Kuyucuk Gölü'ndeki yaşam için
Asya ve Avrupa kıtalarındaki göç yollarını kullanan kuşların üreme ve dinlenme yeri Kuyucuk Gölü'nde, nesli tükenen canlılar koruma altına alınıyor
Kars'ta, Asya ve Avrupa kıtalarındaki göç yollarını kullanan kuşların üreme ve dinlenme yeri Kuyucuk Gölü'nde, nesli tükenen canlılar koruma altına alınıyor.
Arpaçay ilçesi Kars-Akyaka karayolu üzerinde bulunan, 416 hektarlık alana sahip ve yaklaşık 200'ün üzerinde kuş türünün tespit edildiği Kuyucuk Gölü'nde, yaban hayatın korunmasına yönelik çalışmalar sürdürülüyor.
Resmi Gazete'nin 20 Haziran 2009 tarihli sayısında yayımlanan, ''5. Sulak Alanlar Tebliği'' ile Doğu Anadolu'nun ilk, Türkiye'nin ise 13. ''Ramsar Alanı'' olarak ilan edilen yerle ilgili Kars Orman ve Su İşleri Müdürlüğü tarafından 2010 yılında Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Yönetim Planı oluşturuldu.
Bu kapsamda yapılan çalışmaları koordine eden Orman ve Su İşleri İl Müdürlüğü, Asya ve Avrupa kıtalarındaki göç yollarını kullanan kuşların barınması amacıyla Kuyucuk Gölü etrafındaki yeşillendirme çalışmalarına önem veriyor.
Müdürlük, fidan ve çam ağacı dikiminin ardından söz konusu yerde kuş popülasyonunun takibi için gözetleme kulesinin yapımına başladı.
Orman ve Su İşleri İl Müdürü İsmail Ersoy, Kuyucuk Gölü'nün uluslararası bir öneme sahip olduğunu söyledi.
Gölün su kuşlarının beslenmesı ve kuluçka yapmaları açısından hayati önem taşıdığını belirten Ersoy, şöyle devam etti: ''Kuyucuk Gölü, su kuşlarının beslenme ve kuluçka yapmaları açısından hayati önem taşır. Söz konusu yer, bölgenin iklimini, tarımını, hidrolojisini, su kalitesini, biyolojik verimliliğini ve sosyo-ekonomik yapısını olumlu yönde etkilemektedir. Kuyucuk Gölü, Asya-Avrupa kuş göç yolları üzerinde bulunan ve nesli tükenmekte olan bazı türlerin dinlenme ve üreme yeridir. Göl, Aras su toplama havzası içinde kalmaktadır. Derinliği 13 metredir. İl merkezine uzaklığı 40 kilometredir. Gölün ismini aldığı Kuyucuk köyü, Carcıoğlu ve Duraklı köy sınırlarıyla birleşiktir. 2005 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Yaban Hayatı Geliştirme Sahası olarak tefrik edilmiş olan göl alanı 245 hektardır.''
Ersoy, bölgeden her yıl 220 tür kuşun geçtiğine değinerek, ''Bu özelliklere sahip doğal kaynağın gelecek nesillere de aktarılabilmesi için koruma ve kullanma dengesinin tesis edilmesi mecburiyeti vardır'' dedi.
Bölgede sulak alanın korunması amacıyla gölün etrafındaki köylerin üyesi olduğu bir birliğin oluşturulması gerektiğine dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti:
''Birliğin amacı, göl bölgesindeki çevre sorunlarını gidermek, gölde oluşan kirliliği önlemek, gölden ve çevresinden ortak yarar sağlamak ve suyun seviyesini dengede tutmak için gerekli tedbirleri almak olmalıdır. Aynı zamanda bu konuları Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkililerince ve onların koordinasyonunda yapmaları, bilhassa koruma ve kollama çalışmalarında yardımcı olunmasıdır. Bugün göl için görülebilen en büyük tehlike, tarım alanlarının göl çevresinde bulunması ve tarlaların göle dik sürülmesidir. Bu da gölün su hacminin azalmasına ve kirlenmesine neden olacaktır. Göl civarında aşırı otlatma yapılması, hayvanların belirli noktalardan değil de tüm çevrenin açık olması, yöre halkının eksik doğa bilinci ve alternatif geçim kaynaklarının olmaması göl üzerinde ayrı bir tehdit oluşturmaktadır.''
Ersoy, ayrıca, yaban hayatının korunması için Orman ve Su İşleri teşkilatıyla bölge halkının gönül ve güç birliği içinde olması gerektiğini de kaydetti.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları