Müfredata tepki gösteren öğretmenlere polis saldırdı!

Eğitim-İş'in Milli Eğitim Bakanlığı önünde yapmak istediği basın açıklamasına polis saldırdı.

Eğitim-İş üyeleri Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde tüm şube ve temsilcilik başkanları ile yeni müfredat ve değişen sınav sistemi ile ilgili basın açıklaması yapmak istedi. Polis bakanlık önünde eylem yapmanın yasak olduğunu söyleyerek, basın açıklamasının Güvenpark'ta yapılmasını istedi. Yaşanan gerginliğin ardından polis Eğitim-İş üyesi öğretmenlere polis saldırısı gerçekleştirildi. Saldırıda Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım'ın parmağı kanadı. Polis müdahaleyi görüntülemek isteyen gazetecilere de saldırdı. Polis, öğretmenleri ite kaka Güvenpark'a sürdü, ancak burada da açıklamaya izin vermedi. Bunun üzerine Eğitim-İş üyeleri Tandoğan'a gitmek zorunda kaldı.

"BAKAN DİN DERSİ KONUSUNDA DALGA GEÇTİ"

Burada yapılan basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, ders kitaplarının AKP propagandalarıyla doldurularak Atatürk'ün hatıralarının müfredattan çıkarıldığını söyledi. Mili Eğitim Bakanı'nın alay eder gibi “Din dersleri arttırılmadı. Seçmeli din dersi getirildi” dediğini kaydeden Yıldırım, “Pozitif bilimlerin evrim gibi AKP tarafından tehlikeli bulunan konularını içermeyen, gencecik beyinleri tek bir mezhebe yönlendiren ve diğer inanışlara öfke duyulmasını emreden, öğrenmenin metodu olan neden-sonuç ilişkisini kaldırarak sorgulamayan beyinler yaratmaya çalışan yeni müfredat, bu ülkenin parlak ve taze beyinlerine reva görülmüştür” dedi.

"TEK, ADİL OLMAYAN, SINAV ODAKLI SİSTEM TERK EDİLSİN"

AKP'nin TEOG'u başka bir iktidar getirmiş gibi davrandığına dikkat çeken Yıldırım, gelişmiş bir ülkede eğitim alanında yapılacak köklü bir değişikliğin o alanda hizmet veren tüm demokratik kitle örgütleri ve uzmanlara danışılarak yapılacağını dile getirdi. Ancak TEOG getirilirken Eğitim Bir Sen dışında kimseden görüş alınmadığını hatırlatan Yıldırım, “Eğitim-İş olarak ortaokul çağındaki çocukların başarılarını ölçmek için tek, korkutucu, her öğrenciye eşit durmayan ve bilimselliği tartışılır bir sınavın kullanılmasının yanlış olduğunu defalarca vurgulamıştık. Ancak yıllardır tek bir sınavı bile skandalsız yapamayan ve son olarak başkanı istifa eden ÖSYM'nin, adil olmayan sınav odaklı sistem anlayışının terk edilmesi için buradayız” dedi.