sırtı sıvazlanan terör örgütünün, Cizre ve diğer il ve ilçelerdeki eylemleri devlete başkaldırı ve isyandır.
Devlet kendisine isyan eden, başkaldıran bütün organizasyonları ezer ve geçer.
Şimdi anlıyor musunuz, bölücü yandaşlarının “Dersim İsyanı’nı” bastıranları lanetlemelerinin sebebini, bu sırf Atatürk ve silah arkadaşlarına saldırmak şansını size verdiği için o gün ona alkış tutuyordunuz, niye şimdi o zaman Cizre’de ve diğer bölgelerde ki kalkışmalara karşı askeri operasyonlar düzenliyorsunuz.
Tabii devlete karşı bir kalkışma olursa, devlet buna karşı gerekeni yapacaktır. Bu devlet olmanın gereğidir.
O gün Dersim bölgesinde Musul meselesi nedeniyle İngilizlerin uşakları isyan etmişti, bugün de Orta Doğu’da Büyük Kürdistan’ı yaratmak için Amerikan uşakları isyan ediyor.
Terör örgütünün milleti ve devleti etnik ve mezhepsel temelde ayrıştırmaya yönelik politikalarına alet olan iktidar ve muhalefet mensupları, şehitlerin ve çatışmalarda ölen masum insanların kanı sizlerin ellerinizde, tüm olan olaylardan, can kayıplarından müştereken sorumlusunuz.
Şahin Mengü
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları