loading
close
SON DAKİKALAR

Mısra Öz Çorlu Tren Katliamı davasının 6 yılını özetledi; Sonun başlangıcı diyoruz biz bu karara!

Mısra Öz Çorlu Tren Katliamı davasının 6 yılını özetledi; Sonun başlangıcı diyoruz biz bu karara!
Tarih: 26.04.2024 - 15:14
Kategori: Siyaset

Çorlu Tren Kazasında oğlu Oğuz Arda Sel ve eşi Hakan Sel'i kaybeden Mısra Öz; Tam 6 yıl önce biricik evlatlarımızı, sevdiklerimizi kaybetmemiz ile başladı bu mücadele!

Uzunköprü-Halkalı seferini yaparken Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018'de meydana gelen, 7'si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 317 kişinin de yaralandığı tren kazasıya ilişkin davanın karar duruşmasında sanıklara ceza yağdı.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren faciasına ilişkin yargılamanın 20’nci duruşması, 25 Nisan 2024 Perşembe günü Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde yapıldı. Mahkeme heyeti, 4 sanığa “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan, 5 sanığa “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan hapis cezası verdi. 4 sanık ise beraat etti. Dönemin TCDD 1. Bölge Demiryolu Bölge Bakım Müdürü Mümin Karasu 17 yıl 6 ay, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt 16 yıl 3 ay, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat 13 yıl 9 ay ve TCDD Bölge Müdürü Nihat Aslan hakkında 15 yıl hapis cezasına çarptırılıp haklarında tutuklama kararı verildi.

Mısra Öz sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda;

"Tam 6 yıl önce biricik evlatlarımızı, sevdiklerimizi kaybetmemiz ile başladı bu mücadele. Daha o gece olay yerine getirilen, olay ile ilişkisi olan bilirkişiler (Mustafa Karaşahin, Bekir Sıddık Binboğa Yarman) öyle bir rapor hazırladılar ki suçluyu “yağmur” ilan edip, koca koca bakanların çıkıp “aşırı yağmurdan olan bir KAZA” söylemleri ile algı yarattılar. Ve haliyle yukarıdan gelen müdahaleyle, iddianamesini hazırlayan Savcı Galip Özkurşun sadece “dört alt düzey memurun yargılanması” kararı ile üst yönetime elini dahi uzatmadı.

Aileler ile birbirimize verdiğimiz sözlerle hiç kopmadık. Katliama sebep olan trenin geçtiği tüm ilçelerdeki duraklarda, adliyenin önünde günlerce, haftalarca,aylarca  “adalet nöbeti” tuttuk. Tek isteğimiz adaletti. Tek isteğimiz gerçek sorumluların yargı karşısına getirilmesiydi. Başka canlar yanmamasıydı. Savcı Galip Özkurşun, açtığı tefrik dosyasını (ayrıca açılan diğer dava dosyası) yıllarca sonuçlandırmadı ve dava 4,5 yıl kadar bir süre dört alt düzey memurun yargılanma süreci ile kilit hale getirildi.

Bu süre zarfı içinde Savcı Galip Özkurşun, davayı takip eden Gazeteci Mustafa Hoş’a yazdığı “Çorlu tren katliamı” kitabı nedeniyle dava açtı. Hatta yetmedi davayı takip eden bir çok kişiye de tazminat davası açtı. Cezalar bize doğru yöneldi. Mahkeme heyetine hakaret ettiğim gerekçesi ile hakkımda dava açıldı. Sanık kürsüsüne çıktım. Ceza aldım. Bitmedi. Anayasa mahkemesi önünde basın açıklaması yapmak istediğimiz sırada, çevik kuvvet tarafından tartaklandık. Hatta emniyet müdürü Mukadder Kardiyan beni shov yapmakla suçlayıp, iteleyip kakaladı. Bir madur yaratmaları gerekiyordu.

Kendilerini madur yapıp, 12 çevik kuvvet polisini darp ettiğimiz gerekçesi ile yine bize dava açtılar. Sanık kürsüsüne yine çıktık. Bu kez ailelerden üç kişi ve avukatlarımız da sanıktı. Sonraki yıllarda Mukadder’in görevden alındığını gördük.
Vazgeçmedik ve yola devam ettik.

Hakkında dava sürecini uzattığı ve oyaladığı için suç duyurusunda bulunduk. Savcı sonunda davadan el çektirildi. Ancak hala suç duyurusu hakkında bir işlem yapılmadı. Dava dosyası savcı Fatma Top’a atandı.

Fatma Top, Zeliha ablayı morgda kızının yanına götüren, bütün kayıplarımızı gören savcıydı. Adil davranacağına dair söz vermişti.
Nasıl bir baskıya maruz kaldıysa, dosyayı adli tıp kurumuna yollayıp yine “kaza” durumuna sokmak istedi. Dava dosyasına 9 sanık daha eklendi. 13 sanıklı bir dava oldu. Ama yine TCDD birinci bölge müdürlüğü sorumluluğundan yukarı çıkartamadılar davayı.
Biz biliyorduk ki dönemin Genel Müdürü İsa Apaydın, Genel Müdür Yardımcısı ve bürokratlar asıl sorumluydu. Ama tanık olarak bile bir kez sorgulanmadılar.

Davanın üzerindeki siyasi baskının farkındaydık. “Adaleti kim buldu ki siz bulacaksınız” sözlerini çok duyduk. Adaletsizliklerle çok karşılaştık ama umutsuz olmaz dedik. Bizi yalnız bırakmayan herkesle elele yolumuza devam ettik. Dün adalet adına emsal bir karar çıktı. Bugüne dek toplumsal cinayetlerde kimseyi tutuklamayan yargı 9 kişiye ceza verdi, 4 kişiyi tutukladı.
Sonun başlangıcı diyoruz biz bu karara.
Sorumluluğu olan kişiler tutuklandı ama “asıl sorumluluğu olan” kişiler hala hayatlarına devam ediyorlar. Hatta Genel müdür İsa Apaydın, ulaştırma bakanlığından 35 kamu ihalesi alarak ihale rekortmeni oldu.
TCDD Taşımacılık A.Ş Genel Müdürü, TCDD Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu başkanı oldu. Yani ödüllendirildi.
Bu karar kamu davalarındaki cezasızlık politikasının kalkabileceğine dair ve asıl sorumluların peşinden gideceğimiz davalar için bizlere umut oldu.
Adalete dair bir nefes alarak, daha da güçlendik. Şimdi yolumuza daha güçlü devam edeceğiz. Sıra İsa Apaydın’da!
Adalet arayan binlerce insana da umarım umut olmuştur bu sonuç.
Bu mücadele aynı zamanda TCDD’nin katliama sebep olan ihmalleri de ortadan kaldırmasına ve yeni tedbirler almasına vesile oldu.

Adalete dair umut ve mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.
Sn. Özgür Özel’inde söylediği gibi “birleşe birleşe kazanacağız”
Gün gelecek, kıymetli avukatımız Can Atalay’ın hukuksuz tutsaklığını da bitireceğiz.
Dün elimi bir an bırakmayan Gülsüm Elvan’la, bugün davası görülen İsias Katliamı ve deprem cinayetlerinde adalet arayan ailelerle, Hendek’le, İliç’le adalet çığlığı atan herkesle adalet diye haykıracağız.
Ve bu mücadelede bizim hakkımızı bizden çok savunan biricik avukatlarımıza binlerce teşekkür etsek azdır. Haklarını ödeyemeyiz.
İyi ki varlar. Bu karanlık dönemin en güven veren aydınlığı olanlar!

Sonun başındayız.
Birlikte güçlüyüz.
Hesap soracağız!

Binlerce mesaj atan herkese, sonsuz teşekkür ve sevgilerle."

Kaynak : www.istanbulgercegi.com

ÜYE YORUMLARI

Yorum Yap

Facebook Yorumları