Gazeteciler Putin'e Libya'da 'paralı Rus savaşçıların varlığı'na ilişkin iddiaları da sordu. Putin buna, "Eğer bu kişiler Rus vatandaşıysa Rusya devletinin çıkarlarını temsil etmiyorlar demektir. Rusya hükümetinden para almıyorlar" yantını verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da öncesinde, Libya'da ateşkes sağlanması için Rusya'ya ülkenin doğusunu kontrol eden General Halife Hafter'i ikna etmesi çağrısında bulundu.
Ganalı mevkidaşı Shirley Botchway ile ortak basın toplantısı düzenleyen Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya politikası ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çavuşoğlu, 8 Ocak'ta Türkiye ve Rusya arasında varılan ortak mutabakata göre her iki tarafın Libya'daki aktörleri ikna etmesi gerektiğini belirtti.
"Türkiye'nin Hafter'i yok sayması mümkün değil"
Çavuşoğlu, 'Burada bir ateşkesin sağlanması konusunda iki devlet başkanı çağrıda bulundu. Buradaki mutabakata göre Türkiye olarak biz şu andaki tek meşru yönetim olan Sarraj'ı ve Sarraj yönetimini bu çağrıya destek vermeleri konusunda ikna edecektik; Rusya tarafı da Hafter'i i aynı şekilde bu çağrıya destek verme konusunda ikna edecekti' açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin Hafter'i yok saymasının mümkün olmadığını belirten bakan, komutanın 'meşruiyeti' olmadığını da söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 8 Ocak'ta İstanbul'da bir araya gelerek Libya'da 12 Ocak itibariyle başlayacak bir ateşkes çağrısında bulunmuşlardı.
Türkiye Libya'da Birleşmiş Milletler destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ni (UMH) ve Başbakan Fayez al Sarraj'ı destekliyor. Rusya'nın ise ülkenin doğusunu kontrol eden komutan General Halife Hafter'i ve ona bağlı Libya Ulusal Ordusu'nu desteklediği biliniyor.
Çavuşoğlu Türkiye'nin alınan ortak karar sonrası hemen Sarraj ile irtibata geçtiğini belirtip 'Biz üzerimize düşeni yaptık, hemen Trablus ile temasa geçtik,' dedi.
Dışişleri Bakanı, Sarraj yönetiminin ateşkesi desteklediğini fakat Hafter'in çağrıyı reddettiğini belirtti.
" Libya'da kaosun devam etmesine sebep olan yine Fransa "
"Hafter'i yok saymamız mümkün değil, o da Libya'daki aktörlerden biri' yorumunu yapan Çavuşoğlu, Libya'daki kaosun sürmesinden Fransa'yı suçladı:
"Avrupa'dan da zaten Fransa özellikle kendisinin içinde olmadığı her çabayı baltalamak için adeta çaba sarf ediyor. Bugün Libya'daki durumun sorumlularından birisi kim, Fransa. Kaddafi döneminde bombalamalar yapılarak çekilmesini sağlayan Fransa. Şimdi ise meşru olmayan bir yönetimi silah dahil her türlü desteği vererek Libya'da kaosun devam etmesine sebep olan yine Fransa. Bir bakıyorsun Fransa AB'ye gidiyor, 'Hadi Türkiye aleyhine bir karar alın.' Sonra Mısır'a gidiyor, bazı ülkeleri topluyor 'Hadi Türkiye'yi eleştirelim.' En son İtalya Dışişleri Bakanı'nın katılmadığı toplantıdan bahsediyorum. Sanki tüm olumsuz çabaları sarf eden onlar değil de bizmişiz gibi aleyhimize kararlar çıkartmaya çalışıyor. Bunların bir faydası yok."
Libya Ulusal Ordusu'nun Sözcüsü Ahmed el Mismari dün Facebook sayfasından yaptığı açıklamada, "başkent Trablus'u ele geçirmiş olan terör örgütlerine" karşı mücadelelerini sürdüreceklerini ve bu mücadelelerinin bazı dış ülkelerin de desteğini aldığını söylemişti.
Sarraj İtalya'da
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayez al Sarraj da bugün İtalya'nın başkenti Roma'da İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile görüştü.
Yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından iki lider basına kısa bir açıklama yaptı. Sarraj, "Biz Türkiye ve Rusya'nın ateşkes girişimini memnuniyetle karşılıyoruz, bu yönde her türlü girişime açığız" dedi. Sarraj öte yandan ateşkes sağlanması için karşı tarafın (General Halife Hafter) saldırılarını durdurması gerektiğini ancak ¬buna niyetli görünmediğini söyledi.
Sarraj, Berlin'de düzenlenmesi planlanan konferansa da olumlu baktığını ve bu konferansla saldırıların durmasını umduğunu söyledi. "Saldırgan tarafa silah desteği sağlayan üçüncü ülkeleri" eleştiren Sarraj, "Her ülke her zaman kendi çıkarlarını düşünür elbette ancak bu etik, ahlaklı ve adil biçimde yapılabilir" dedi.
İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de son yaşananların Libya'yı "barut fıçısına" çevirdiğini söyledi ve "İç çatışmayı ve dış müdahaleleri durdurmalıyız" diye konuştu. Gelecek hafta Libya konusunu görüşmek üzere Türkiye ve Mısır'ı ziyaret edeceğini belirten Conte, "Bizim amacımız siyasi çözüm bulunması. Siyasi çözüm Libya halkına refah vaat edebilecek tek seçenek" dedi.
İtalya Başbakanı, Avrupa Birliği'nin Libya krizinde daha etkin rol oynaması gerektiğini, bu şekilde Libya halkının geleceğinin tekil aktörlerin ellerine terk edilmesinin önüne geçileceğini de savundu.
Libya'da son durum
Libya'da Muammer Kaddafi'nin devrildiği 2011'de başlayan iç savaş hala sürüyor.
Birleşmiş Milletler'in (BM) siyasi çözüm çabaları da bugüne kadar başarıya ulaşmış değil.
İki farklı hükümet tarafından yönetilen ve coğrafi olarak da üçe bölünmüş durumda olan Libya'da yabancı ülkelerin de bu çatışmaya giderek daha çok müdahil olması ve farklı grupları desteklemesi çatışmaların sürmesinde önemli rol oynuyor.
Libya'nın Trablus ve Sirte gibi batısındaki şehirleri BM tarafından desteklenen ve uluslararası alanda tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti; doğu kesimlerini ise Tobruk merkezli General Halife Hafter'e bağlı gruplar kontrol ediyor. Libya'nın büyük oranda çöl olan güney kesimlerinin kontrolü de yerel aşiretlerin elinde.
