Takvim'den Mevlüt Yüksel bugün ise Gezi Parkı’nda bir ağaçla “röportaj yaparak” saçmalamanın da bir sınırının olmadığını gösterdi...
Takvim gazetesi ilk olarak Christiane Amanpour ile hayali bit
yapmıştı. Sonrasında TOMA'yla şimdi ise Gezi Parkı'nda ki ağaçla konuştu...
Ağaca fısıldayan adam: Mevlüt Yüksel…Takvim gazetesinin yaptığı bu akıldışı haberlerin hepsinin altında Mevlüt Yüksel’in imzası var.
Yüksel, Christiane Amanpour ile hayali
röportaj yaparak ülke basının adına bir utanç kaynağı olurken, bununla yetinmeyip "herkes konuştu o sustu" diyerek TOMA ile görüşmüştü.
Bu “sansasyonel” haberlerine bugün bir yenisini daha ekleyen Yüksel, “Kızılağaç dile geldi” diyerek Gezi Parkı’nda bir ağaçla yaptığını sandığı “röportajı” gazete manşetine koydu.
İşte Yüksel’in
ağaç röportajı:
Geçmiş olsun kızılağaç nasılsın?
Hiç iyi değilim, bu olaylar beni yordu. Çok üzüldüm. Adeta kahroldum...
Tam olarak ne oldu?
Günlerce eziyet çektim, biber gazı yedim. Solan yapraklarım, gaz nedeniyle erkenden döküldü. Kabuğum kurudu.
Acıyı filizlerime kadar hissettim.
Çevreciler sana iyi bakmadı mı?
Onların neresi çevreci! İlk gelenler iyi davrandı. Sonra gelen bir odun, gövdeme çivi çaktı. Babasının malıymış gibi gölgemi de 'Devrim Kıraathanesi' ilan etti.
Ne oldu o kıraathanede?
Neler olmadı ki... Günler geceler boyunca marşlar söylediler. Çok gürültü yaptılar. Ama bazıları da başını bana dayayıp dinlendi. Ben en çok o gençleri sevdim.
Peki onlar da seni sevdi mi?
Tabi sevdiler. Tabi araya karışan yaramazlar da vardı. İyi çocuklardan bana zarar gelmedi. Fakat bazılarından gerçekten korktum.
İyi ki yakmamışlar seni...
Yanmadım ama çok bilye, molotofkokteyli yedim. Sinem delik deşik oldu.
Bunlar artık hatıra kalır sende...
Ne hatırası, hepsini unutmak istiyorum. Günlerce dibime çişini yapanlar, bir şişe su bile dökmedi. En zoruma giden de bu oldu. Kanlı 1 Mayıs'ta bile böyle zulüm görmedim.