Meral Akşener; Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz. Türk milletine ölümü gösterip, sıtmaya razı eden bu maskeli baloya boyun eğmeyeceğiz!
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
İYİ Parti'nin asgari ücret talebinin 2024 yılı Ocak ayı için 17 bin, Temmuz ayı için ise 20 bin 500 lira olduğunu açıklayan Akşener, "Ancak, iktidarın müthiş öngörü yeteneğini de hesaba kattığımızda, yılın ilk yarısındaki enflasyonun bu arkadaşların hedeflediği oranın üzerinde gerçekleşmesi durumunda oluşacak refah kaybı da, Temmuz ayında öngörülen asgari ücret miktarına mutlaka ilave edilmelidir." dedi.
İYİ PARTİ GENEL BAŞKANI MERAL AKŞENER;
“ÇAKALLARIN HÜKMÜ, KURT AYAĞA KALKANA KADARDIR! BİZİM İÇİN DE VAKİT, ARTIK AYAĞA KALKMA VAKTİDİR!”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
Akşener; İYİ Parti’nin Muğla SeydikemerBelediye Başkan Adayını Harun Sağır, Muğla Kavaklıdere Belediye Başkan Adayını Levent Akkalı, Muğla Dalaman Belediye Başkan Adayını Ayhan Günay, Muğla Yatağan Belediye Başkan Adayını Hüseyin Çöllüoğlu, Çanakkale Lapseki Belediye Başkan Adayını Atilla Öztürk, Çanakkale Biga Belediye Başkan Adayını Selçuk Kavas, Çanakkale Bozcaada Belediye Başkan Adayını Cevdet Çepi, Çanakkale Çardak Belediye Başkan Adayını Mustafa Kaya, Adana Yüreğin Belediye Başkan Adayını Bülent Alper, Antalya Kumluca Belediye Başkan Adayını Kadir Ulusoy, Çankırı Atkaracalar Belediye Başkan Adayını Semra Okursoy, Denizli Bozkurt Belediye Başkan Adayını Zafer Kocaman, Denizli Pamukkale Belediye Başkan Adayını Türkay Berberoğlu, Afyonkarahisar Çay Belediye Başkan Adayını Yaşar Kemal Kantartopu, Afyonkarahisar Çay Karacaören Belediye Başkan AdayınıNecati Balık, Afyonkarahisar Sinanpaşa Belediye Başkan Adayını Hasan İnan’ı, Afyonkarahisar Sinanpaşa AhmetpaşaBelediye Başkan Adayını Abdullah Başak, Afyonkarahisar Sultandağı Belediye Başkan Adayını Mehmet Özgür Özkan, Afyonkarahisar Sultandağı DereçineBelediye Başkan Adayını Aykut Okumuş, Afyonkarahisar Sultandağı YeşilçiftlikBelediye Başkan Adayını Nihat Topçu, Afyonkarahisar Sinanpaşa SerbanBelediye Başkan Adayını Metin Özdemir, Afyonkarahisar Merkez Sülümenli Belediye Başkan Adayını Mustafa Afyon, Afyonkarahisar Merkez Nuribey Belediye Başkan Adayını İbrahim Baylan, Isparta Gelendost Belediye Başkan Adayını Mustafa Özmen, Isparta Belediye Başkan Adayını Ahmet Tural, Trabzon Yomra Belediye Başkan Adayını Mustafa Bıyık, olarak ilan etti.
“İYİ PARTİ, TEK BİR KADININ MÜCADELESİNİ TÜM KADINLARIN MÜCADELESİ BİLEREK SAVAŞANLARIN PARTİSİDİR!”
Konuşmasına 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü kutlayarak başlayan Meral Akşener, kadınlara seçme ve seçilme hakkını batı ülkelerinden çok daha önce vererek kadının hakkını teslim eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anarak sözlerini sürdürdü; “Değerli kadınlar; ta 1934 yılında, batılı ülkelerden bile önce kadınlara seçme ve seçilme hakkını verilmiştir.Hatta aslında pek konuşulmaz, Türk kadınına bu hak ilk kez 1930’da belediye seçimleri için, zaten verilmiş; 1934 yılına giden süreçteyse diğer yasal ve anayasal düzenlemeler tamamlanarak tam kapsamlı hâlini almıştır. İşte o gün, bir cumhuriyet vizyonumuz varken; bugün, 2023 yılında kadın haklarında Türkiye’yi dünyanın gerisinde bırakan bir büyük vizyonsuzlukla mücadele ediyoruz. Elbette bu duruma razı gelmeyeceğiz! Elbette mücadeleden vazgeçmeyeceğiz! Çünkü 89 yıl sonra bugün, Cumhuriyet kadınları olarak bizim görevimiz; Atatürk’ün açtığı yolda bayrağı daha da ileri taşımak ve Türk kadınının hayatın her alanındaki haklarına kavuşmasını sağlamaktır! İşte bu yüzden İYİ Parti, söyleyecek sözü olan kadınların partisidir! İYİ Parti, tek bir kadının mücadelesini tüm kadınların mücadelesi bilerek savaşanların partisidir! Sürekli; “Kadın konusu, siyaset üstüdür” deyip, boş oturanların karşısında; siyasetinin gündemine, kadınları alanların partisidir! Kadınları ve kadın haklarını, kendi tekelinde zannedenlerin karşısında;“Kadın hakları, bir medeniyet meselesidir.” diyenlerin partisidir!Plazalarda cam tavana çarpan kadınların da, rutubetli gecekondularda kaderine terk edilen kadınların da hakkını, hukukunu aynı azimle savunanların kadının tercihlerine, kadının iradesine uzatılan elleri aynı güçle reddedenlerin partisidir!”
“BİZ BURADA OLDUKÇA, CUMHURİYETİMİZİN YENİ YÜZYILININ TÜRK KADINLARININ OMUZLARINDA YÜKSELMESİNE ENGEL OLAMAYACAKLAR!”
Akşener, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğini hatırlatarak; “Kadınların güçlenmesini istemeyenler rahatsız olmaya devam edecek! Kadınların başarılarını çekemeyenler rahatsız olmaya devam edecek! İktidara baskı yapıp İstanbul Sözleşmesi’ni rafa kaldırtan kadın düşmanları rahatsız olmaya devam edecek! Türk kadınının önünü açan Cumhuriyetimizle sorunu olanlar rahatsız olmaya devam edecek! Bizim için hava hoş. İstedikleri kadar rahatsız olabilirler. İstedikleri kadar düşmanlık edebilirler. Ama biz buradayız, burada olmaya devam edeceğiz. Ve biz burada oldukça ne yaparlarsa yapsınlar Cumhuriyetimizin yeni yüzyılının Türk kadınlarının omuzlarında yükselmesine engel olamayacaklar!” ifadelerini kullandı.
“İKTİDAR, ÇÖZÜM ÜRETECEĞİ YERDE YENİ SORUNLAR ÜRETİYOR!”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 yılında yaklaşık %20 seviyesinde olacağını öngördüğü enflasyonun; ENAG’a göre %129, İstanbul Ticaret Odası’na göre %74, TÜİK’e göre %62 seviyelerine ulaştığını vurgulayan Meral Akşener bu şartlarda maaş zamlarının yılda 2 değil 4 kez düzenlenmesini önerdiklerini de hatırlattı; “Her şey kötüye giderken beceriksizliğinin sonuçlarından yüzü bile kızarmayan iktidar, çözüm üreteceği yerde yeni sorunlar üretiyor. Hatırlarsınız, geçtiğimiz yıllarda enflasyonun durdurulamaz yükselişi karşısında asgari ücret, memur ve emekli maaşlarına yılda iki defa zam yapılıyordu. Hatta buna rağmen yapılan maaş zamları daha bir sonraki aya kalmadan eriyordu. Hatta bu yüzden biliyorsunuz biz de zamların yılda 2 defa değil, 4 defa yapılmasını önermiştik. Peki iktidar ne yaptı? Bu sayıyı arttıracağına, tam tersine düşürmeyi tercih etti. Biz bu rezaleti ilk olarak Çalışma Bakanı’ndan duymuştuk. Geçen hafta da Sayın Erdoğan yapığı açıklamayla teyit etti. 2024 yılı itibarıyla maaşların 6 ayda bir değil, 12 ayda bir zamlanacağını söyledi. Yine engin bilgisini konuşturdu; ‘Bir kez verilecek zamla bu iş biter.’ dedi. Belli ki bu arkadaşımız çalışanların işini bitirmeye, kafayı koymuş. Buradan kendisine sormak istiyorum; bu kararı hangi gerekçeyle aldınız, Sayın Erdoğan? Geçen seneye göre ne değişti? Enflasyon yüzde 20’lere mi düştü? Hayat pahalılığı mı azaldı? Alım gücümüz mü arttı? Milletimiz rahata mı erdi? Bir de utanmadan çıkıp; ‘Biz vatandaşımızı bugüne kadar,enflasyona ezdirmedik ve ezdirmeyiz.’ diyorsunuz. Ayıptır, günahtır!”
“ASGARİ ÜCRETİN OCAK VE TEMMUZ AYLARINDA; YILDA İKİ DEFA BELİRLENMESİ KONUSUNDA ISRARCIYIZ.”
Yüksek enflasyon oranını vurgulayan Akşener, maaş düzenlemesinin yılda bir kez yapılmasının bu şartlarda doğru olmadığına dikkat çekerek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; “Yılda bir defa yapılan maaş ayarlaması, enflasyonun tek haneli seviyelerde olduğu ekonomilerde olur. Son 6 aylık enflasyon oranı yüzde 40’a yaklaşan, fevkalade iyimser bulduğumuz 2024 enflasyon hedefiyse yüzde 36 olan bir ekonomide; yılda bir defa, enflasyon oranında yapılan maaş artışı kimseyi enflasyona karşı korumaz. Bu kadar basit. Gerçek enflasyonun üzerine yüzde 20, yüzde 30 refah payı vermediğiniz sürece; yani kendi makyajlı rakamlarınıza göre bile yüzde 60’ların üzerinde bir maaş artışı yapmadığınız sürece;milletimiz, enflasyonun altına ezilmeye aynen devam eder. Bu çerçevede İYİ Parti olarak biz de kendi hesabımızı yaptık: Öncelikle biz asgari ücretin Ocak ve Temmuz aylarında;yılda iki defa belirlenmesi konusunda ısrarcıyız. Asgari ücret tespit edilirken de mevcut asgari ücretin değil, Türk-İş’in açlık sınırının baz alınması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bize göre milletimiz için açlık sınırı altındaki bir ücret, kesinlikle kabul edilemez. Ayrıca iktidarın manşet enflasyon hedefini esas almak, asgari ücret tespitinde milletimizin lehine bir sonuç ortaya çıkarmıyor. O nedenle asgari ücret; manşet enflasyon hedefiyle uyumlu olacak biçimde, gıda enflasyonu esas alınarak belirlenmelidir. Bunun için de genel enflasyonla gıda enflasyonu arasındaki geçmiş yıllardaki ilişkiyi dikkate almak yeterli olacaktır. Son olarak, sadece enflasyon oranında yapılacak bir artış yetmez. Çalışanlarımıza hiç olmazsa büyüme oranı seviyesinde bir refah payı da mutlaka verilmelidir.”
“ASGARİ ÜCRET TALEBİMİZ 2024 YILI OCAK AYI İÇİN 17 BİN LİRA, TEMMUZ AYI İÇİN İSE 20 BİN 500 LİRADIR.”
Akşener, İYİ Parti’nin açlık sınırını ve asgari refah artışını dikkate alarak hesapladığı ve hem Ocak hem de Temmuz aylarında artış olması gerektiğini vurguladığı asgari ücret taleplerini şu sözlerle dile getirdi; “İktidarın yüzde 36’lık enflasyon hedefiyle uyumlu gıda enflasyon tahmini, açlık sınırı tahminimizve yüzde 4’lük asgari bir refah artışını esas aldığımızda;İYİ Parti olarak, hem çalışanlarımızı hem de işverenlerimizi gözetenmakul asgari ücret talebimiz2024 yılı Ocak ayı için 17 bin lira, Temmuz ayı için ise 20 bin 500 liradır.Ancak iktidarın müthiş öngörü yeteneğini de hesaba kattığımızda yılın ilk yarısındaki enflasyonunbu arkadaşların hedeflediği oranınüzerinde gerçekleşmesi durumundaoluşacak refah kaybı daTemmuz ayında öngörülen, asgari ücret miktarınamutlaka ilave edilmelidir.”
“SIRF EKONOMİDEKİ BU DURUM İÇİN BİLE AK PARTİ BU MİLLETE EN AZINDAN BİR TELAFİ BORÇLU!”
Türkiye’de yaşanan ekonomik problemlerin 21 yıllık Ak Parti iktidarının bir sonucu olduğuna dikkat çeken İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; “21 yıllık Ak Parti iktidarının sonucunda, bugün maalesef karşımızda yokluğa ve yoksulluğa mahkûm edilen bir Türkiye var. Bugün maalesef karşımızda istikrarsız ve geleceği belirsiz bir Türkiye var. Bugün maalesef karşımızda sadece enflasyon canavarının ezdiği değil; iktidarın da çaresiz, kimsesiz ve sahipsiz bıraktığı bir Türk milleti var! Cumhuriyetimizin, kimsesizlerin kimsesi olan kapsayıcı vizyonunu yandaşlarının hamisi olan oligarşik bir vizyonsuzluğa terk ettiler! Rantiyeleri üç kuruş zarar etti diye dünyaları yerinden oynatırken milletimizi geçim sıkıntısıyla, borçlarla bir başına bıraktılar! Eşlerini, dostlarını, akrabalarını ihya ederken bu milletin evlatlarını görmezden geldiler! İstedikleri kadar, suyu bulandırmaya çalışsınlar. Lamı cimi yok. Gerçekler ortada. Enflasyon, Ak Parti yüzünden fırladı. Paramız, Ak Parti yüzünden pul oldu. Satın alma gücümüz, Ak Parti yüzünüzden düştü. Kiralar, Ak Parti yüzünüzden patladı. Türk milleti, Ak Parti yüzünden fakirleşti.Ve tüm vahim hatalarının yanında, sırf ekonomideki bu durum için bile Ak Parti bu millete en azından bir telafi borçlu. 2024 yılının zam oranları da iktidarın milletimize yaşattığı, tüm bu zorluklara karşı enflasyon altında ezilen milletimize son 5 yılda kaybettiği refahı geri kazandırmalıdır. Buradan iktidara seslenmek istiyorum; Hayatınızda bir kez olsun sorumluluk alın! Bir kez olsun devlet ciddiyetiyle hareket edin! Bir kez olsun kendinizi değil, milletimizi düşünün! Bir kez olsun siz fedakârlık yapın! Önümüzde bütçe görüşmeleri var.Bir kez olsun saray için değil millet için bütçe yapın! Milletimizi kendi elinizle soktuğunuz bu girdaptan artık çıkartın!” cümleleriyle konuşmasına devam etti.
“İKTİDAR; YÜZDE 1 KOMİSYON KARŞILIĞINDA PARAYI DA, SUÇLULARI DA AKLADI!”
Akşener, iktidarın “Varlık Barışı” projesinin sonucunda 2021 yılında Türkiye’nin OECD Mali Eylem Görev Gücü tarafından Gri Liste’ye alındığını da hatırlattı; “Son günlerdeülkece aklanan kara paraları, fonları ve vurgunları konuşuyoruz. Peki biz bu hâle nasıl geldik?Gelin, birlikte hatırlayalım… Ekonomi yönetimini eline yüzüne bulaştıran iktidar; kısa dönemli yatırım ve para ihtiyacını karşılamak için gitti, varlık barışı diye bir garabet çıkarttı. Geçtiğimiz Mart ayına kadar uyuşturucu satana “Getir paranı” dedi. Kaçakçılık yapana “Getir paranı.” dedi.Türkiye’den para kaçırana “Getir paranı.” dedi. Hırsıza, yolsuza, uğursuza kollarını açtı; “Getir paranı.” dedi. Ve yüzde 1 komisyon karşılığında parayı da, suçluları da akladı. Sonuçta ne oldu? Sonuçta ülkemiz, kara para ve suç baronları için bir cennet hâline geldi. 2021 yılında ise OECD Mali Eylem Görev Gücü, ülkemizi gri listeye aldı. Peki bu gri liste nedir? Eğer ki ülkenizde yoğun miktarda para aklanıyorsa, terörist gruplar ülkenizden finansman sağlıyorsa ve siz de bu sorunlara karşı hiçbir mücadele sergilemiyorsanız işte o zaman Gri Liste’ye girersiniz. İşte Ak Parti, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne böylesine büyük bir utancı yaşatmayı başardı. Ne diyelim, Allah ıslah etsin…”
“CAMBAZLAR KONUŞULUYOR AMA SİRKİN SAHİPLERİ NEDENSE HİÇ KONUŞULMUYOR!”
Türkiye’nin gündemine düşen kara para aklama ve dolandırıcılık davaları hakkında asıl sorumluların konuşulmadığını vurgulayan Akşener; “Türkiye haftalardır güzellik merkezleri üzerinden para aklayanların avrolu bigudilerini konuşuyor. Dolandırılan spor insanlarını, kaptırdıkları milyon dolarları konuşuyor. Hangi fenomenlerin nasıl haksız kazançlar elde ettiğini konuşuyor.Yalnız ilginçtir para aklayanlar konuşuluyor ama parası aklananlar nedense konuşulmuyor.Dolandıranlar, dolandırılanlar konuşuluyor ama dolandırıcılığa yol verenler nedense konuşulmuyor. Haksız kazanç sağlayanlar konuşuluyor ama bu haksız kazançları finanse edenler nedense konuşulmuyor. Ezcümle cambazlar konuşuluyor ama sirkin sahipleri nedense hiç konuşulmuyor. Değerli dava arkadaşlarım, biz bu kirli buzdağının sadece görünen kısmıyla ilgilenmiyoruz. Çünkü buzdağının altında yatanın, yaşanan her türlü ahlaksızlığa zemin hazırlayanın; kayıt dışı ekonomi illeti olduğunu çok iyi biliyoruz. Bugün maalesef ekonomimizin üçte biri kayıt dışında. Rüşvet çarkı, kayıt dışıyla dönüyor. Uyuşturucu kaçakçılığı, kayıt dışıyla dönüyor. Sığınmacı sayısının katlanmasına sebep olan kaçak göç ekonomisi, kayıt dışıyla dönüyor. Emek hırsızlığı, kayıt dışıyla dönüyor. Vergi kaçırma, kayıt dışıyla dönüyor. Ve bütün bunların yükünü de alnının teriyle çalışan, helal parayla geçinmeye çalışan milletimiz ödüyor. Nitekim iktidar da ortaklarının ve kullanışlı yol arkadaşlarının sus payını, bu kirli düzene yıllardır göz yumarak ödüyor. Doyumsuz bir azınlığı tatmin etmek için masum çoğunluğun helal rızkına el uzatıyor. Rant çetelerine peşkeş çekilen parayı, ücretli çalışanların kazancından kesiyor. Sığınmacılardan alamadığı vergiyi, Türk milletinin sırtına yüklüyor. Bir gün bile israftan geri durulmuyor. Bir gün bile devletin malına çökenlerden hesap sorulmuyor. Bir gün bile rant şebekelerinin döndürdüğü değirmeninin suyu nereden geliyor diye bakılmıyor.” ifadelerini kullandı.
“HABERLERDE GÖRDÜĞÜMÜZ KEPAZELİĞİN TEMELİ SADECE EKONOMİK BİR SORUN DEĞİLDİR. BU BİR VATANA SADAKAT SORUNUDUR!”
Meral Akşener konuşmasına şu sözlerle devam etti; “Aziz milletim, bugün haberlerde gördüğümüz kepazeliğin temeli sadece ekonomik bir sorun değildir. Bu bir zihniyet sorunudur! Bu bir ahlak sorunudur! Bu bir aidiyet, bu bir vatana sadakat sorunudur! Ve Ak Parti iktidarı da daha ilk günden beri kayıt dışını bir sorun olarak değil, bir fırsat alanı olarak gördüğünden; bu sorun düpedüz bir iktidar sorunudur! İşte o nedenle; ne zaman ki haram yemeyi günah sayan faziletli insanlar iktidara gelir, bu sorunlar o zaman çözülür! Ne zaman ki mafyaların, çetelerin, rantiyelerin değil; illetin çıkarlarını gözetenler iktidara gelir, bu sorunlar o zaman çözülür! Ne zaman ki kendi milletini sığınmacılardan daha çok sevenler iktidara gelir, bu sorunlar o zaman çözülür! Yani ne zaman ki İYİ Parti iktidara gelir tüm bu sorunlar, işte o zaman çözülür!”
“MADEMKİ İKTİDAR TÜRKİYE’Yİ GRİ LİSTEDEN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYOR; O ZAMAN BUYURSUNLAR, ARTAGAN PROJEMİZİ KULLANSINLAR!”
İYİ Parti’nin 2021 yılında duyurduğu dijital dönüşüm projesi olan Artagan’ın, Türkiye’yi Gri Liste’den çıkarmak için bir çözüm yolu olduğunu ve iktidar tarafından uygulanması gerektiğini vurgulayan Akşener; “Mademki iktidar, bugünlerde böylesi bir mücadeleye girişiyor; mademki Türkiye’yi gri listeden çıkarmaya çalışıyor; o zaman buyursunlar, Artagan projemizi kullansınlar.Ülkemizdeki bu kirli düzeni magazinleştirerek değil, köküne kibrit suyu dökerek bozsunlar. Biz her zaman aynı şeyi söylüyoruz; İYİ Parti olarak, milletimizin ve memleketimizin yararı için getirdiğimiz her çözüm önerisi mirî maldır. Buyursun, kullansınlar! Hırsıza, arsıza göz yumulduğu; kayba, kaçağa yol verildiği ve âdeta suçun teşvik edildiği bir ortamda Türkiye kalkınamaz! Eğer ki Türkiye’yi kalkındırmak istiyorsak herkesin geliri oranında eşit katkı sağladığı, herkesin eşit bir rekabet ortamında çalıştığı, herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu; dijital teknolojilerin tüm nimetlerini kullanan yeni bir sistemi inşa etmek zorundayız!Cılız adımlarla değil, cesur adımlarla yürümek zorundayız! Hasatta gözü olanları değil, tarlada izi olanları desteklemek zorundayız! Türkiye’yi hırsızların, arsızların, hayasızların elinden kurtarmak zorundayız! Ve emin olun, bunu er ya da geç İYİ Parti iktidarında, mutlaka başaracağız!” ifadelerini kullandı.
“İYİ BELEDİYECİLİK VİZYONUMUZLA MİLLETİMİZ İÇİN HER ŞEYDEN ÖNCE YAŞANABİLİR ŞEHİRLER İNŞA EDECEĞİZ!”
Özellikle büyükşehirlerde nüfus artışıyla beraber ulaşım hizmetlerinin büyük bir problem hâline geldiğine değinen Meral Akşener; ulaşım sorununa karşı İYİ Parti’nin toplu taşımayı vatandaşlar için cazip hâle getirme, metro ve hafif raylı taşıma ağlarını genişletip yaygınlaştırma, toplumsal çekim merkezlerinin toplu taşıma sistemleriyle bağlantısını genişletme; ticari taksi, dolmuş ve minibüs taşımacılığının kentsel ulaşım talebine göre düzenlenme ve hizmet kalitesini artırma gibi çözüm önerilerinin yanında “Yürüyen Kentler” projesinden de bahsederek İYİ Parti’nin yerel seçimlere yönelik vizyonunu şu sözlerle açıkladı; “Şehirlerimizdeki nüfus yoğunluğu arttıkça ulaşım hizmetleri de belediyelerin en önemli görevlerinden biri hâline geliyor. Ancak buna karşılık ülkemizde, özelikle de büyükşehirlerimizde; ulaşım hizmetlerinin başarısından söz etmek maalesef pek de mümkün değil. Gelişmiş ülkelerdeki şehirlerle karşılaştırıldığında ulaşım imkânlarımız hem nicelik hem de nitelik bakımından beklentileri maalesef karşılayamıyor. İzlenen yanlış kentleşme politikaları, kısır siyasal çekişmeler, kontrolsüz göç, düzensiz yerleşme gibi faktörler belediyelerin finansal kaynaklardan yoksun bırakılmasıyla birleştiği zaman; ulaşım hizmetlerimizdeki yetersizlik, yıllar içinde gittikçe derinleşen bir kriz hâline geliyor. Özellikle iktidarın yerel yönetimlere bakışını dikkate aldığımızda, aslında bu durum hiç de şaşırtıcı değil. Büyük büyük sözler veriyorlar, ihtişamlı propagandalar yürütüyorlar ama buna karşılık küçük işler yapıyorlar. Vergi almayı biliyorlar ama mesele şehir içi ulaşımına gelince çuvallıyorlar. Her seçimden önce Berlin’i, Paris’i, Kopenhag’ı vadediyorlar ama seçimden sonra insanlarımızı Delhi’nin, Kahire’nin, Cakarta’nın kaosuna mahkûm ediyorlar.İşte bu tablo karşısında biz İYİ Parti olarak, İYİ Belediyecilik vizyonumuzla milletimiz için her şeyden önce yaşanabilir şehirler inşa edeceğiz. Yetkiyi devraldığımız tüm şehirlerimizde toplu taşımayı ön planda tutan; huzurlu, güvenli ve konforlu seyahat imkânı sağlayan; zaman kaybına, çevre ve gürültü kirliliğine neden olmayan; kalabalıklaşmanın getirdiği artan taleple baş edebilen; değişen şartlara teknolojinin imkânlarını kullanarak uyum sağlayan; adil, kapsayıcı ve erişilebilir ulaşım hizmetlerini hayata geçirmeye talibiz!”
“KAZANDIĞIMIZ TÜM ŞEHİRLERDEKİ ULAŞIM HİZMETLERİNİ, SİSTEMLİ BİR SÜREÇ YÖNETİMİ ANLAYIŞIYLA YÜRÜTECEĞİZ.”
Meral Akşener, konuşmasını İYİ Parti’nin yerel seçimlerde kazanacakları belediyelere yönelik hedeflerini anlatarak sürdürdü; “Kazandığımız tüm şehirlerdeki ulaşım hizmetlerini, sistemli bir süreç yönetimi anlayışıyla yürüteceğiz. Öncelikle şehirlerimizin mevcut ulaşım envanterini çıkartıp; kentsel hareketlilik ihtiyaçlarını, kent jeopolitiğini ve çevresel etki değerlendirmelerini dikkate alan ulaşım talep ve tahmin modelleri oluşturacağız. Bu modeller üzerinden ulaşım hizmetlerini; kentsel genişlemeyi, nüfus artış eğilimini ve imar planlarını dikkate alan bütüncül bir yaklaşımla tasarlayacağız. Kentsel hareketliliğin yönetiminde ise yeni nesil bilişim sistemleri, akıllı şehir teknolojileri ve coğrafi bilgi sistemleriyle birlikte büyük veri tabanlı ulaşım modelleme araçlarını da etkin şekilde kullanacağız. Ayrıca yönettiğimiz belediyelerde ulaştırma konusunda yetkinliği olmayan kişilerin, ulaşım hizmetlerinin yönetiminde karar almasına asla izin vermeyecek; bu görevler için mesleki bilgiye sahip, donanımlı kadroları istihdam edeceğiz.”
“İNANILMAZ GÜZEL PROJELERİMİZ VAR, BUNLARI ANLATMAMIZ LAZIM.”
Akşener konuşmasına şu sözlerle devam etti; “Bizim yaş grubu bütün bu her türlü övgüden böyle bir derin çekingenlik duyar, bir utanma hissi olur. Çünkü bizim yaş grubuna çocuklar şunu öğrettiler; “sen övünme, el övsün.” Dolayısıyla bugünün siyaseti ise hem yalan söyleyerek övünme sistemi var. Onun için uyum sağlayamıyoruz. Yani iki şey olamıyoruz; ben başta olmak üzere şu salonu şereflendiren herkesin ortak bir özelliği var, ortak bir eksiği var. Bir, biz mağdur olamıyoruz. Dayak yesek bile mağdur olamıyoruz. Utanmasak makyaj yapıp morlarımızı örteceğiz. Halbuki yaşadıklarımızı bir düşünün bir Allah’ın kulunun, her bir bireyden bahsediyorum İYİ Parti’li, hakikaten taşıyamayacağı oranda ağır şeyler yaşadık yaşamaya devam ediyoruz. Ya arkadaş, kuyruğu dik tutacağız diye öldük. Azıcık mağdur olalım, biraz bunları anlatalım. İkincisi ise övünemiyoruz. Halbuki inanılmaz güzel projelerimiz var. Bunu anlatmamız lazım. Yani propagandanın anlamı devamlı, devamlı anlatmaktır. Ama bize dediler mi; “Sen övünme, el övsün.” E elde övmüyor. Dolayısıyla kendi kendimizi övmemiz lazım. Bu eksiğimizi beraber gidereceğiz inşallah.”
“İKİ KUTUPLU SİYASETİN KARŞISINDA; TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİK MİLLÎ YÜKSELİŞ YOLCULUĞUNU BAŞLATMANIN GURUR VE MUTLULUĞUNU HEP BİRLİKTE YAŞIYORUZ.”
İYİ Parti’nin iki kutba sıkıştırılmak istenen siyaset karşısında yeni bir yol açtığını vurgulayan Akşener; “Sıfır toplamlı ittifak düzenine karşı başlattığımız kutlu mücadele, artık yeni bir aşamaya geçti. Medya operasyonlarıyla, baskılarla, iftiralarla, tehditlerle, beslenip büyütülen iki kutuplu siyasetin karşısında; Türkiye’nin Demokratik Millî Yükseliş yolculuğunu başlatmanın gurur ve mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Yerel yönetimleri rant kapısına indirgeyenlere, belediyeciliği hizmet değil iktidar alanı olarak görenlere, kayıkçı kavgalarıyla milletimizi oyalayanlara karşı; anlamlı ve cesur bir başlangıç yaptık. Biliyorsunuz, bugüne kadar nice zorlu günler yaşadık. Nice saldırılara, hakaretlere, iftiralara göğüs gerdik.Nice ablukaları, ambargoları, engelleri aştık. Nitekim, açık konuşayım; bugünden sonra da bizi gül bahçeleri beklemiyor… Tam tersine; önümüzde dikenlerle, sırtlanlarla, haşerelerle dolu çetin bir yol var. Bu yolda övgü süsü verilen iftiralar duyacağız. Çiçek demetlerinin ardına gizlenen tehditler alacağız. Yüzümüze gülüp, tetikçilerini üzerimize salanları göreceğiz. Ancak şunu çok iyi biliyorum ki dün olduğu gibi bugün de; bunların hepsine dişimizi sıkacak, göğsümüzü gereceğiz. Çünkü bizim için siyaset, hiçbir zaman bir konfor alanı, bir rant kapısı olmadı. Biz hep baskıya karşı baş kaldıranlar olduk. Biz hep, dayatmaya karşı direnenler olduk. Biz hep, siyaset simsarlarının tekerine çomak sokanlar olduk. Ve biz hep milletin yararına olanı yılmadan savunanlar olduk.” ifadelerini kullandı.
“MİLLETİMİZİN HAKKINI, HUKUKUNU ARAMAK İÇİN KENDİMİZDEN NE VERMEK GEREKİYORSA ONU YAPMAK ZORUNDAYIZ. ALLAH ŞAHİTTİR Kİ; BEN VE BU HAZİRUN BUNA KARARLIYIZ.”
30 senelik siyasi kariyeri boyunca otoriteye karşı mücadele ettiğini hatırlatan Akşener; “Önümüzdeki süreçte de tüm güçleriyle üzerimize gelecekler. Televizyonlarıyla, kalemşörleriyle, kerameti kendinden menkul kanaat önderleriyle, maaşlı yorumcularıyla; tekrar tekrar yaylım ateşine tutacaklar. Daha ilginci de her iki taraf beraber yapacak. Bu ülkede kimseye yaranamıyoruz, milletimizden başka. Bir taraf başka türlü hakaret ediyor, öbür taraf başka türlü hakaret ediyor. Ortak noktaları bizim hür ve müstakil olarak seçime girmemizi engellemek. İki gündür izliyorum, yok hiçbirinin birbirinden farkı! Belediyeleri siyasi rant mecrası görenler; milleti güdülecek koyun, yolunacak kaz bilenler; öfkeden, nefretten, düşmanlıktan beslenenler; ikiyüzlü bencilliklerini erdem diye pazarlayacaklar. Ama unuttukları bir şey var. Biz bu filmi daha önce gördük. Biz şerbetliyiz! Biz idmanlıyız! Biz alışığız! O nedenle tankla da, topla da, tüfekle de gelseler bize vız gelir, tırıs gider… Yalnız 30 senelik siyasi hayatımda be kardeşim azıcık da böyle bir rahat ettiğim zaman olaydı ya. Böyle mi olur ya? Yani hayatım otoriteyle dövüşmekle geçti. Otoriteyle dövüşmeye kararlı bir grupla beraber olduk gene dövüşüyoruz. Ya bu nasıl bir şeydir? Azıcık şöyle rahat edeydik ya. Olamadı. Ama biz milletimizin yanındayız. Milletimizin hakkını, hukukunu aramak için ne gerekiyorsa, kendimizden ne vermek gerekiyorsa onu yapmak zorundayız. Allah şahittir ki; ben ve bu hazirun, arkadaşlarım buna kararlıyız. Bize saldıranlar bunu dikkate alsınlar.” dedi.
“ARTIK VAKİT; TARİHİ BİR SORUMLULUĞU ÜSTLENME, ŞANLI BİR MÜCADELEYİ ZAFERLE TAÇLANDIRMA VAKTİ!”
Akşener konuşmasının devamında, “Tarih korkakları değil, cesurları yazar.” diyerek devam ettiği konuşmasında; “İYİ Parti olarak kurulduğumuz günden beri millet iradesine saygı duymayanların nobranlığına; millete parmak sallayanların cüretkarlığına, “Devlet benim.” diyenlerle,“Ben ne dersem o olur.” diyenlerin şımarıklığına hiçbir zaman prim vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz! Adına ittifak dedikleri manda ve himaye tuzağına geçit vermeyeceğiz. Türk milletine ölümü gösterip, sıtmaya razı eden bu maskeli baloya boyun eğmeyeceğiz! Değerli dava arkadaşlarım; tarih, korkakları değil cesurları yazar. Türk milletini kendilerine mahkûm zannedenlerin kurduğu bu tahterevalli düzenine karşı artık yeni bir safhadayız. Artık vakit; tarihi bir sorumluluğu üstlenme, şanlı bir mücadeleyi zaferle taçlandırma vakti.”ifadelerini kullandı.
“SİZİN OMUZLARINIZ, TÜRK’E DÜŞMAN OLANLARIN YÜKÜNÜ TAŞIMAZ!”
Sözlerinin devamında İYİ Partililere seslenerek konuşmasını sürdüren Akşener; “Şunu çok iyi biliyorum ki bu mücadelede sizin omuzlarınız, her yükü taşımaz!Mesela sizin omuzlarınız, fırsatçıların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, rantçıların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, ahlaksızların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, millete tepeden bakanların, yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, Türk’e düşman olanların yükünü taşımaz!Sizin omuzlarınız, Türksüz bir Türkiye peşinde koşanların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, Cumhuriyetle sorunu olanların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, Atatürk’e alerjisi olanların, yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız, terörden medet umanların yükünü taşımaz! Sizin omuzlarınız; ‘Bir kereden bir şey olmaz.’ diyenlerin yükünü de taşımaz! Sizin omuzlarınız; tecavüze uğramış bir kadının, katle uğramış bir kadının soruşturulurken ‘Acaba kadının bir eksiği var mıydı?’ sorusunu soranların yükünü de taşımaz! O nedenle bu mücadeleyi omuzlarımızda sadece ve sadece milletimizin bize yüklediği sorumlulukla vereceğiz. Bu mücadeleyi başkasının yazdığı senaryoya figüran olmadan, başkalarının siyasi kariyerlerine zıplama tahtası olmadan; başkasının sevabına da, günahına da ortak olmadan; özü başımıza, birlikte, hür ve müstakil olarak vereceğiz. Ve bu kutlu mücadelede milletimizden başka kimsenin takdirini beklemeden, milletimizden başka kimseye de hesap vermeden hür ve müstakil olarak dimdik yürüyeceğiz.” dedi.
“BİZ BİLİRİZ Kİ ÇAKALLARIN HÜKMÜ, KURT AYAĞA KALKANA KADARDIR! BİZİM İÇİN DE VAKİT, ARTIK AYAĞA KALKMA VAKTİDİR!”
İYİ Parti’nin her kademesiyle vatandaşlarla buluşacağını vurgulayan Meral Akşener; “Milletvekillerimizle, Başkanlık Divanı üyelerimizle, Genel İdare Kurulu Üyelerimizle, İl ve İlçe Başkanlarımızla; gençlerimizle, kadınlarımızla, üyelerimizle, gönüllülerimizle; ezcümle tüm teşkilatımızla birlikte meydana çıkacağız! Azimle, inançla, kararlılıkla yola çıkacağız!Türlü dümenle tarlamızı sürmek isteyenlere karşı, memleketimizin tarlasında izi harmanında da sözü olan aziz milletimizle buluşacağız! Bize çelme takmak isteyenlere hiç aldırmadan sokaklara ineceğiz, köyleri gezeceğiz, mahalle mahalle dolaşacağız! Kentlisinden köylüsüne, en yakınında en uzağına kadar; tüm vatandaşlarımızın kapısına gideceğiz. İnsanımıza yeniden velinimet olduğunu hatırlatacağız! İYİ Belediyecilik vizyonumuzu, projelerimizi, çözümlerimizi anlatacağız! Türkiye’nin Demokratik Millî Yükselişini gerçekleştirmek için hür ve müstakil olarak milletimizle buluşacağız!Açtığımız bu millî ve erdemli siyaset yolunda; rant yok, para yok, ihale yok, kayırma yok.Makam hırsı, mevki kavgası, koltuk sevdası hiç yok! Bu yolda çalışmak var! Bu yolda fedakârlık var! Bu yolda millet var, memleket var! Bu kutlu yolda şanlı vatanımız için ortaya koyduğumuz ideallerimiz, hedeflerimiz, ülkülerimiz var! Şunu hiçbir zaman unutmayın; biz sadece siyasi bir tercih yapmadık. Biz, Türk siyasetinde milletimiz için yepyeni bir yol açtık. Ve biz biliriz ki çakalların hükmü, kurt ayağa kalkana kadardır! Nitekim bizim için de vakit, artık ayağa kalkma vaktidir!” dedi.
“SON GÜCÜME KADAR, KARA KIŞIN KARŞISINDA GÜNEŞİ DOĞURMANIN MÜCADELESİNİ VERECEĞİM. SİZ DE BU MÜCADELEYİ VERMEYE HAZIR MISINIZ?”
Meral Akşener; “Buradan İYİ Parti’nin sadece Genel Başkanı olarak değil, aynı zamanda bir neferi olarak ilan ediyorum. Son gücüme kadar, kara kışın karşısında güneşi doğurmanınmücadelesini vereceğim. Siz de bu mücadeleyi vermeye hazır mısınız?Hakaretlere, baskılara, tehditlere göğüs germeye; yılmadan, yıkılmadan, yorulmadanmilletimiz için çalışmaya hazır mısınız?Nice engelleri aştığımız gibiönümüze dikecekleri her türlü engeliyıkıp geçmeye hazır mısınız?Allah’ın izni, milletimizin de teveccühüyleTürkiye’nin Demokratik Millî Yükselişini gerçekleştireceğimizbu iktidar yolunda benimle yürümeye hazır mısınız?Allah sizlerden razı olsun, gayretlerimizi ibadet saysın.” sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
ÜYE YORUMLARI
Yorum YapFacebook Yorumları