Mahremiyet butonu
Hamileliklerin kayıt altına alındığı GEBLİZ sisteminin ‘aile facialarına’ dönüşme riskine karşı Sağlık Bakanlığı ‘mahremiyet’ seçeneği koydu...
Tartışmaların büyümesi üzerine, hamileliklerin kayıt altına alındığı GEBLİZ sisteminin ‘aile facialarına’ dönüşme riskine karşı Sağlık Bakanlığı ‘mahremiyet’ seçeneği koydu.
Radikal Gazetesi’nden Mine Tuduk’un haberine göre; Sağlık Bakanlığı, GEBLİZ’le (Gebe Bebek Lohusa İzleme Sistemi), hamileliğin başından doğuma kadar süreci kayıt altına alırken, sistemin ‘aile faciası’na yol açmaması için önlem olarak ‘Mahremiyet butonu’ konuldu.
Ancak uzmanlar bunun da yeterli bir önlem olmadığını, çünkü kadınların yine de sisteme kaydedildiğini ve ilgisiz kişilerin bu bilgilere ulaşabildiğini söylüyor.
Sağlık Bakanlığı, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü nezdinde 2008 yılı eylül ayında başlattığı GEBLİZ’le gebe kadının kimlik ve iletişim bilgilerinin yanı sıra hamileliğinin seyrini, lohusalığını ve bebeğin aşılarını adım adım izliyor.
Sistem, uzmanlara göre istenen gebeliklerde çok fayda sağlasa da, istenmeyen gebeliklerde mahremiyet sınırlarını zorluyor. Çünkü gebeliğini saklamak zorunda kalan kadınlar da GEBLİZ’le kayıt altına alınıyor. Sağlık görevlilerinin, hamilelik sürecini takip için belli aralıklarla eve gitmesi ise aile facialarına yol açabilecek bir uygulama.
Bakanlık bu sıkıntılara dur demek için ‘Mahremiyet butonu’ seçeneği koydu. İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Fethi Bozçalı, GEBLİZ’i ve ‘buton’u şöyle anlattı:
“Her türlü sağlık kuruluşunun hamile kadını sisteme bildirme zorunluluğu var. GEBLİZ aslında güzel bir sistem. Ama ev ziyaretleri nedeniyle birtakım sıkıntılar yaşandı. Örneğin kadının bir gençlik hatası ya da tecavüz sonucu gebe olduğunu ya da istemeden hamile kalıp doğum yaptığını evdeki ailesi bilmiyor. Sağlık görevlileri de, sistemde gebe bir kadının olduğunu görünce o eve ziyarete gidip “Evdeki gebeyi takibe geldik” dediğinde, hiçbir şeyden haberi olmayan aile şok geçiriyor. Gerçek ortaya çıktığında ise kadın için çok sıkıntılı, hatta hayatına mal olabilecek olaylar yaşanıyor. Bunun üzerine de bakanlık sistem devreye girdikten bir yıl kadar sonra kadınların mağdur olmaması için sisteme bilgi mahremiyeti seçeneği koydu.”
"Evlerine gidilmiyor''
‘Mahremiyet’ isteyen kadınların kaydı alınıyor ve kayıtlar İl Sağlık Müdürlüğü ile Sağlık Bakanlığı’na bildiriliyor ama evlerine gidilerek takipleri yapılmıyor.
Ancak Dr. Bozçalı’ya göre bu da mahremiyeti korumada yeterli değil:
“Mahremiyet butonu seçeneği konuldu ama sisteme giriş şifresi olan herkes gizli kayıtları da görebiliyor. Üstelik birçoğu hastanelerde sağlık çalışanı olmayan görevliler. Bu kadının özel yaşamıdır ve özel yaşamın da deşifre edilmesi anayasaya aykırıdır.
Sistemde hamile kalıp doğum yapmak istemeyen kadınlar da kayıt altına alınarak, bilgileri il sağlık müdürlüğü ve bakanlığa bildirildiği için, bu kadınlarda tedirginlik yaratıyor. Yani kadın evli olmadan hamile kaldığında ya da kürtaj yaptırdığında bunun kayıt altına alınması son derece riskli oluyor. Ayrıca GEBLİZ ve Aile Hekimliği sistemi entegre edilemedi. Kaydı GEBLİZ’e düşmüş ama aile hekimine kayıtlı olmayan birçok gebe var.”
Unsur
Türkiye Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Hayri Ermiş: Sezaryende talep zaten hastadan geliyor. Hasta ‘Ben normal doğuramam illa sezaryen yap’ diyor, doktor ‘Ben illa sezaryen yapacağım gibi bir cümle kurmuyor. Ama her meslekte olduğu gibi doktorlar arasında da işin suyunu çıkartanlar var. Normal doğumda 8 ile 15 saate kadar giden doğum sancıları ile doğum süreci tamamlanır ama 10 saat normal bir şekilde giden doğumda, birden bire problem çıkar ve bebeği acil sezeryanle almak gerekebilir. Bu tip durumlarda hasta hemen doktoruna ‘Neden bunu daha önce söylemediniz’ der. Bebeğin iri bebek olması ya da yan gelişi, plesantanın doğum yolunu kapaması, kadının daha evvelden geçirdiği rahim ameliyatları ya da bebeğin kalp ritminin bozulması sebebiyle doğumu kaldıramacayağı durumlarda sezaryen tercih edilir.
Normal durumda yaşanacak risk ihtimali yüzde 3-4 oranındadır. Planlı olarak yapılan sezaryende ise problem çıkma ihtimali yok denecek kadar az. Ancak acil olarak yapılan sezaryenlerde problem olasılığı bulunuyor.
Ama hastalar yeterince bilgi sahibi olmadıkları ve ağrı çekmek istemedikleri için bir çoğu hemen doktorlarına sezeryan ile doğurmak istediğini belirtiyor. Bu konuda kadınlara bilgi vermek gerekli. Kadın normal doğum ve risklerini bilip ona göre doktorundan en doğruyu talep etsin.
Günümüz koşullarında aslında normal doğumun daha maliyetli bir doğum şekli olduğunu söylemek mümkün.
Özellikle özel hastaneler için normal doğum yüksek maliyet demek. Saati belli olmayan normal doğum için hastaneler gecenin bir vaktinde evden kadın doğum uzmanını, anestezisti ve çocuk doktorunu çağırmak zoruda kalıyor. Bu da maliyeti arttırıyor.
Türkiye’de normal doğum yapılabilecek en iyi hastaneler eğitim ve araştırma hastaneleri. Ama orada da bir takım sorunlar var. Bebek için küvöz var ama birçok hastanede kadro açığı sorunu yaşanıyor. Yeteri kadar nöbetçi doktor yok, nöbetçi çocuk doktoru yok. Devlet hastanelerinde asistanlar nöbet tutarak normal doğum yaptırıyorlar.
Türk Tabibleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Dr.Eriş Bilaloğlu: Normal koşullarda hekimin normal bir doğumda hastada gerekli önlemleri almasına rağmen doğumun seyrinde ortaya çıkan normal dışı bir durum varsa zaten hekimin bu durumda sorumlu tutulmaması gerekli. Şunun yanlış anlaşılmaması gerek, hekim hastasına normal doğum yaptırırken başına bir şey gelebilir diye sezaryen yapmayı tercih etmiyor. Sezeryandaki artışı yalnızca hekimlerin bu konuyla ilgili çekincelerine bağlayarak izah etmeye çalışamak eksik bir bakış açısı olur.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları