Maraş Katliamı'nın üzerinden 45 yıl geçti
Kahramanmaraş'ta 45 yıl önce önce bugün Alevilerin evlerinin işaretlenmesiyle başlayan ve 7 gün süren olaylarda 100'den fazla yurttaş hayatını kaybetmişti.
45 yıl önce bugün Maraş'ta yüzden fazla insan katledildi. Türkiye tarihinin karanlık sayfalarından olan olaylar 19 Aralık ile 26 Aralık 1978 tarihleri arasında yaşandı. Maraş'ta Alevilerin evlerinin işaretlenmesiyle başlayan ve 7 gün süren olaylarda 150 insan öldürüldü. Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakıldı, 100'e yakın işyeri tahrip edildi.
Maraş'ta kimliği belirsiz kişilerin Alevilerin evlerini işaretlemesiyle başlayan olaylarda 19 Aralık'ta bir ülkücünün Çiçek Sineması'na yerleştirdiği tahrip gücü düşük bir bomba katliama giden olaylar zincirinin ilk adımını oluşturdu. ‘Komünistler ve Aleviler Müslümanları öldürmeye hazırlanıyor’ söylentisinin yayılmasıyla ertesi gün Alevilerin yoğunlukla oturduğu Yörükselim Mahallesi'nde bir kıraathane bombalandı.
21 Aralık'ta iki Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (Töb-Der) üyesi iki öğretmen öldürüldü.
22 Aralık’ta bu iki öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, faşistlerin, “Komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz” diyerek tahrik ettikleri kalabalık saldırdı.
Bağlarbaşı Camii imamı Mustafa Yıldız ise şu akıl almaz vaazı verdi: "Oruç tutmak namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır; bütün din kardeşlerimiz hükümete ve komünistlere, dinsizlere karşı ayaklanmalıdır; çevremizde bulunan Alevileri ve CHP'li Sünni imansızları temizleyeceğiz.”
Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; güvenlik güçleri olaylara müdahale etmedi. Saldırganlar, Alevilere ve CHP'lilere ait işyerlerini tahrip etti.
24 Aralık’ta saldırıların polis kuvvetlerine yönelmesi üzerine kentteki bütün polisler görev dışı bırakıldı. Bununla birlikte Aleviler üzerindeki baskı daha da arttı. Faşistlerin çevre köy ve ilçelerden getirdiği silahlı grupların takviyesiyle, kıyam insanlık dışı boyutlar kazandı. Olayları engellemek için Kayseri ve Gaziantep’ten askeri birlikler gönderildi.
Olayların yaşandığı dönemde CHP iktidar, Bülent Ecevit ise başbakandı. Olaydan sonra CHP'nin İçişleri Bakanı İrfan Özaydınlı yaptığı açıklamada olayların sebebinin sol örgütler olduğunu söyleyerek partisinden büyük tepki aldı, sonrasında ise istifa etmek zorunda kaldı. İstifanın ardından yerine Hasan Fehmi Güneş getirildi. Bülent Ecevit, olayların kendisini uzun süredir direndiği sıkıyönetim talebine zorlamak için kontrgerillalar tarafından çıkarıldığını söyledi.
Olaylar nedeniyle Diyarbakır, İzmir, Suriye-İran-Irak gibi sınır boylarını çevreleyen iller de dahil olmak üzere birçok ilde sıkıyönetim ilanı gündeme geldi ve 26 Aralık 1978 saat 7.00’den itibaren İstanbul, Ankara, Kahramanmaraş, Adana, Elâzığ, Bingöl, Erzurum, Erzincan, Gaziantep, Kars, Malatya, Sivas ve Şanlıurfa olmak üzere, toplam 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi.
7 gün süren olaylarda 150 insan öldürüldü. Alevilere ait 200'ün üzerinde ev yakıldı, 100'e yakın işyeri tahrip edildi. Yaşanan olayların ardından binlerce Alevi Maraş'ı terk etti.
Eski Başbakan Bülent Ecevit olayların MİT ve Alparslan Türkeş tarafından organize edildiğini söyledi. Ecevit'in 1979'dan beri sakladığı belgeye göre, katliam MİT görevlilerince planlandı.
Ecevit'in üzerine “çok ciddi bir kaynaktan verilmiştir” notu düştüğü belge şöyle:
"CHP iktidarı devraldıktan sonra vuku bulan büyük olayların (Malatya, Sivas, Kahramanmaraş) çıkacağına dair 1-2 ay evvelinden haber verilmediğinden yüzlerce vatandaşımızın can ve mal kaybına sebebiyet vermişlerdir. Önceden haber vermek bir tarafa olayın yaratılmasında en etkin rol oynamışlardır. Nitekim Kahramanmaraş olayı MİT'ten müşterek planlamaları ile çıkarılmıştır. Türkeş oraya ...'in tavassutuyla ....'u tayin ettirerek Güney Bölgesi'ni ele geçirmiş ve Maraş olayını rahatlıkla tertip ettirmiştir.
MİT olayın içinde olmasaydı Maraş'tan her türlü istihbaratı aylar evvel alır ve olayın zuhur etmesine meydan vermezdi. MİT, CHP zamanında büyük olayları yapan ve yaptıran MHP'lilere ait bilgileri saklamış, sıkıyönetim mahkemelerine sadece sola ait raporların verilmesi hususunda Türkeş, MİT'teki elemanlarına talimat vermiştir."
Yargılama süreci
Çoğunlukla sağ ve aşırı sağ görüşlü olarak nitelenen toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Yirmi üç yıl süren davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında ceza almıştır. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.
İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Sıkı yönetim mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu.
Katliamın müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979'da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980'de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980'de öldürüldü. Hapse mahkum edilenlerin cezaları ise 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu ile ertelendi. Hükümlülerin cezalarının ertelenmesinin ardından serbest bırakıldı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları